Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun BDP'nin desteklediği bazı adayların başvurularını reddetmesiyle birlikte özellikle Güneydoğu'da
terör yandaşları ortalığı birbirine kattı. YSK'nın BDP'lilerin evraklarını tamamlamasıyla birlikte kararından geri adım atması ve bağımsız adayların başvurularını kabul etmesiyle birlikte olaylar yatışsa da akıllarda terör yandaşlarının ''kirli propagandaları'' kaldı. Bunlardan biri de Batman'da yaşandı.
YSK'nın kararını
protesto etmek amacıyla BDP, 21 Nisan'da yürüyüş yaptı.
Yürüyüşte devrede olan provokatörler polis araçlarına kamu kuruluşlarına ve yoldan geçen vatandaşların araçlarına taşlı ve
molotoflu saldırı yaptı. Ancak
emniyet güçlerine molotof atmaya çalışanlardan bir gösterici kendini yaktı. Gösterici yanarak olay yerinden kaçarken diğer eylemcilerin yardımı ile söndürüldü. Saldırgan kendi molotoflu ile yanmasına rağmen,
terör örgütü PKK'ya yakın bazı gazetelerde polis suçlandı. Olayın, polisin attığı gazdan meydan geldiği şeklinde haber yapıldı. Ancak ortaya çıkan görüntülerde göstericinin, elindeki molotofla kendini yaktığı ortaya çıktı.
Batman'da ayrıca;
Atatürk Lisesi'nde görevli
polis memuru Hamdi Gök ve okul çalışanları Mehmet Ali Gültekin ve Fevzi Kalkan'ın silahla yaralanması olayına ilişkin yakalanan şahıs terör örgütü yandaşı çıktı. Biri polis, üç kişinin yaralanması olayının faili olarak yakalanan A.Y.T. isimli şahsın, YSK kararını protesto için silahlı eylemi gerçekleştirdiğini
itiraf ettiği belirtildi. Yaralama olayına ilişkin yer göstermesi yapılan
saldırgan, okulun bahçesinde oturan görevlilere nasıl pusu kurduğunu ve saldırıyı nasıl gerçekleştirdiğini
keşif görüntülerinde anlattı.
Yaşanan bu olayları kalabalık bir ortamda değerlendiren BDP'li
Bengi Yıldız, Batman'da bir göstericinin kendi molotofuyla yanması olayını polisin üzerine atarken, okulun bahçesinde 1'i polis 3 kişinin silahlı saldırıya uğramasını ise
rant kavgasına bağladı.