- 31.12.2010 - Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan'da, herkesin kutsal olarak kabul ettiği, dualar edilerek adakların kesildiği Ashab-ı Kehf mağaraları,
yerli ve
yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Nahçıvan şehir merkezinden yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki bir tepenin üstünde bulunan Ashab-ı Kehf mağarasına (Yedi Uyurlar) 3500 basamakla çıkılıyor.
Kuran-ı Kerim'in yanı sıra İncil'de de hikayesine rastlanan Ashab-ı Kehf'in saklandıkları yer olarak ifade edilen ve büyük bir ziyaretçi akınına uğrayan mağaralar, yerli ve yabancı ziyaretçilerin adaklarını kestiği, namaz kılıp dua ettiği bir yer...
Mağaraları gezdiren Azeri yetkili, Ashab-ı Kehf mağarasının dünyanın birkaç
bölgesinde olduğuna inanıldığını, hatta Türkiye'de Efes'te de bir Ashab-ı Kehf mağarasının ziyarete açık olduğunu belirterek, ancak yöre
halkının Kur'an-ı Kerim'de işaret edilen yerin burası olduğuna inandığını söyledi.
Ziyaretgahın sorumlusu Garaj Gurbanov da mağaraların Azeri halk açısından önemini anlatarak, bölge halkının Sovyet döneminde İslamı yaşamasının ve bugünlere
Müslüman olarak gelmesinin en büyük etkenlerinden birinin burası olduğunu belirtti. Gurbanov, ''O dönemde insanlar dağları aşarak, yürüyerek ve kaçak yollarla buraya gelir, dua eder, namaz kılar ve şehre geri dönermiş. Şimdilerde ise durum rahat. İsteyen istediği zaman geliyor, namazını kılıp dua ediyor'' diye konuştu.
Mağaranın
kurban kesme ve namaz kılınan bölümü dışında ayrıca ''damla bölümü'' denilen yerde niyet tutanlar bulunuyor. Niyetleri kabul olursa başlarına su damladığı yönünde inançları bulunan halk, buranın ziyaret edilmesi durumunda
kaza ve belalardan uzaklaşıldığını ileri sürüyor.
-ASHAB-I KEHF NEDİR-
Kur'an-ı Kerim'de Kehf Suresinde ''
Hani o
gençler mağaraya sığınmışlardı da 'Ey Rabbımız! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır' demişlerdi. Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını 'dış dünyaya' kapattık. (Onları uyuttuk)'' ayetleriyle anlatılan Ashab-ı Kehf'in, Allah'a inanan yedi genç olduğu belirtiliyor.
Roma imparatorlarından Dimityanus veya Dokyanus döneminde geçtiği ifade edilen olayda, yedi genç, putperest Roma İmparatoru'nun zulmünden kaçarak bir mağarada gizlenir ve 309 yıl mağarada uyur.
Geleneksel anlamdaki hikayeye göre, Ashab-ı Kehf denilen gençlerden altısı sarayda görevli, hükümdara yakın kimselerdi ve hükümdarın müşavere heyetindeydi. Onun sağında ve solunda bulunurlardı. Sağındakiler Yemliha, Mekselina ve Mislina idi. Bunlara ''Ashab-ı Yemin'' solundakiler ise Mernuş, Debernuş ve Şazenuş'tur. Bunlara da ''Ashab-ı Yesar'' denmiştir.
Dönemin hükümdarının, putperestliği kabul etmeyen az sayıdaki insanı öldürttüğü, sarayda putperest olmayan gençlerin durumlarını öğrenmesinin ardından onları tehdit ettiği, onların da inançlarından ayrılmak istememeleri üzerine inançlarını korumak için şehre yakın bir dağ yönüne gittikleri kaydedilir.
Yolda giderken ''Kefeştetayyuş'' ismindeki bir çobanın da aynı inanca geçmesi üzerine sayıları yediyi bulan gençlere çobanın köpeği ''Kıtmir''in de katıldığı ve dağın tepesindeki mağaraya yerleştikleri rivayet edilir.
Hükümdarın, yedi gencin saklandıkları mağarayı öğrenmesinin ardından adamlarına emir vererek mağaranın ağzını kapattırdığı anlatılırken, mağarada kalan gençlerin ölmediği ve yüzyıllarca uykuda kaldıktan sonra uyandıkları belirtilir.
Hristiyanlıkta anlatılan olayda, putperest hükümdarın zulmünden kaçan 7 Hristiyan genç
Malta, Malchus, Martinianus, Dionysius, Joannes, Serapion, ve Constantinus'un, aziz oldukları ileri sürülür.
(SÜ-HHK-MİS-ARD)31.12.2010 10:59:29