Fındık Üreticileri Birliği Sendikası (FINDIK-SEN) Genel Başkanı Kutsi Yaşar, ''Nyeleni'nin Gıda Egemenliği Formu, sorunları genelde göz ardı edilen gençlerin, kadınların ve gıda üreticilerinin seslerinin önemini vurguladı'' dedi. Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa'nın her bölgesinden ve ülkesinden delegasyon bazında, dünyanın farklı bölgelerinden de temsilci bazında katılımlarla Avusturya'da 700 kadar katılımcı ile bir haftadır süren Nyeleni Avrupa 2011 Gıda Egemenliği Forumu toplantısına, Türkiye'den ÇİFTÇİ-SEN, FINDIK-SEN, Tohum Ayak İzi, Ekoloji Kolektifi, Kibele, Green Pace-Akdeniz ve Tüketim Kooperatiflerinin temsilcilerinin de bulunduğu sivil toplumu ve sosyal hareketleri temsil eden 120'nün üzerinde kişinin katıldığını belirtti. Toplantıda mevcut Avrupa politikalarının ve küresel politikaların etkilerinin tartışıldığını ifade eden Yaşar, şöyle devam etti: ''Beraberce, Avrupa'da gıda egemenliğine ulaşmak için kapsamlı bir platform ve prensipler grubu oluşturuldu. Forum, sorunları genelde göz ardı edilen gençlerin, kadınların ve gıda üreticilerinin seslerinin önemini vurguladı. Bu deneyim çeşitliliği ve zenginliği, Nyeleni Avrupa 2011 Forumu'nun ortak bir çerçeve tanımlamasını ve demokrasi ve katılımcı süreçlere dayanan bir ortak eylem planı belirlemesini sağladı.'' Yaşar, Afrika'da yaşanan insanlık dramının mevcut gıda sisteminin ve bu sistemi yaratan tarım politikaların sonucu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: ''Toplantıda önemli tespitler yapıldı. Bunlar ise şöyle; endüstriyel olmayan, küçük çiftçi tarımına, işlemesine ve alternatif bir dağılıma dayanan, ekolojik olarak sürdürülebilir ve sosyal olarak adil bir gıda üretim ve tüketim modeli için çalışmak. Gıda dağıtım sistemini yerelleştirmek ve üreticiler ve tüketiciler arasındaki zinciri kısaltmak. Özellikle gıda ve tarım alanında çalışma koşullarını ve sosyal koşulları iyileştirmek. Ortak varlıkların (toprak, su, hava, geleneksel bilgi, tohum ve hayvanlar) kullanımı ve mirası hakkındaki karar alma mekanizmalarını demokratikleştirmek. Bütün düzeylerdeki kamu politikalarının, kırsal bölgelerin canlılığını, gıda üreticileri için adil fiyatları ve herkes için güvenli, GDO' suz gıdayı garanti etmesini sağlamak.'' Yaşar, sosyal ve ekonomik kriz yaşanan günümüzde Nyeleni Egemenliği Forumu delegelerinin önemli çalışma yaptığını dile getirerek, ''Bütün halkların, gıda egemenliğinin işaret ettiği gibi, insanlara ve değerli doğal kaynaklara zarar vermeden kendi gıda ve tarım politikalarını ve sistemlerini belirleme hakları vardır'' ifadesini kullandı. (ME-DLK-ST)26.08.2011 16:38:00