Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, üniversitelerin bilgi üreten, meslek sahibi uzman insan yetiştiren, toplum gelişiminin sağlanmasına katkıda bulunan ve ülkenin her bakımdan gelişmesinde ve kalkınmasında en etkili yol gösterici kurumlar olduğunu söyledi. Harmandar, Muğla Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen yeni akademik yıl açılışında, üniversitelerin birinci görevinin ülkenin kalkınması için gerekli olan insan kaynağını yetiştirmek olduğunu söyledi. Üniversitelerin asli görevleri arasında gerçeği araştırarak adaleti savunmak ve doğruyu bulmak olduğunu belirten Harmandar, ''Üniversiteler bilgi üreten, meslek sahibi uzman insan yetiştiren, toplum gelişiminin sağlanmasına katkıda bulunan ve ülkenin her bakımdan gelişmesinde ve kalkınmasında en etkili yol gösterici kurumlardır. Üniversiteler bilimsel araştırmalar yaparak ülkenin bilim ve teknoloji gelişmesine katkıda bulunmalı, toplumla bütünleşerek ürettiği bilgileri faydaya dönüştürmelidir'' diye konuştu. Muğla Üniversitesi olarak ilk hedeflerinin ''birinci sınıf üniversite olmak'' olduğuna işaret eden Prof. Dr. Harmandar, ''Muğla Üniversitesi 2010 yılı için Türkiye'deki 131 üniversite arasında makaleler dikkate alınarak yapılan sıralamaya göre 57. sıradadır. Elbette bu sıra yeterli değildir. Muğla Üniversitesinin kısa zamanda dünyadaki 100 üniversite arasına girmesi de yakın bir gelecekte olası görünmemektedir. Ancak 500 üniversite arasına girmesi hedeflenmeli ve bu yolda hızla verimli ilerlemeler kaydedilmelidir'' dedi. Muğla Üniversitesi'nin 1992 yılında kurulduğunu ve 20. yılına doğru emin adımlarla ilerlediğini ifade eden Harmandar, şunları söyledi ''Muğla Üniversitesi, genç üniversite olmanın yanında artık olgunlaşmakta olan bir üniversite. Bugün bin 16 öğretim elemanımız var. Bu yıl 6 bin 160 öğrenci yeni kayıt yaptırdı. Kontenjanlara tam kayıt olunduğu takdirde üniversitemizdeki öğrenci sayısı 28 bine yaklaştı. Muğla Üniversitesi'ne bu yıl yurt dışından 300 öğrenci başvurdu. Bunlardan 56'sı kesin kayıt yaptırdı. Bu üniversitemiz için bir başlangıç oldu. Önümüzdeki yıllarda üniversitemizin uluslararası hale gelmesinde büyük önemi olduğuna inandığımız yurt dışı öğrenci kontenjanının artmasını ve öğrenci kayıtlarının daha yüksek sayılara ulaşmasını bekliyoruz.'' -3 DEFA UZAKLAŞTIRILDIĞI ÜNİVERSİTEYE MİLLETVEKİLİ OLARAK DÖNDÜ- AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ise törende yaptığı konuşmada, akademik yıl açılış törenine Rektör Harmandar tarafından davet edildiğini belirterek, şunları söyledi: ''2000 yılında burada doktoradan uzaklaştırılmıştım ve 2 yıl kadar doktoram keyfi olarak engellenmişti. Sonra hukuki süreci kazanmıştım. 2006 yılında ise vermiş olduğum bir demeç nedeniyle üniversiten uzaklaştırılmış ve daha sonra mahkeme kararıyla geri dönmüştüm. 2009 yılının sonunda ise yine Danıştay 8. Dairesi tarafından eleştiri sınırlarını aştığım gerekçesiyle tekrar üniversiteden uzaklaştırıldım. Konuşmalarımdan dolayı 3 defa üniversiteden uzaklaştırıldım.'' Dönemin üniversite rektörünün kendisini siyasi partilerin düzenlemiş olduğu bir yürüyüşe davet ettiğini ve bu yürüyüşe katılmadığını dile getiren Özdağ, sözlerine şöyle devam etti: ''Dün Refah Partisi'ni (imam hatipleri arka bahçesi yapıyor) diye suçlayanlar bugün üniversiteleri Cumhuriyet Halk Partisi'nin arka bahçesi yapmak istiyorlar. 'Üniversitede tek bir fikrin, tek bir ideolojinin olmasını istiyorlar. Buralar fikir anarşistlerinin yeridir, fikirler çarpışır hakikat şimşeği doğar demiştim.'. Bu sözlerimden sonrada Danıştay tarafından yine (eleştiri sınırını aştın) diye uzaklaştırıldım. Sonra hukuki süreci kazandım ancak dönmedim. Geçen zaman içerisinde milletvekili adayı oldum. Dün üniversitenin kampüsüne sokulmayan, konuşturulmayan, konuştu diyerek uzaklaştırılan Selçuk Özdağ, bugün demokrasinin yerleştiği bir Türkiye'de buraya milletvekili olarak geldi'' diye konuştu. -İDAMLA YARGILANDIĞI ŞEHİRDEN MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ- Manisa'da idamla yargılandığını ve idamla yargılandığı şehirden parlamentoya gittiğini anlatan Özdağ, şunları kaydetti: ''Darbelerin olduğu dönemlerde insanlar idamla yargılanırlar fakat demokrasinin olduğu yerlerde ise insanlar parlamentoya gider demiştim. İşte burada belki demokrasi vardı ama başka fikirlere, farklı fikirlere tahammül etmeyen bir düşünce vardı. Farklı bir zihniyet, yönetim anlayışı vardı. Bu yönetim anlayışı beni susturmak istemişti susmamıştım, susmayacağım demiştim ve böyle diyeceğim. Ama burasını fikir anarşistlerinin olduğu yuva yapacağım. Çünkü üniversitelerde farklı ideolojiler olmalı, farklı meslekler olmalı farklı fikirler olmalı sağı olmalı, solu olmalı, Alevi olmalı, Sünni olmalı burada herkes olmalı ki burası üniversite olabilsin, evrensel olabilsin demiştim. Şimdi ben bahtiyarım ki buraya milletvekili olarak geldim. Kendi üniversitemde 15 yıl akademisyenlik yaptım. Şu an burada Yardımcı Doçent olarak aynı zamanda kadrom var. Birkaç ay sonrada Doçent oluyorum. Muğla Üniversitesi benim için önemli bir üniversite. Burada benim acılarıma annelik yapan arkadaşlarıma, kardeşlerime de çok teşekkür ediyorum.'' Tören sonrası Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı öğretim görevlileri ve öğrencileri tarafından dinleti sunuldu. Programda Muğla Üniversitesini en yüksek puanla kazanan öğrencilere, milletvekilleri ve protokol mensuplarınca hediyeler verildi. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş ise ''Türkiye'de Bologna Sürecinin 10 Yılı'' konusunda, yeni akademik yılın ilk dersini verdi. (DG-KG-HMD)26.09.2011 20:03:44