Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat
Ergün, ''
Türkiye kendi pozisyonunu güçlü tutmaya siyasi istikrarını makro
ekonomik dengelerini kurumaya demokrasisini güçlendirmeye
halk iradesini yönetimle buluşturmasını bütünleştirmesini sağlamaya özen göstermelidir. Buna özen gösterdiği sürece Ortadoğu'daki
Afrika'daki Asya'daki bütün gelişmeler Türkiye'nin lehine olacaktır'' dedi.
Bakan Ergün,
Kocaeli Aktif İşadamları ve Sanayicileri Derneğince Emex Otel'de düzenlenen ''Ortadoğdu'daki gelişmelerin Türk sanayi ve ticaretine etkileri'' konulu konferansa katıldı.
Bakan Ergün, Ortadoğu'da ve Afrika'da yaşanan olayların Türkiye'nin elinde olan birşey olmadığını ifade ederek orada olanların değişim dönüşüm olarak devam ettiğini söyledi. Ergün, ''Biz sadece istikametini okumaya çalışıyoruz. Bize yansıyan olumsuzluklar olursa gereken yakın markajları uygulayıp o olumsuzlukları olumlu istikamete götürmeye çalışıyoruz. Bölgedeki liderlere yönetimlere toplumlarının ne beklediğini ve atmaları gereken adımın ne olduğunu doğru anlatmaya çalışıyoruz.'' diye konuştu.
Türkiye'nin demokrasisi
siyaseti ve ekonomisiyle
bölgedeki gelişmeler açısından hala etkileyici ve belirleyici olmaya en yakın
aday olduğunu ifade eden Ergün, şöyle konuştu:
''Toplumsal gelişmeler gözünü ve kulağını Türkiye'ye veren gelişmelerdir. Türkiye'de nasıl bir siyaset var, Türkiye'de nasıl bir ekonomik gelişme var. Bunlar o bölgedeki gelişmelerin gözünün kulağının bizde olduğunu gösteriyor. Biz bu açıdan kendimize bakmak durumundayız.''
Türkiye'nin bugünkü duruma gelirken çok badireler yaşadığını vurgulayan Ergün, 20 yılda 2 askeri
darbe yaşandığını, siyasete yargının müdahale ettiğini anlatan Ergün, 1960 ile 1983 arasını kayıp yıllar olarak nitelendirdi.
Ergün, 1990'lı yıllarda da siyasi istikrarsızlıklar ve ekonomik krizler görüldüğünü vurguladı.
-ÖRNEK TÜRKİYE-
Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarı sayesinde global mali krizi de aştığını ifade eden Ergün, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin Ortadoğu'ya Afrika'ya bölgesine örnekliği tam da buradadır. Demokrasisiyle, milletin geçirdiği demokratik evrelerle olgunlaşmasıyla, millet iradesinin yönetime tam olarak yansımasıyla ve dünyadaki bu büyük çalkantıya rağmen ekonomisini 2010 yılında yüzde 8,9 büyütmesiyle 2011 yılında da benzer bir trendi sürdürmesiyle örnektir.
Türkiye kendi pozisyonunu güçlü tutmaya siyasi istikrarını makro ekonomik dengelerini kurmaya demokrasisini güçlendirmeye halk iradesini yönetimle buluşturmasını bütünleştirmesini sağlamaya özen göstermelidir. Buna özen gösterdiği sürece Ortadoğu'daki Afrika'daki Asya'daki bütün gelişmeler Türkiye'nin lehine olacaktır.
Çünkü halkın yönetimden beklentileri istikametinde bir gelişme vardır. Afrika'da da böyledir Ortadoğu'da da böyledir. Sonuçta bölge liderleri halkın bu taleplerini görmezden gelemezler. Gereken
reformu yapma halk iradesini yönetime yansıtmak durumundadırlar. Halk iradesi yönetime yansıdıkça Ortadoğu'nun Afrika'nın ülkelerinde Türkiye ile ilişkiler, siyasi ve ekonomik ilişkiler kat be kat artacaktır. Son zamanlarda o bölgelerde Türkiye'ye olan ilgi sadece Türkiye'nin siyasetine siyasetçisine olan ilgi değildir. Türkiye'nin iş adamlarına ve Türkiye'nin ürünlerine olan ilgiye dönüşmüştür.''
Türkiye'nin Afrika ile olan ticaretinin 7-8 kat arttığını ifade eden Ergün, ''Şimdi yapmak istediğimiz şey nedir. Türkiye'nin siyasi istikrarı kurulmuştur, makro ekonomik dengelerini büyük reformlarını yapmıştır. Milli iradeyi güvence altına alacak
Anayasal reformlarını yapmıştır, daha da yenilerini yapmaya ihtiyaç var. Yani yeni bir anayasa vurgusu yerinde vurgudur. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Ama sektörleri ve işletmeleri de 2023'ün Türkiye'sine hazırlamaya ihtiyaç var'' diye konuştu.
(NEC-İU)04.06.2011 09:27:48