İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Odatv'deki aramalara ilişkin açılan dava kapsamında tutuklu olan gazeteci Şükrü Doğan Yurdakul'a, bu sabaha karşı hayatını kaybeden eşi Güngör Yurdakul'un Ankara'daki cenazesine katılabilmesi için yol süresi hariç 2 gün izin verdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına giden Yurdakul'un avukatı Hüseyin Ersöz tarafından mahkemeye sunulan cenazeye katılma izni talepli dilekçeyi değerlendiren İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Yurdakul'a 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 116/2. maddesi çerçevesinde yol süresi hariç 2 gün izin verilmesine hükmetti. Kararda, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde tutuklu olan Yurdakul'a, söz konusu madde gereğince, belirlenen bir dış güvenlik görevlisi de refakat edecek. -YURDAKUL'UN AVUKATLARINCA MAHKEMEYE SUNULAN DİLEKÇE- Sanık Doğan Yurdakul'un avukatı Hüseyin Ersöz tarafından ''Odatav'de yapılan aramalara ilişkin'' davaya bakan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesine bugün sunulan dilekçede, Yurdakul'un Odatv'deki aramalara ilişkin soruşturma kapsamında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince 6 Mart 2011 tarihinde tutuklandığı ve 6 ayı aşkın süredir tutuklu bulunduğu hatırlatılarak, Doğan Yurdakul'un eşi Güngör Yurdakul'un uzun süre kanser tedavisi gördüğü, soruşturma aşamasında da İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği ve nöbetçi hakimliklere tedavi süreciyle ilgili bilgiler verildiği kaydedildi. Dilekçede, son olarak 29 Ağustos 2011'de, merhum Yudakul'un durumu hakkında, Özel Medicana International Ankara Hastanesinin 10 Ağustos 2011 tarihli hasta durum bildirir raporunun da İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesine sunulduğu bilgisi verildi. ''Uzun süredir kanser tedavisi gören Güngör Yurdakul, bugün gece yarısından sonra vefat etmiştir'' ifadesi kullanılan dilekçede, merhum Yurdakul'un yarın Ankara'da toprağa verilmesinin beklendiği, bu çerçevede sanık Şükrü Doğan Yurdakul'un son görevini ifa edebilmesi için 5275 sayılı Kanunun 116. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde mahkemeden izin talep edilmesi gereğinin doğduğu aktarıldı. Dilekçede, söz konusu maddede eşin ölümü halinde tutukluya kovuşturmayı yürüten mahkeme hakimlerinden bir tanesinin dış güvelik görevlisinin refakati ile yol süresi dışında 2 güne kadar cenazeye katılabilmesi için izin verilebileceğinin düzenlendiği bilgisine yer verildi. Söz konusu kanunda düzenlenen diğer bir konunun ise verilecek iznin, ''kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması' koşulu olduğu belirtilen dilekçede, ''Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde müvekkilimize eşinin cenazesine katılması için izin verilmesinin 'kovuşturmanın selameti' açısından bir sakınca oluşturmadığı görülmektedir'' denildi. Gazeteci olan ve yazdığı kitaplar en çok satanlar listesinde yer alan Yurdakul'un kamuoyunda sahip olduğu saygınlığın, söz konusu maddede istenilen en büyük güvencelerin başında geldiğine dikkat çekilen dilekçede, 65 yaşında, tansiyon ve kalp rahatsızlıkları bulunan Yurdakul'un, yaz mevsimi şartlarında cezaevi aracı içinde yaklaşık 6 saatlik uzun bir yolculuğa çıkmasının mümkün olmadığı ifade edildi. Sağlık sorunları ve yaşadığı olaydan kaynaklanan ruhsal çöküntü nedeniyle Yurdakul'un Ankara'ya sevkinin öncelikle hava yoluyla yapılması talep edilen dilekçede, bunun mümkün olmaması durumunda sağlığının sürekli kontrol altında tutulabilmesi için Yurdakul'un sevkinin bir ambulansla yapılması gerektiği anlatıldı. -CEZAEVİ YÖNETİMİ UÇAĞI UYGUN BULDU- Yurdakul'un avukatlarından Serkan Günel, mahkemenin bu konudaki talebin takdirini cezaevi yönetimine bıraktığını, Silivri Ceza İnfaz Kurumu yetkililerinin ise sağlık durumunu da dikkate alarak Doğan Yurdakul'un Ankara'ya uçakla gönderilmesini kararlaştırdığını ve bu yönde hazırlık yaptığını bildirdi. Günel, aileyle son yaptığı görüşmede Güngör Yurdakul'un cenazesinin cumartesi günü Ankara'da toprağa verilmesinin planlandığını kaydetti. (MK-KÖS-ZG)15.09.2011 15:39:57