Mutlu Bir Evliliğin Sırları

Mutlu Bir Evliliğin Sırları

Evliliklerin büyük oranda artış gösterdiği yaz mevsiminde, uzmanlar evlenme kararı alan çiftlere mutluluklarının uzun sürmesini sağlayacak altın kural niteliğinde tavsiyelerde bulunuyor. Namık Kemal Üniversitesi,(NKÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sultan Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evlilikte en kritik geçen ilk yılın çiftlerin anlaşmaları açısından belirleyici olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Doğan, psikiyatri'de, kişilerin yaşamlarını etkileyen, (yaşam olayları kavramı) olduğunu belirterek, bunların, iflas etme, göç etme, boşanma ve evlenme gibi olayları da içerdiğini ifade etti. Evlenmenin, boşanmalar kadar stresli bir dönem olduğunu anlatan Doğan, şunları kaydetti: ''Evlilikte yeni bir hayata uyum sağlanmaya çalışılıyor ve eski alışkanlıkların bir kısmından vazgeçilmesi gerekebiliyor. Eşe haber verme, zaman, zaman hesap verme olarak algılanabiliyor. Bu etkenlerin tamamı göz önünde tutulduğunda, evliliğin ilk yılı, yaşam olayları açısından önemli. Bu doğrultuda evliliğinin ilk yılını doldurmamış çiftlere, yardımcı olurken yaşanan sıkıntıların bir uyum süreci olduğunu söyleriz. Bu açıdan özellikle genç yaştaki çiftlere ilk yıl çocuk yapmalarını önermiyoruz. Çünkü çocuk, eşlere ayrı bir sorumluluk ve iletişim sorunu getirebilir. Bu nedenle eşlere, ilk yıllarını deneme süresi gibi kabul etmelerini tavsiye ediyoruz. Bunu bu şekilde kabul etmek stresi ve uyum sorununu azaltacaktır'' Evliliğin ilk yıllarının zorlu bir süreç olduğunu anlatan Doğan, çiftler daha önceden tanışıyor olsa dahi, birlikte yaşamanın göründüğünden zor olduğunu belirtti. -EŞLERDEKİ DEĞİŞİM BEKLENTİSİ- Dç.Dr. Doğan, evlilikte en çok ekonomik ve karşıdaki kişinin değişme beklentisi yönünde sorun yaşandığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Tanışma döneminde kişiler, kız arkadaşının veya erkek arkadaşının beğenmediği bir özelliği olduğunda, 'evlenince düzelir' veya 'çocuk olunca düzelir' şeklinde düşünebiliyor. Ama aslında gerçekte göremedikleri bir takım kişilik özellikleri oluyor. Bu kişilik özellikleri evlendikten sonra değişmiyor. En önemli sorunlardan birisi de bu. Kişiler evlenmeye karar verdikleri zaman, eşinin evlenince değişeceği varsayımından vazgeçmeliler. Önemli olan evlenilecek kişinin kişilik özellikleri kabul edilebiliyor mu? edilemiyorsa, evlilik kararı bir kez daha gözden geçirilmeli. Acele karar verilmemeli. Ayrıca, ekonomik sorunlarla ilgili de çok sıkıntılar oluyor. Çünkü, evlenmeden önce bütçe düşünülmeden çok fazla alışveriş yapılıyor. Çiftler, evlerinde hiç bir eksik olmasın istiyor ama bu borçlanmayı da beraberinde getiriyor. Bu nedenle çiftler çok fazla maddi zorluk yaşıyor. Evlenmeden önce, gelir ne kadarsa ona göre alışveriş yapılmalı.'' -''EVLİK SONRASI AİLELER PROBLEM OLMASIN''- Dç.Dr. Doğan, Türk ailelerinde, sınır koruma konusunda sıkıntı yaşandığını da belirtti. Türkiye'de evlenen birinin, eşinin ailesiyle de evlendiğini anlatan Doğan, burada sınırın iyi korunması gerektiğini ifade etti. Evlendikten sonra ailelerin problem olabildiğini bildiren Doğan, şunları kaydetti: ''Yeni kurulan aile, sadece o iki kişinin medeni haklarını kullanarak verdikleri bir karar olmalı. Artık 'benim annem', 'bizim ev' dememeli. Anne ve babalar eski aileler diyebiliriz. Yeni çiftler o anlamda sınır koymakta zorluk çekiyorlar. Aileler bir şey yapmasa bile çiftler aileleri üzerinden çatışmaya başlayabiliyor. Çiftler, 'benim ailem bundan sonra eşimle birlikte kurduğum ailedir' düşüncesini kafalarına yerleştirmeli.'' (CAM-YAK-MEK-ÜNS)16.06.2011 14:49:18
<< Önceki Haber Mutlu Bir Evliliğin Sırları Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER