İzmir'de gizli
kameralarla takip ettiği kişilere
şantaj,
taciz ve cinsel saldırı yaptığı belirlenen özel bir dedektiflik şirketinin sahibinin tutuklanmasının ardından ayrıntılar ortaya çıktı. Zanlı B.K.'nin (37), eşlerini takip ettiren kadınların görüntülerini gizli kamerayla çekerek şantaj yaptığı iddia edildi.
İzmir Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü
Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, söz konusu dedektiflik şirketinin kanunlara aykırı hareket ettiği ve suç işlediği ihbarları üzerine çalışma başlatmıştı. Teknik takipte,
Karabağlar ilçesi Üçyol mevkisinde
hizmet veren şirketin yetkilisi ve çalışanlarının, takip edilmesi istenen kişiler ve yanında bulunanlarla ilgili olarak
kalem,
çakmak, anahtarlık, kravat,
duvar ve
kol saati şeklinde gizli kameralarla elde ettikleri ses ve görüntülerle şantaj yapıp büyük paralar istediği, taciz ve cinsel saldırılarda bulunduğu öğrenilmişti. Türkiye'nin ilk özel dedektiflik
bürosu olarak bilinen İzmir Dedektiflik'e yönelik olarak 6 aylık takibin ardından düzenlenen operasyonda şirket sahibi B.K. ve eşi İ.K. (44) ile M.P. (55), H.D. (44), M.N.Ç. (55), Y.Y. (22), F.A. (33), C.N.K. (30), A.G. (50), E.Y. (42) ve N.Ö. (21) gözaltına alınmıştı. Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda ise 2 adet polis telsizi, 1 adet dürbün, 11 adet değişik
marka ve görünümlerde dolma kalem, kol ve duvar saatleri, anahtarlık ve kravata yerleştirilen gizli kamera, 9 adet gizli kamera düzeneği ve CD'ler, 4 adet ses
kayıt cihazı, 2 adet
GPRS cihazı, çekilen görüntülerin kaydedildiği 26 adet harici
disk, 11 adet USB
hafıza, 10 adet
hafıza kartı, 180 adet CD ve 43 adet DVD ele geçirilmişti. Adliyeye sevk sırasında B.K., ''Birçok kişinin hayatını kurtardım, birçok kişiye
yardım ettim. Bu iddiaların hepsi asılsız.'' diye tepki göstermişti. Zanlılardan dördü savcılıkça, altısı ise
mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkemede sinir krizi geçirerek hastaneye kaldırılan B.K., tedavinin ardından tutuklanmıştı.
Müşterileri arasında doktorlardan ev kadınlarına kadar farklı gruplardan kişiler olduğu öğrenilen şirketin, çoğunlukla aldatılma şüphesiyle kadınlar tarafından eşlerini takip için tutulduğu, çalışanlarının kanundışı yollardan ortam dinlemesi ve görüntü çekimleri yaptığı, takibe aldıkları kişilerin bilgisayarlarına yükledikleri programlarla yazışmaları ve girdikleri siteleri izleyebildiği ileri sürüldü. Takip ettikleri kişi ya da kişilerden elde edilecek sonuca varamadıkları zaman kendi çalışanlarını devreye soktukları, hedeflerinin yanında bulunarak aldatma görüntüsü oluşturdukları öğrenildi. Türkiye'de özel dedektiflik hizmetleriyle ilgili bir
düzenleme bulunmadığı, Anayasa'nın 20. maddesiyle güvence altına alınan özel hayatın gizliliğini ihlâl ettikleri ve Türk
Ceza Kanunu'nda suç sayılan fiilleri işledikleri öne sürülen zanlıların, müşterileri durumundaki kadınlara da cinsel tacizde bulunduğu iddia edildi. Takiplerde bilgi, görüntü ve ses kaydı toplayan zanlıların, bunları müşterilerinin yanısıra takip ettikleri kişilerin
yasak ilişki yaşadığı kadınlara da göndererek şantaj yaptığı ve para istediği, aralarında işadamlarının da bulunduğu mağdurların zanlılardan şikayetçi oldukları belirtildi.
B.K.'nin, dairesinde özel olarak gizli kameralarla donatılmış odada müşterileriyle ilişkiye girerken aynı zamanda kayıt da yaptığı saptandı. Şantajda kullandığı belirtilen bu görüntüler, operasyonda ele geçirilen CD'lerde bulundu. Şebeke üyeleri, şantaj amaçlı gizli çekimler yaptıkları sırada polis ekiplerinin de kendilerini kaydettiğini farkedemedi.