Bazı meslek odaları, fruktoz/nişasta bazlı
şeker (NBŞ) kotasının yükseltilmesine, obeziteyi arttıracağı gerekçesiyle karşı olduklarını bildirdi.
İzmir Tabip Odası,
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi ve Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Ege Bölge Şubesi, yaptıkları ortak basın açıklamasında, "Sağlıklı bir
toplum ve bağımsız tarım için NBŞ kotası düşürülmelidir." dedi.
Ortak açıklamayı okuyan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Ceyhun Balcı, fruktozun meyvelerde bulunan
doğal bir şeker olduğunu belirterek, "Çay şekeri ya da beyaz şeker olarak bilinen sakkarozu oluşturan iki temel yapıdan birisidir; diğeri glikozdur. Ticari fruktoz üretiminde
hammadde olarak nişasta kullanılmaktadır. Ülkemiz ve AB
gıda mevzuatına göre yüksek fruktozlu mısır şurubu, şeker kapsamı içindedir. Katkı maddesi veya yapay bir kimyasal değildir. Buna hekimlerin penceresinden bakıldığında, kotanın arttırılması ve buna bağlı olarak fruktoz tüketiminin patlaması, hiç de uzak olmayan bir gelecekte önemli hastalıklara yol açma potansiyeli taşımaktadır." şeklinde konuştu.
Pancar şekeri de fruktoz içermesine rağmen NBŞ olan mısır şurubu kökenli fruktozun önde gelen sakıncasının sindirim sistemi yoluyla hızla emilmesi, ani ve aşırı bir insülün salgısına yol açması olduğunu anlatan Balcı, şunları kaydetti: "Kana karışan gıdaların insülin üzerindeki etkisini. 'glisemik indeks' olarak nitelendirmekteyiz. Bu yükseldikçe gıdaların sağlığa zararlı olmaya başladığından söz edebiliriz. Bugünkü verilere göre ülkemizde 8 milyon kadar şeker (diyabet) hastası vardır. Glisemik indeksi yüksek gıdaların tüketiminin artması, bu 8 milyona yenilerinin eklenmesi olasılığını da yükseltmektedir. Fruktoz, karbonhidrattan çok, yağa dönüştürülerek depolanabilen bir şeker türü olarak obeziteye fazlasıyla yol açmış olacaktır." Ceyhun Balcı, hastalıkların önlenmesi, böylelikle zaman ve para kaybının da önüne geçilmesi bakımından mısır şurubu kaynaklı fruktozun özendirilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.