''
Ergenekon''
soruşturması kapsamında
Odatv'de yapılan aramalara ilişkin hazırlanan İddianamede, ele geçen dokümanlarda
CHP ile ilgili yazılan değerlendirme ve yaklaşımlara bakıldığında
örgütün 2000 yılından beri CHP ile ilgilendiği belirtildi.
Özel yetkili
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'ın hazırladığı ve özel yetkili İstanbul 16. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 134 sayfalık
iddianamede, Odatv'de ele geçirilen bilgisayar hard diski içerisinde ''TeRTEmiz'' isimli
belgenin
AK Parti aleyhinde Odatv'de yayınlanan haberlerin içeriğinin ne şekilde olması gerektiğine dair planlar içerdiği belirtildi
İddianamede, ele geçirilen söz konusu belgede, ''AKP kadrolaşmasını göz önüne sermek, AKP tarafından çıkarılan her türlü yasanın
Atatürk devrimlerine aykırı yönlerini afişe etmek, AKP'nin devletin kendi kurumları ile çatıştığını gösterecek yayınların yapılması. Bunun için
emekli ya da görevde olan üst düzey kamu görevlilerinin AKP faaliyetlerine karşı fikir ve tepkilerine yer verilmesi, AKP'nin gerçek maksadının şeriat devleti kurmak olduğunun gündemden düşürülmemesi,
İran benzeri bir rejim-
eksen kayması konularının kullanılması,
sivil dikta, sivil
darbe konularının işlenmesi...'' şeklinde ifadelerin yer aldığı kaydedildi.
-''BAYKAL'I İKNA İÇİN VARAN 2''-
Odatv'de ele geçirilen bilgisayar hard diski içerisinde silinmiş bölgede ''Kılıçdaroğlu'na
destek zorunlu'' ibaresi ile başlayan bir belge bulunduğu ve bu belgede Soner Yalçın'ın talimatlarını içeren örgütsel notlar olduğu anlatılan iddianamede, bu belgenin içeriğinde şu ifadelerin bulunduğu kaydedildi:
''Kılıçdaroğlu'na destek zorunlu. Liderlik çekişmesi yaratılmak istendiği açık. Haber içeriklerine dikkat! Müyesserin
Baykal sevdası Odatv yayın politikası ile bağdaşmıyor... Hanefi ile ilgilenmeye devam etsin... Avukatlarla irtibatına dikkat etsin. Halk TV'yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor, Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2...''
İddianamede, Odatv'den ele geçirilen bilgisayar hard diski içerisinde bulunan ''Hanefi'' isimli bir belgede Soner Yalçın'ın talimatlarına yer verildiği ifade edilerek, söz konusu belgenin içeriğine ''Hanefi'nin kitabı ne durumda,
referandum öncesi yetiştirmeli. Nedim'i sıkıştırın hızlandırsın... Referandum sürecinde Cemaati yıpratmalı ve kamuoyu üzerinde güvenilirliğini azaltmalı, Hanefi kullanılmalı. Böyle bir şeyi kendini ortaya koyarak
teklif etmesi önemli'' ifadelerinin geçtiği kaydedildi.
İddianamede, Odatv'de ''Nedim'', ''
Sabri Uzun'', ''Fabrikatör'', ''Mafia'', ''Mit/
Medya ve Ajan Gazeteciler'', ''Panzehir'', ''Reosta,
Televizyon analiz yönetim ve geliştirme projesi'', ''
Ulusal Medya 2001'' isimli örgütsel dokümanlar bulunduğu kaydedilerek, söz konusu dökümanlarda belirlenen stratejilerin ve örgüt yöneticilerinin talimatlarının aynen uygulamaya konulduğu ifade edildi.
İddianamede, ''CHP'ye yönelik yürütülen faaliyetler'' başlığı altında yer alan bölümde bugüne kadar
şüphelilerden ele geçirilen ve örgütün temel dokümanları olarak belirtilen birçok dokümanda CHP ile ilgili çeşitli yazıların olduğu belirtildi.
-''CHP YÖNETİMİNİ ELE GEÇİRME ÇALIŞMALARI''-
Ele geçirilen ''Dinamik-Ulusal Güç Birliği Kuvayi Milliye Cephesi'' isimli doküman içerisinde, ''Atatürk'ün kurduğu ve ebedi başkanı olduğu CHP'nin ne yazık ki işlevini yitirdiği, bu nedenle Türk siyasal platformunda yeni bir Atatürkçü partinin yer alma zamanının geldiğine'' yer verildiği vurgulanan iddianamede, şüphelilerden ele geçirilen örgüt dokümanlarının örgütün amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için hazırlanan dokümanlar olduğu ve bu dokümanların genel olarak 1999 ve 2000 yılları içerisinde hazırlandığı kaydedildi.
Söz konusu dokümanlarda CHP ile ilgili yazılan değerlendirme ve yaklaşımlara bakıldığında örgütün 2000 yılından beri CHP ile ilgilendiği belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Bugüne kadar yürütülen soruşturmada elde edilen
delillerden örgütün CHP ile ilgilenmekten vazgeçmediği, bir taraftan CHP'yi
kontrol altına alıp yönlendirmek için faaliyetlerde bulunurken diğer taraftan da CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı, bu kapsamda daha önceki soruşturmalarda elde edilen delillerden şüpheli Ahmet
Tuncay Özkan'ı CHP Genel Başkanı yapmak için girişimlerde bulundukları ve belirledikleri bir kısım kişileri CHP'ye sokmaya çalıştıkları tespit edilmiş ve bu tespitler daha önce düzenlenen soruşturma
dosyalarında belirtilmiştir.
Şüpheli
Yalçın Küçük ve Odatv çalışanlarına yönelik yapılan çalışmalarda da, şüphelilerin CHP'ye yönelik faaliyetlerine devam ettiği ve bu kapsamda örgütün medya yapılanması ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na gerekli desteğin verilmesi gerektiğini belirttikleri, diğer taraftan CHP yönetimine yön vermek için çalışmalar yaptıkları, bu kapsamda bir taraftan tutuksuz yargılanan 'Ergenekon' sanıklarını ve istedikleri kişileri CHP yönetimine yerleştirmeye çalışırken diğer taraftan
tutuklu bulunan bir kısım 'Ergenekon' sanıklarını cezaevinden kurtarmak için CHP'den
milletvekili adayı göstermeye çalıştıkları anlaşılmıştır.''
İddianamede, ''Ergenekon Silahlı Terör Örgütü'' yöneticisi Yalçın Küçük'ün, CHP içerisindeki her türlü gelişmeyi yakından takip etmekte ve örgütünün menfaatleri doğrultusunda tüm gelişmelere yön vermeye çalıştığı kaydedilerek, şüphelilerden ele geçirilen dijital verilerde bu durumun net olarak ortaya konulduğu belirtildi.
-AK PARTİLİ VEKİLLERİN GİZLİ ÇEKİLEN GÖRÜNTÜLERİ-
Soruşturma kapsamında Odatv adlı internet sitesinin adresinde yapılan aramada ele geçirilen 72 numaralı CD ve 69 numaralı DVD'nin içeriğinde 2007 yılında çekildiği anlaşılan 3 ayrı video dosyasındaki görüntülerin üzerindeki tarihten 2007 yılında çekildiğinin anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, video dosyalarından ikisinde 2007 yılında AK Parti
Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı ile dönemin değişik bakanlarının
ofis şeklindeki bir odadan çıkıp, ahşap merdivenlerden bir üst kata çıktıklarının görüldüğü anlatıldı.
İddianamede, diğer video dosyasında ise adı geçen kişilerin merdivenlerden çıktıktan sonra yemek için oturdukları masanın görüldüğü, ancak bu video dosyasındaki görüntülerin çok net olmadığı, fakat kişilerin yemek sırasındaki konuşmalarının bulunduğu, tüm bu görüntü ve ses
kayıtlarının gizli bir şekilde çekildiğinin anlaşıldığı ifade edildi.
Odatv adlı internet sitesinin adresinde yapılan aramada, üzerinde el yazısıyla ''
Diyarbakır ili
Lice ilçesinde oturan
Ermeni kökenli vatandaşların nüfus kayıt örnekleri'' ibareleri yazılı yarım
kapak dosya içerisinde toplam 84 sayfa dokümanın ele geçirildiğine yer verilen iddianamede, söz konusu dokümanlarda yaklaşık bin 600 kişinin nüfus kayıt bilgilerinin listeler halinde yazılı olduğu belirtildi.
İddianamede, Hüseyin Soner Yalçın'ın, Beşiktaş'taki adresinde yapılan aramada da,
Nazlı Ilıcak,
Güneri Civaoğlu ve daha birçok şahsın özel hayatları, siyasi görüşleri ve etnik kökenleri hakkında bazı notların tutulduğu ve
fişleme mahiyetinde bilgiler olduğunun görüldüğü kaydedildi.
İddianamede, örgütün, temel örgütsel dokümanı olan ''Ergenekon'' dokümanında ''Terör'' başlıklı yazıda, başta
PKK terör örgütü olmak üzere bir kısım terör örgütlerinin kontrol altına alındığı, yönlendirmeye çalışıldığı, şüphelilerden ele geçirilen ''Panzehir'' isimli dokümanda PKK
terör örgütünün nasıl ve ne şekilde kontrol altına alınabileceği, terör örgütü
elebaşı Abdullah
Öcalan'ın nasıl yönlendirileceğinin ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı kaydedildi.
Örgüt yöneticisi Yalçın Küçük'ün PKK terör örgütü ve elebaşı Abdullah Öcalan'ı nasıl ve ne şekilde yönlendirdiğini gösteren çok sayıda delil elde edildiği anlatılan iddianamede, Yalçın Küçük'ün PKK terör örgütü kamplarında çekilmiş video görüntülerinin bulunduğu, bu görüntülerde PKK terör örgütü elebaşı
Abdullah Öcalan ve şüpheli Yalçın Küçük'ün aynı masada oturduğu, çevrelerinde PKK terör örgütünün üst düzey yöneticileri olduğu değerlendirilen kalabalık bir grubun bulunduğu, Yalçın Küçük ve Abdullah Öcalan'ın bu gruba
ders verdiği kaydedildi.
İddianamede, soruşturma kapsamında ifade veren gizli
tanık ''Deniz''in alınan ifadesinde, PKK terör örgütüyle olan ilişkilerinden bahsettikten sonra,
gizli tanık ''Deniz''in, Yalçın Küçük'ün 1993 ile 1996 yıllarında ve daha öncesinde Suriye'deki kampta Abdullah Öcalan'la görüşmek için geldiğini, Abdullah Öcalan'ı yönlendirerek, PKK örgütünü silahlı eyleme
teşvik ettiğini, Abdullah Öcalan'ın da Yalçın Küçük'e ''Senin her cümlen benim beynimde bir kıvılcım meydana getiriyor'' dediğini belirttiği vurgulandı.
İddianamede, ''Ergenekon Silahlı Terör Örgütü''nün 2002 yılı Genel Seçimlerinden sonra AK Parti'ye yönelik kapsamlı bir çalışma başlattığı, bu çerçevede ilk olarak
darbe planları kapsamında AK Parti'yi bölüp parçalamayı ve böylelikle hükümetten düşürmeyi hedeflediği belirtilen iddianamede, AK Parti'yi bölme ve parçalama hedeflerini tam olarak gerçekleştiremeyince bu kez AK Parti'nin kapatılması amacıyla açılan davayı etkilemek için davanın görüldüğü
Anayasa Mahkemesi ile ilgili çalışmalar yaptığı kaydedildi.
(Sürecek)
(MRT-İKE-SOY-İU)10.09.2011 08:51:41