12
Eylül 1980 askerî
darbesinin mağdurlarından Yrd. Doç. Dr.
Selçuk Özdağ, kınayarak darbeleri önlemenin mümkün olmadığını söyledi. Siyaset kurumunun bunun
tedbirlerini almakla
mükellef olduğunu belirten Özdağ, darbeleri önlemenin en önemli yolunun
demokrasi kültürünü yaygınlaştırmak olduğunu vurguladı.
Darbeleri önlemede birinci caydırıcı etmenin eğitim olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Özdağ, "İkincisi de darbeleri hazırlayan eğitim biçimini
ıslah etmek,
Askerî İç Hzmet Kanunu'nu değiştirmektir. Bir üçüncü tedbir de darbe suçlarında zamanaşımını kaldırmak ve ne pahasına olursa olsun darbecileri
sanık sandalyesine çıkararak cezalandırmaktır." dedi. Cezalandırılmayan her darbenin, bir başkasının davetçisi olacağının altını çizen Özdağ,
Türkiye'nin bugüne kadar tek bir darbeyi bile cezalandıramadığını hatırlattı. Herkes darbeye karşı olmasına rağmen tek bir darbecinin yargılanamadığını anlatan
Selçuk Özdağ, "Bugünkü iktidarın bunu yapacak niyeti de, cesareti de vardır. Türkiye, millete dayanan ve ondan aldığı yetkiyi hayatı pahasına taşıyacak
siyasetçi tipine kavuşmaktadır. Siyaset kurumunun Türkiye'yi yönetmesine mani olan, iç barışı dinamitleyen darbeleri önlemek artık mümkün hale gelmektedir. Darbesiz bir Türkiye, darbecilerin yakasına yapışabilecek ve arkasında kamburu olmayan siyasetçilerle mümkün olabilecek." şeklinde konuştu.