Bilirkişi,
Ergenekon davasının
tutuklu sanığı Mustafa Dönmez'in, bombaların
patlama kabiliyetlerinin olmadığı, aynı bombaların farklı yerlerde bulunduğu gibi iddialarına aksi yönde görüş bildirdi. Raporda bombaların boyası çıkmış olsa da korozyona uğramadığı için zarar görmediği, aynı mühimmatın farklı kazılarda bulunma imkanının bulunmadığı belirtilerek, "Herhangi bir nedenle işlevini görmez patlama gibi bir hüküm verilmesi tekniğe uygun değildir." denildi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne ulaşan 21
Mart 2011 tarihli son bilirkişi raporunda
Ergenekon davası sanıklarından Mustafa Dönmez'in, "
Zir Vadisi,
Sapanca,
Gölbaşı ve Poyrazkoy'de bulunan mühimmatın aynı olduğu, polislerin yanlarında getirdiği" iddiasıyla ilgili değerlendirme yapıldı.
Poyrazköy aramalarında ele geçirilen malzemelerin görev kapsamı dışında olduğu için incelenmediği belirterek, "İki farklı yerde,
stok ve
kafile numaraları, imal yılları ve menşeleri aynı el aydınlatma roketlerinin bulunmasının ihtimal dahilinde olduğu değerlendirilmiştir. Nitekim, aynı menşeli, aynı
üretim yılı ve aynı kafile numaralı malzemenin birden fazla üretimi yapıldığından iki farklı yerde bulunmasının da normal bir durum olacağı kıymetlendirilmektedir. Bilakis bu benzerlik, iki malzemenin temin yeri ve şekli yönünden aralarında bir irtibat olabileceği ihtimalini göstermektedir."
Dönmez'in, "Poyrazkoy, Zir Vadisi ve Ümnariye'de bulunan bombaların aynı olduğu ve polis tarafında taşındığı iddiaların ilişkin, "Ayrı ayrı malzemeler olduğu tespit edilmiştir. Bir yerde ele geçirilen malzemelerin farklı yerlerde de ele geçirilmiş gibi gösterildiği iddiasının mümkün olmadığı gözlenmiştir". denildi.
Mustafa Dönmez'in Zir Vadisi'nde bulunan 6 adet gösteri bombasının içinin boş olduğu iddiasına karşılık bilirkişi raporunda boş olmadıklarının tespit edildiği kaydedildi. Dönmez'de ele geçirilen 1953 yapımı aydınlatma fişeklerinin "sağlam ve kullanıma uygun" oldukları değerlendirmesi yapılan raporda "Eski üretim olmaları, tapa veya herhangi bir aksamlarının bozuk olması gibi herhangi bir nedenle işlevini görmez patlama gibi bir hüküm verilmesi tekniğe uygun değildir." denildi.
Zir Vadisi'ndeki bombalara ilişkin "Genel olarak bazı el bombaları üzerlerindeki boyanın yer yer atmış olduğu, boyası atmış bölgelerde gövde renginin paslanma nedeniyle kahverengi pas rengi aldığı ancak
metal korozyonu olmadığı gözlemlenmiştir" denildi.
Zir Vadisi'nde yapılan kazı çalışmalarında görevli polisin "
Aydınlatma fişeği ama sen bubi tuzağı yaz" şeklindeki sözlerine ilişki raporda şu yorum yapıldı. "Aydınlatma Tuzağı olduğu belirlenen malzemenin farklı
personel tarafından farklı isimlerle nitelendirilmesinin "yüzey aydınlatma tuzağının tökez teli ile tuzaklamaya uygun özel bir mekanizması olması nedeniyle, 'bubi tuzağı', 'bubi tuzaklı' olarak nitelendirilmiş olabileceği değerlendirilmektedir. Daha önce bu malzemeyi görmemiş bir personelin malzemeyi fiziki görünümü itibariyle tanımlamış olabileceği, malzemelerin üzerlerinde bulunan
İngilizce orijinal adlarının Türkçeye personelin
yabancı dil bilgisi dahilinde çevrilerek yorumlanmış olabileceği değerlendirilmektedir." ifadesi kullanıldı.