Kamuoyunda 'Karagümrük Çetesi' olarak bilinen suç örgütünün lideri Nuri Ergin, duruşmada hakimlere su şişesi fırlattı. Ergenekon sanıklarının provakatör olduğunu anladığını ifade eden Ergin, "O Veli Küçük, o Hasan Atilla Uğur bizi hep ketenpereye getirdi. Bize sayın Başbakan'a, sayın Fethullah Gülen'e hakaretler ettirdiler, küfür ettirdiler. Bizi Kurtlar Vadisi'nde oynattılar. 'Fethullah Hoca yaptırdı' dediler." ifadelerini kullandı. Ergin, cezaevi aracına götürülüşü esnasında da; "Silivri çetesi sizi çözdüm. Veli Küçük, Hurşit Tolon, Hasan Atilla Uğur, Hanefi Avcı sizi affetmeyeceğim." diye bağırdı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma için tutuklu sanıklar Nuri Ergin, Tuncer Gülşen, Erkut Yargüder ve Erkan Esengin Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Aralarında husumet olduğu gerekçesiyle duruşmaya önce Nuri Ergin dışındaki sanıklar alındı ve savunmaları soruldu. Diğer sanıkların çıkarılmasının ardından Nuri Ergin salona alındı. Ergin, 49 yaşında olduğunu söyleyerek başladığı savunmasında, "Bendeki ceza kimsede yok. Benim ilk idamımı siz verdiniz. Ben kimseye saygısızlık etmedim. Ne ceza verdilerse 'saygılarımı sunuyorum' dedim. 17 yaşından beri hapishanelerdeyim. Çocuklarım büyüdü, torunlarım oldu. Ama siz benden 62. maddeyi (duruşmalardaki iyi hal indirimi) esirgediniz. Hiç saygısızlık yapmadığım halde benim cezaevinden çıkışımı bitirdiniz." dedi. Hapishanelerde canını kurtarmak için can aldığını söyleyen Ergin, "Ailemi korumak için de can aldım can aldırttım. Alparslan Arslan gibi Silivri alçakları gibi size namlu doğrultmadım sayın başkan." diye konuştu. Ergin, artık can almak istemediğini, hukuk ve adalet istediğini de sözlerine ekledi. "Bu ülkenin tek kabadayısı, tek mafyası, tek çetesi ben değilim ama bana ve aileme uygulanan eziyetler kimseye yapılmadı." iddiasında bulunan Ergin, "Ben çok geç gördüm ama Silivri çetesi çok provokatörmüş. O Veli Küçük, o Hasan Atilla Uğur bizi hep ketenpereye getirdi. Bize sayın Başbakan'a, sayın Fethullah Gülen'e hakaretler ettirdiler, küfür ettirdiler. Bizi Kurtlar Vadisi'nde oynattılar. 'Fethullah Hoca yaptırdı' dediler." Polisin kendisiyle ilgili hazırladığı bir rapora da değinen Ergin, "Raporda 73 yaşındaki annemin Karagümrük'te dövüldüğünü ve annemin kumarhane işlettiğini yazmışlar. Ben 11 yıldır bir hücrede yatıyorum. Annemi dövseler ve ben onun canını almadıysam namerdim." diye bağırdı. Ergin'in bu ifadeleri üzerine mahkeme başkanı Nurettin Ak, Ergin'e "Seni sadece Yargıtay'ın bozma ilamına karşı diyeceklerini söylemen için çağırdık. Daha sonra uzun uzun ifade verirsin." uyarısında bulundu. Sözünün kesilmesine sinirlenen Ergin, kendisine en büyük hainliği ağabeyi Nejat Ergin'in yaptığını söyledi. Ağabeyini reddettiğini belirten Ergin, "Annem gözünü kapattığı an onu öldüreceğim." tehdidini savurdu. Bunun üzerine başkan Nurettin Ak, "Tehdit ediyorsun" diye uyardı. Başkan Ak, bağırarak ifade vermek istediğini söyleyen Ergin'in duruşma salonundan çıkarılması talimatını verdi. Buna sinirlenen Ergin, elindeki su şişesini heyete fırlattı. Ergin salondan çıkarılırken, "Bunun hesabını sana da sorarım. Bir dava daha aç." diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Nurettin Ak tutanağa, "Sanık mahkeme başkanına daha önce verilen karar nedeniyle hakaret ve tehditler ederek elinde bulunan su şişesini üzerine doğru fırlattı. Bunun üzerine sanık duruşma salonundan çıkarıldı." diye yazdırdı. Mahkeme, Nuri Ergin'in duruşmalardan yasaklanmasına karar vererek sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Alaattin Çakıcı ile Nuri Ergin arasında Kartal Cezaevi'nde başlayan gerginlik nedeniyle Zeytinburnu ve Gültepe'de 19 Nisan 2000 gecesi 2 kahvehanenin tarandığı, 1 kişinin öldüğü ve 10 kişinin yaralandığı anlatılıyor. Nuri Ergin'in direktifleri doğrultusunda bir kişiden tehditle 100 bin dolar istendiği de kaydedilen iddianamede, sanıkların ''kasten adam öldürmek ve azmettirmek'', ''kasten adam öldürmeye tam teşebbüs ve azmettirmek'', ''gaspa teşebbüs'' suçlarını işledikleri ifade ediliyor. Nuri Ergin, Şükrü Türe, Muammer Korkut Beşiroğulları, Yavuz Erdoğan ve Rüştü Vatansever'in 264.5'ar, Vedat Ergin'in 249.5 yıl ağır hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Nurettin, Nejat, Zeynel ve Soner Ergin ile Hakan Erdemli, Erkut Yargüder, Bülent Tarlak, Erkan Esengül, Tuncel Gürsel ve Murat Çelik'in de ''çeteye yardım ettikleri'' iddiasıyla 6 ay ile 1 er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.