Kevseroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada alternatif
ürün arayışında olan üreticiler için tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği denemesine başladıklarını söyledi.
Türkiye'de tıbbi ve aromatik bitkilerin yayılış alanlarının oldukça geniş olmalarına rağmen, kültüre alınması çalışmalarına yeni başlandığını belirten Kevseroğlu, şöyle konuştu:
''Üreticilerimiz için alternatif ürünlerin yetiştirilmesine ağırlık verdik. Özellikle tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesine yöneldik. Bölgemizde yetişebilecek tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimini yaygınlaştırmak için çalışma yapıyoruz. Tıbbi ve aromatik bitkilerin, hoşa giden kokuları, güzel görünümleri,
gıdalara kattıkları lezzet ve insan sağlığına olan faydalarından dolayı, toplumlarda gelişmişliğe paralel olarak tüketimleri de artmaktadır. En önemli kullanım alanları ise
baharat, ilaç, parfümeri,
kozmetik, diş macunu, gıda,
sabun ve
şeker sanayisi olup, ayrıca diğer birçok alanda da kullanılmaktadır. İnsanların sentetik ilaçlardan olan beklentilerinin azalması, bitkisel kaynaklı ilaçlara olan eğilimi artırmaktadır. İnsanoğlu geçmişte olduğu gibi bugün de tıbbi ve aromatik bitkileri ilaç, gıda, kozmetik, meşrubat gibi çeşitli sanayi dallarında kullanmaktadır. Bu nedenle fakülte olarak insanlarımız için alternatif ürün olabilecek tıbbi ve aromatik bitkileri geliştirmek istiyoruz.''
Tıbbi ve aromatik bitkilerin tarihin her döneminde kullanıldığına değinen Kevseroğlu, şunları kaydetti:
''Ülkemizde tıbbi olarak kullanılan bitkilerin sayısı 500 civarındadır. Neredeyse tamamı
doğal olarak yetişmektedir. Bunlardan çok az bir kısmı kültüre alınmıştır. Biz de bölgemizde bazı bitkileri kültüre aldık ve geliştiriyoruz. Fakültemizde, haşhaş, kudret narı, fesleğen, çörek otu, susam, aspir,, kantaron, rezene,
adaçayı, biberiye, melisa, karabaş,
kekik, oğul otu, keten, çemen ve yer elması gibi birçok tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriyoruz. Birkaç yıl içinde bütün türleri bölgemizde yaygınlaştıracağız.''