ÖSYM Başkanı Ali Demir, YGS'de şifre iddiaları ile ilgili, savcılığın belli sayıda soru kitapçığını incelemek üzere tutanak karşılığında aldığını söyledi. ÖSYM Başkanı Ali Demir, YGS'de şifre iddialarına yönelik düzenlediği basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine, bugün 12.30'dan sonra 1 milyon 700 bin adayın soru kitapçığının, parça parça internet sitesine konulmaya başlandığını yineleyen Demir, "Oluşan sonuçlarda hiçbir tereddüt oluşmaması için en yüksek puan almış belli sayıdaki adayın soru kitapçığı numarası da kamuoyuna duyurulacaktır. İnceleyebilirler. Şifre olarak bahsedilen konunun, adaylarda görülmediğini görebileceklerdir." dedi. Demir, bir gazetecinin, "Matematik soruları için geçerli olan bu şifreleme diğer testlerde de geçerli mi?" şeklindeki sorusu üzerine, "Tamamen geçerlidir. Eğer siz, küçükten büyüğe doğru sıralama yaparsanız, hepsinde bu geçerlidir." diye konuştu. "Herhangi bir kitapçıkta da buna benzer bir dizilim olabilir mi? Depolardan kitapçıklara baktık dediniz. Yüzde kaç bu şekilde kitap incelendi?" sorusu üzerine Demir, "Master kitapçık dediğimiz ana kitapçıktan 1 milyon 700 bin kitapçığı oluştururken tabi ki rastgele yerleştirecek bir algoritma kullanıyoruz. Bu algoritma kapsamında sadece ve sadece rastgele olabilecek biçimde çakışmalar olabilir. Bunların sayılarının çok olmadığını görüyoruz." dedi. Ne kadar olabileceğinin sorulması üzerine Demir, bu şekilde ancak bir iki çakışmanın olabileceğini dile getirdi. Demir, incelenen örneklem konusunda ise "Örneklem tabi ki bu kadar kısa sürede çok değil ama bu incelememiz devam ediyor." cevabını verdi. Savcılığın, belli sayıda soru kitapçığını ÖSYM'den aldığı bilgisini de veren Demir, "Tamamen rastgele biçimde bu soru kitapçıklarından tutanak karşılığı almış durumda. Onlar da incelemelerini yapıyorlar." dedi. Demir, savcılığın her sınav merkezinden bir tane soru kitapçığı aldığını aktardı. "ALGORİTMAYI DEVRE DIŞI BIRAKIP, İSTENİLEN ADAYA İSTENİLEN SORU KİTAPÇIĞINI VERME GİBİ BİR ŞEY İHTİMAL DIŞI" Demir, kişiye özel soru kitapçıkları için bir şifreleme yapılıp yapılamayacağının sorulması üzerine, şunları dile getirdi: "1 milyon 700 bin soru kitapçığının üretilmesi ve üretilen soru kitapçıklarında doğru cevabın nereye olduğu, yanlış cevapların yerlerinin belirlenmesi için bir algoritma gerekli. Bu algoritma oldukça komplike bir algoritma. Bu algoritmayı bir şekilde devre dışı bırakıp istenilen adaya istenilen kitapçığı verme gibi bir şey ihtimal dışı. Ancak bu algoritmada tamamen rastlantısal olarak ana kitapçıktaki cevap şıkkı, adaya verilmiş soru kitapçığında da olabilir. Ama bu tamamen rastlantısaldır. Bir-iki'yi geçmeyecektir. Bir aday tamamen B'leri işaretlerse de belli miktarda doğru cevabı da yakalayabilir. Bu da tamamen rastlantısaldır. Buradaki ihtimal ne kadarsa, diğerinin çakışması da o kadardır. Tabi ki doğru yanlışı götürdüğü için burada bir kazanç olmayacaktır." "Basına gönderilen soru kitapçıklarında şifreleme iddiası bir tesadüf mü? 40'ta 37 tane doğru çıkıyor. Nasıl bir tesadüf?" şeklindeki soruya karşılık Demir, "40'ta 37 değil, buna 40'ta 40 da diyebilirsiniz. 160'da 160 da diyebilirsiniz." dedi. Bir şifre olmadığını söyleyen Demir, "Şifre dediğiniz şey şudur: Cevap şıklarını küçükten büyüğe doğru sıralarsanız, ana kitapçıktaki cevap şıkkının yeri kaldığı için çakışan şık, cevap olmakta." diye konuştu. "ADAYA ÖZGÜ SORU KİTAPÇIĞI YAPILABİLMESİNİN TEK ŞARTI, CEVAP ŞIKLARININ DAĞITILMASI" "Geçtiğimiz yıllarda şıklar, küçükten büyüğe ya da büyükten küçüğe doğru sıralanıyordu. Bu yıl neden karıştırdınız?" sorusuna Demir, "Biz adaya özgü soru kitapçığı uygulamasına geçmeden önce çok detaylı bir araştırma yaptık. Farklı il ve liselerden çok sayıda adaya, dört farklı biçimde oluşturulmuş kitapçık verdik. Bir tanesi klasik ÖSYM dizininde. Bir tanesi bir şekilde karıştırılmış, bir tanesi tamamen tesadüfi karıştırılmış, bir tanesi bir başka şekilde karıştırılmış. Bunları eğitim bilimcilerine analiz ettirdik ve gördük ki adaya avantaj, dezavantaj sağlayan herhangi bir bulgu ortaya çıkmadı. Bu nedenle adaya özgü soru kitapçığının özündeki olgunun uygulanabileceğini gördük." şeklinde konuştu. Adaya özgü soru kitapçığı yapılabilmesinin tek şartının, cevap şıklarının dağıtılması olduğunu belirten Demir, dünyada bunun çok sayıda örneği olduğunu ifade etti. Demir, her basın kuruluşuna, adaylara gönderilen sistemden türetilmiş yeni bir soru kitapçığı gönderilmiş olsaydı, böyle bir sıkıntının da yaşanmayacağını aktardı. "Uluslararası güvenilirliği olan bir yazılım denetleme şirketine sistemi denetletebilir misiniz?" sorusu üzerine Demir, "Eğer sistemin güvenliği açısından bir sorun yoksa memnuniyetle." dedi. YGS sorularının sadece TRT'den yayınlanması ile ilgili soru da ÖSYM Başkanı Demir'e yöneltildi. Demir, "Bu kadar emekle yapılan bir soru kitapçığı dışarıda inanılmaz ölçüde gelir sağlayacak bir kuruluşa, şirkete bin lira karşılığı devredilemez." dedi. TRT'nin kamu hizmeti yapan bir kurum olduğunu belirten Demir, "Biz de kamu hizmeti yapan bir kurumuz. Bir sözleşme kapsamında telif haklarımızı, sadece görsel olan kısmını TRT'ye devrettik. Arkasından da bildiğiniz gibi basın kuruluşları da bu soru kitapçıklarını bir sözleşme karşılığı bizden aldılar ve yayınladılar." şeklinde konuştu. YGS'DE KAMERA UYGULAMASI YGS'de kamera sisteminin kaç salonda uygulandığı ile ilgili soruya karşılık ise Demir, "89 bin küsur salonda sınav yaptık. 89 bin salonda kamera uygulaması en azından kısa dönemde mümkün değildi. Ancak tamamen tesadüfi, tamamen yürütme kurulunun bildiği belirli sayıda salona kamera koyduk, sonra bu kayıtları inceledik. Kamera koyduğumuz salonlarda mükemmel bir sınav düzeni olduğunu söyleyebilirim. Diğer salonlarda da bunun yansıması olduğunu söyleyebilirim." dedi. Kaç salonda bu uygulamanın yapıldığının yeniden sorulması üzerine Demir, "Orası bize kalsın… Binler mertebesinde değil." diye konuştu. "İSTİFAYI GEREKTİRECEK BİR NEDENİN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM" Adaylara yönelik soru karakteristiğinin değişmemesi için soru hazırlayanlarda hızlı bir değişimin söz konusu olmadığını kaydeden Demir, "Adaylar yıllarca bu soru karakteristiğine çalışmakta. Buna saygı duymak durumundayız. Bu nedenle kadromuzu sabahtan akşama değiştirecek değiliz." diye ifade etti. Bazı kitapçıklarda şifre olduğunun ortaya çıkması durumunda istifayı düşünüp düşünmeyeceğinin sorulması üzerine Demir, şöyle devam etti: "Şifre diye bir şey söz konusu değil. Sıralı bir dizinin bir noktasının değiştirilmeden, diğerlerinin değiştirilmesi ile ortaya çıkmış bir durumdur. Bunu lütfen şifre olarak algılamayın. Ben tüm arkadaşlarımla ve kurmuş olduğumuz sistem dolayısı ile bunun hiçbir adayda söz konusu olmadığına inanıyorum. Bu nedenle herhangi bir istifayı gerektirecek bir nedenin olduğunu düşünmüyorum." CHP GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI SALONDAN ÇIKARTILDI Öte yandan, CHP Ankara İl Gençlik Kolları'na üye bir grup da basın toplantısının yapıldığı saatlerde protesto için ÖSYM'nin önüne geldi. CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız, basın toplantısının yapıldığı salona girerek, ÖSYM Başkanı Demir'e soru sormak istedi. Bu sırada basın mensubu olmadığı fark edilen İnanç, güvenlik tarafından toplantı salonundan dışarı çıkartıldı. Toplantı sonrası grup, ÖSYM önünde slogan attı.