Milli Eğitim Bakanı Ömer
Dinçer, ''Biz gelecekte tüm dünya ülkelerinin insanlarının gıpta edeceği, özgürlüğüyle, mutluluğuyla,
yaşam kalitesiyle, huzuruyla,
inanç ve değerlerinin yanı sıra politikalarıyla keşke ben de o ülkenin vatandaşı olabilseydim diyen insanların imrenerek bakacakları bir
Türkiye'nin inşası için çalışıyoruz'' dedi.
Bakan Dinçer,
AK Partinin 10. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla partisinin
Kocaeli İl Başkanlığı'nca Antikkapı Restoran'da düzenlenen
iftar yemeği öncesinde yaptığı konuşmada, partilerinin kuruluşundan bugüne kadar vatandaşların karşısına 3 genel
seçim, 2 yerel ve 2
halk oylamasıyla çıktıklarını söyledi.
Vatandaşların da kendilerine güven ve
destek verdiğini ifade eden Dinçer, şöyle dedi:
''Kurulduğu günden bugüne kadar seçime girmiş bütün safha ve süreçlerde halkımız bize güvenini tazeledi ve desteğini verdi. Normal şartlarda bu destek ve güvenin sadece ve sadece partimizin çalışmalarına dayalı olduğunu düşünüyorsanız aldanıyorsunuz. AK Parti'yi sadece bir siyasi parti olarak görüyorsanız da aldanıyorsunuz. Evet biz türev olarak siyasi partiyiz. Ama diğer siyasi partilerden daha büyük bir şeyiz. Halkımızın bize olan teveccühü sadece bizim iyi
hizmet yaptığımızdan daha fazla bir destekle ilgilidir. Bu açıdan bakıldığında partimizin iyi anlaşılması gerekir. AK Parti kurulduğu günden itibaren değil çok daha öncesinden var olan bir hareketin en son konulmuş halidir. AK Parti normalde milletimizin geleneksel çizgisinden sapan CHP'ye karşı milletimizin yeniden geleneksel çizgisine çekme vaadinin adıdır.''
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden itibaren Türkiye'nin önce İttihat ve Terakki ile sonra CHP'yle kendi geleneksel çizgisinden ayrı bir yöne saptırıldığını vurgulayan Bakan Dinçer, şöyle devam etti:
''O
Cumhuriyet Halk Partisi'nin rotasından ve rayından çıkardığı geleneksel çizgi ilk önce Demokrat Parti'yle belli alanda biraz yaklaştırıldı. Daha sonra Adalet Partisi'yle biraz daha yaklaştırıldı. Daha sonra ANAVATAN Partisi'yle o çizgiye daha yaklaşıldı. Refah Partisi'nin bu çizgiye yaklaşmasında oldukça önemli ve büyük bir etkisi oldu. AK Parti Türkiye'yi ve bu milleti yeniden kendi kadim çizgisine ve geleneksel rayına oturtma noktasına geldi. O açıdan bakıldığında partimiz hakikaten bir siyasi partiden daha büyük bir şeydir. Ve milletimizi geleneksel çizgisine
taşıma hareketinin adıdır. Bizler o hareketin temsilcisinin olduğumuzun farkındayız. Çünkü biz gelecekte tüm dünya ülkelerinin insanlarının gıpta edeceği, özgürlüğüyle, mutluluğuyla, yaşam kalitesiyle, huzuruyla, inanç ve değerlerinin yanı sıra politikalarıyla keşke ben de o ülkenin vatandaşı olabilseydim diyen insanların imrenerek bakacakları bir Türkiye'nin inşası için çalışıyoruz. Bizim herhangi bir siyasi parti mensubuyla karıştırılmamamız gerekiyor. Biz böylesine bir hizmetin ve
davanın mensupları olarak hizmet ediyor ve siyasi parti içerisinde görev yapıyoruz. Bu yüzden geriye dönüp baktığımız zaman yaptığımız şeylerle gurur duyacağız.''
-ENFLASYON VE FAİZ DÜŞTÜ-
Partilerinin iktidarı döneminde bu zamana kadar görülmemiş bir şekilde Türkiye'de enflasyonu ve
faizi düşürmeyi başardıklarını anımsatan Bakan Dinçer, konuşmasına şöyle devam etti:
''Yıllar yılı ülkemizde Türkiye'nin
büyümesi karşılığında enflasyona mecbur olduğumuz söylendi. Halbuki 2009 yılında
kriz olmasına rağmen 2010 yılında ülkemizde hem enflasyon düştü hem de görülmemiş bir şekilde büyümeyi başardık. Bu yıl yüzde 11'lik
ekonomik büyüme karşılığında yüzde 4,9'luk bir enflasyonla kapattık. Biz hem faizi, hem enflasyonu mümkün olduğu kadar sınıra düşürmeyi hedefledik.
Sağlıkla ilgili yaptığımız reformlardan sonra dünyada bulunan standart ülkeler seviyesine geldik. Hatta Türkiye sağlık anlamında örnek gösteriliyor. Biz çok iyi yollar yapıyoruz. Demir yollarıyla, hızlı trenleriyle, her yere inşa ettiğimiz hava alanlarıyla dünyanın uzak noktasına gidebilecek kadar geliştirdiğimiz hava yollarıyla ülkemiz önemli hizmetler yapmaya devam ediyor. Biz eğer vatandaşımızı devlet ve millet ilişkisi içerisinde öne aldığımız yaklaşımla yeni bir zihniyet ortaya getirmemiş olsaydık bu kadar milletimizin teveccühüne mahzar olmazdık. Bugüne kadar muhalefet partileri bizi yolsuzlukla suçladı. Fakat bugüne kadar ortaya koydukları somut bir
delil yok. Biz kendi çıkarları için çalışan insanları aramızda istemiyoruz. Eğer varsa bunu yapmaya çalışan onlar aramızdan çekilsinler. Biz bir dava için memlekete ve millete hizmet için varız.''
Milli Eğitim Bakanı Dinçer,
iftar yemeğinin ardından 20 Haziran 2010'da, Elazığ'ın Palu ilçesinde düzenlenen
terörist saldırıda şehit olan Jandarma Komando
Onbaşı Selçuk Gökdağ'ın,
Yenişehir Mahallesi Şölen Sokak'ta oturan ailesini ziyaret etti.
Şehit babası Kemal ve annesi Nurten Gökdağ'ın karşıladığı Bakan Dinçer, yaklaşık yarım saat şehit ailesiyle görüştü. Bu arada şehidin evine dev Türk bayrağı asıldı.
(FER-MY-NEC-ECN)15.08.2011 08:55:29