Kütahya'da 31
Ekim tarihinde, 2 kişiyi, otomobillerinde 10 dakika arayla öldürdükleri iddia edilen 2 zanlının, 'tasarlayarak adam öldürme' suçlamasıyla yargılanmasına başlandı.
Kütahya Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya,
tutuklu sanıklar Recep Tosuncuk (24) ve Gökhan Demir (25) ile öldürülen Efrahim
Uludağ'ın babası Recep Uludağ ve Rıfat
Şahin'in eşi Gülay Şahin ve kızlarından Seher Şahin katıldı.
Efrahim Uludağ'ın
katil zanlısı olduğu iddia edilen Recep Tosuncuk,
cinayetlerin meydana geldiği 31 Ekim'den yaklaşık üç hafta önce arkadaşlarıyla bir restorana giderek
alkol aldıklarını,
hesap yüzünden
kavga çıkması üzerine restorandan dışarı çıktığını ifade etti.
Kavga edenleri ayırmak isterken, daha önceden tanımadığı Efrahim Uludağ'ın kendisini karın boşluğundan
bıçakla yaraladığını, aldığı bıçak darbesi sonucunda 20 gün hastanede tedavisi yapıldıktan sonra
taburcu edildiğini belirten Tosuncuk, "Bıçakla
yaralama olayından sonra Efrahim Uludağ'dan davacı oldum. Bu olay nedeniyle Uludağ, bir gün bile ceza almadı ve iyileştikten sonra arkadaşlarıyla sürekli beni tehdit etmeye başladı. Davamdan vazgeçmemi istiyorlardı. Olay günü ise sanayide çalıştığım iş yerinde Gökhan Demir ile buluştuk. Yolda yürürken Efrahim Uludağ aracıyla yanımızda durdu, "Beni mi arıyorsun?" diyerek bana
küfür etti. Sonra kolunu aracın arka koltuğuna uzattığını gördüm. Silah alıp bana ateş edeceğini düşünerek bir el ateş ettim. Bu sırada bana
silah doğrultmadı. Daha önce de ağabeyim bir cinayet işledi ve hasımlarımız vardı. Bu yüzden yanımda sürekli silah taşıyordum. Böyle olmasını istemezdim. Keşke ben ölseydim, pişmanım." dedi.
Tosuncuk, olay sırasında yanında bulunan arkadaşı Gökhan Demir'in, Efrahim Uludağ'a ateş etmediğini ve olaydan önce Demir'de silah bulunduğunu bilmediğini öne sürdü.
CİNAYET SEBEBİ OTOMOBİL ALIŞVERİŞİ
Rıfat Şahin'in
katil zanlısı olduğu ileri sürülen Gökhan Demir ise olaydan yaklaşık 2 yıl önce sağlık sorunları nedeniyle paraya ihtiyacı olduğundan, otomobilini, galeri işleten Mustafa Çakmak'a satması için emanet ettiğini, Çakmak'ın, aracını sanayide
motor ustasına göstereceğini söyleyip yanından ayrıldığını ve geri getirmediğini öne sürdü. Demir, şunları kaydetti:
"Oto galerici Çakmak, 6 bin 500 liraya satacağını söylediği otomobilimi geri vermedi. Birkaç ay sonra aracımı buldum ve Rıfat Şahin'in satın aldığını öğrendim. Şahin, bir süre sonra bana toplam 6 bin 500 liralık
senet verdi. Aylar geçmesine rağmen borcun tamamını ödemedi, sadece 500 lirasını verdi. Bunun yanında beni
tahrik etti, aşağıladı, horladı. Ben de senetleri avukata verdim. Cinayet olayından bir gün önce yolda yürürken beni, Rıfat Şahin'in arkadaşı Dilaver Eryıldız ve dayısı Mustafa Kaya durdurdu. Beni araçlarına alıp Yedigöller mevkiine götürdüler ve darbettiler. Ben onlardan kaçarken elimde Recep Tosuncuk'a ait cep telefonu vardı, Eryıldız onu zorla aldı. Bununla ilgili polise gidip şikayetçi oldum."
Demir, olay günü sabah evinden çıktığında, Eryıldız'ın aracıyla evinin önünde beklediğini fark ettiğini, kendisini korumak amacıyla evinden av amaçlı bulundurduğu tüfeği alıp paltosunun içine sakladığını, daha sonra arkadaşı Recep Tosuncuk ile buluştuklarını ve onun Uludağ'a aracında ateş etmesinin ardından kaçtığını belirtti. Demir, biraz yürüdükten sonra yolda otomobiliyle önünü kesen Şahin'e ateş edip polise teslim olduğunu anlattı.
ŞAHİN: "ADALET İSTİYORUZ"
Gülay Şahin ve Recep Uludağ,
adaletin yerini bulmasını istediklerini ifade ettiler.
Sanıkların avukatları ise iddianamede sanıklara "tasarlayarak öldürme" suçunun isnat edildiğini, ancak suçun niteliğinin farklı olduğunu savundular.
Olay sırasında Efrahim Uludağ'ın aracında bulunan Yusuf Kara,
Suat Şahin, Uludağ'ın arkadaşı Mustafa Kaya, Recep Tosuncuk'un ağabeyi Mesut Tosuncuk, iş arkadaşları Mustafa Çakır, Şerif Ahmet Taşkın, Rıfat Şahin'in öldürülmesi sırasında çevredeki inşaatta çalışan işçiler
Emin Savaşman ve Hasan
Öztürk de
tanık sıfatıyla dinlendi.
Mahkeme heyeti; tutuklu sanıklar, tanıklar ve bilirkişi heyetinin katılımıyla olay yerlerinde
keşif yapılmasına, öldürülen kişilerin eşleri, çocukları, anne ve babalarının davaya müdahil olarak katılmasına, Recep Tosuncuk'un bıçakla yaralandığı olaya ilişkin raporların
savcılık ve polis merkezinden istenmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.