Nükleer karşıtı
pankartlar, balonlar ve dövizlerle
Galatasaray Meydanı'nda toplanan grup, Tünel meydanına ardından da geri dönerek
Taksim meydanına kadar sloganlar atarak yürüdü. Taksim Meydanı'nda
basın açıklaması yapan nükleer karşıtları, hükümetten,
nükleer santrallerden vazgeçerek nükleer yatırımları durdurmasını istedi.
Japonya'da yaşanan nükleer felaketin ardından Türkiye'de harekete geçen nükleer karşıtları Beyoğlu'nda
eylem yaptı.
Greenpeace öncülüğünde Galatasaray Meydanı'nda toplanan yaklaşık 2 bin kişi nükleer karşıtı pankart, döviz ve balonlarla insan zinciri oluşturarak Tünel meydanına doğru yürüyüşe geçti. El ele tutuşan ve düdük çalan nükleer karşıtları, '
Güneş rüzgar bize yeter' , 'Türkiye'de nükleer santral istemiyoruz' , 'Kazım'ın katili nükleer lobisi' , 'Nükleere hayır' şeklinde sloganlar attı.
Yürüyüş sırasında bazı vatandaşların da
eylemcileri alkışlayarak
destek verdikleri gözlendi.
Eyleme annesinin kucağında gelen 5 aylık Ali bebek ilgi odağı oldu. Havanın
soğuk olmasına aldırmayan
genç eylemci, Ali Leo ismindeki bebeğinin de herkes gibi nükleere karşı olduğunu söyledi. Tünel meydanına ulaşan eylemciler, geri dönerek Taksim'e hareket etti. Yaklaşık 2 kilometrelik caddeyi sloganlar atarak tekrar kat eden eylemciler Taksim Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Grup adına hazırlanan metni okuyan
Yeşiller Partisi HES Sözcüsü Ümit
Şahin Japonya'da dünyanın en büyük nükleer felaketi yaşandığını, Japon halkının önce deprem ve tsunami ile ardından da
Fukuşima Nükleer
Santralindeki patlamalar ve
radyasyon kirlenmesiyle ağır bir
darbe aldığını söyledi. Yakınlarını kaybeden, evinden yurdundan olan, yaşadıkları kentler boşaltılan ve radyoaktif kirlenme tehlikesiyle iç içe yaşamak zorunda kalan Japon halkının acısını ve endişesini paylaşarak
dayanışma duygularını ileten Şahin, "Yaşanan bu
kaza Çernobil felaketinin tam 25. yılında Çernobil'den kat be kat büyük bir nükleer faciaya dönüşüyor. Fukuşima felaketi
nükleer enerjinin ne kadar tehlikeli ve öngörülemez risklerle dolu olduğunu bir kez daha gösterdi. Yıllardır yeni Çernobiller olmasın diye uyarıyorduk. 'Yeni nükleer santraller yapılmasın var olan bütün reaktörler kapatılsın' diyorduk. Bize hayalci diyorlardı. Çernobil'in sonuçlarını küçümsüyor, bir daha olmaz sanıyorlardı. Oysa nükleer enerjinin tarihi yüzlerce kazayla doludur. İster Çernobil gibi insan hatasıyla isterse Japonya'da ki gibi
doğal bir afetin tetiklemesiyle olsun nükleer reaktörler her an benzer bir felakete yol açma potansiyeline sahiptir. Bu tehlikeden kaçınmanın tek yolu nükleer santrallerden tamamen kurtulmaktır. Bu gerçeği anlama için daha kaç Çernobil'e daha kaç Fukuşimaya ihtiyacımız var." dedi.
Türkiye'de ise hükümetin nükleer yangına körükle gittiğini savunan Şahin şöyle konuştu: "
Başbakan Erdoğan,
Enerji Bakanı Yıldız ve
Çevre Bakanı Eroğlu Japonya'daki faciayı küçümseyici açıklamalar yapıyor, nükleer patlamayla tüp gaz patlamasını birbirine karıştırıyor, nükleer sevdaları uğruna halkı yanıltıyorlar.
Hükümet derhal nükleer enerjiden vazgeçtiğini açıklamalıdır.
Akkuyu'da,
Sinop'ta ve ülkenin her yerinde nükleer enerji istemeyen halka ve nükleer karşıtlarına meydan okumaktan vazgeçmelidir. Hükümet
Mayıs ayına kadar Akkuyu'ya kazma vurma kararından derhal geri adım atmalıdır. Hükümeti Türkiye'yi soktukları bu yıkıcı nükleer maceradan yol yakınken vazgeçmeye çağırıyoruz."
"Nükleerin felaket nükleer santrallerin ise
cinayet olduğunu düşünenler" olarak nükleer enerji çılgınlığına karşı tüm insanları sürekli eyleme çağıran Şahin konuşmasının sonunda başta , Akkuyu ve Sinop olmak üzere Türkiye'nin ya da dünyanın herhangi bir yerine nükleer santral istemediklerini ve yaptırmayacaklarını ifade etti.
Eylemciler basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı