Ankara'nın
Altındağ ilçesinde oturan 3 çocuk annesi Züleyha Akkoç (43),
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'ndan (TİSVA) aldığı mikro
krediyle iş kurarak, hem kaybolan özgünevini kazandı, hem de
aile ekonomisine katkı sağladı.
Züleyha Akkoç, üç çocuğuyla hayat mücadelesi vermeye çalışırken, yakınlarından, TİSVA'nın kadınlara kefilsiz,
senetsiz
küçük krediler verdiğini duyarak, vakfın Ankara Bölge Müdürlüğü'nün kapısını çaldı.
Şartlar gereği akraba ve komşularından 5 kişilik bir grup oluşturarak, 700 lira kredi alan Akkoç, ilk parasıyla açık
temizlik maddesi alıp satmaya başladı. Grubun diğer üyeleri ise farklı alanları seçti. Kimi el işi, kimi
baharat işine girdi, kimi ise bazlama gözleme yaparak aile bütçesini katkı yaptı.
Züleyha Akkoç ve arkadaşları yola çıkalı 4 yıl oldu. Akkoç, bu yıl 4. kredisini çekip kendisine aldığı el arabasıyla,
sokak sokak gezerek hem ailesine katkıda bulunuyor hem de kimseye muhtaç olmadan ayakları üzerinde durmaya çalışıyor.
-''EVDE OTURARAK KENDİME OLAN GÜVENİMİ KAYBETMİŞTİM''-
Züheyha Akkoç, çalışmaya ilk başladığında yakınlarından ''başaramayacağı'' yönünde eleştirilen aldığını söyledi.
İlk çektiği krediyle
deterjan, iç çamaşırı,
kıyafet alıp akrabalarına ve arkadaşlarına sattığını belirten Akkoç, şunları anlattı:
''Oradan elde ettiğim gelirle ancak borçlarımı ödeyebiliyordum. İşimi büyütmek istediğimi söylediğimde önce
destek olan çevrem, el arabasıyla
satış yapacağımı duyunca tepki gösterdiler, istemediler÷ Ben evde oturarak kendime olan güvenimi o kadar çok kaybetmiştim ki, artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyordum. Eşimin de desteğini alarak, el arabasını aldım. Şimdi yapacağıma inanmayanlar bile beni gördüklerinde takdir ediyorlar. 'Acaba biz de mi böyle bir iş yapsak' diye bana danışıyor.''
Akkoç, el arabasıyla sabahtan akşama kadar satış yaparak para kazandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''
Sabah çocuklarımı gönderip, ev işlerini bitirdikten sonra işe çıkıyorum. Beni tanıyan, satış yaptığım yerlerde gören insanlar zaman zaman kermeslere,
altın günlerine davet ediyor. Semtimizdeki okulların önlerine gidip oralarda satış yapıyorum. Beni sokakta gören hemcinslerim şaşırarak, 'Bir bayan nasıl böyle sokak sokak gezer?' diye soruyor. Benim cevabım hep aynı, 'Tabii ki zorlukları var, olmaz mı? Ama, benim en çok zorlandığım zamanlar erkeklerin bile çıkmakta zorlandığı yokuşlar. Onun dışında
Allah koruyor bugüne kadar başıma hiç olumsuz bir olay gelmedi, çok
şükür' diyorum. Cevabı alan bayanlar bazen utanarak bir özeleştiri de yapıyor. 'İstesek biz de yapabilir, ayaklarımız üzerinde durabiliriz demek ki' diyorlar.''
-''ZOR OLSA DA HELAL YOLDAN EVİME KATKIDA BULUNUYORUM''-
Züleyha Akkoç, imkansızlıklardan dolayı eğitimini
ilköğretim 5. sınıfa kadar sürdürebildiğini belirterek, 3 çocuğunun da okuması için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Akkoç, ''Yaptığım iş zor olsa da alınımın teriyle
helal yoldan kazanarak evime katkıda bulunabiliyorum. Şimdi askerde olan oğluma bile
harçlık gönderebiliyorum. Ben bir kadının inandığında başaramayacağı hiçbir şey olmadığına inanıyorum. İşsizlikten yakınan ya da bulduğu işi beğenmeyen insanlara inat, inşallah bu işi büyütüp dükkan açıp hem ayaklarımın üzerinde daha sağlam basmak, hem de başka kadınlara destek olmak istiyorum'' diye konuştu.
-43 BİN KADINA POZİTİF AYRIMCILIK YAPILIYOR-
TİSVA Mikrokredi Merkezi Ankara Bölge Müdürü Esat
Akgül AA muhabire yaptığı açıklamada, yoksulluğu azaltmak amacıyla başlatılan projenin şuan 54 ilde, 70 şubeyle pozitif ayrımcılık yaparak 43 bin kadına ulaştığını bildirdi.
2003 yılında ilk kez Diyarbakır'da uygulanan
pilot uygulamanın ardından diğer illerden de talep gelmesi üzerine projenin Valiliklerle
İl Özel İdaresi Kanunu'nun 6. ve 64. maddeleri çerçevesinde
protokol yapılarak Türkiye geneline yayıldığını belirtti.
Mikrokredinin amacının, klasik yollarla
banka kredisi alamayacak kişilere, yoksulluğu, gelir dağılımındaki adaletsizliği ve işsizliği azaltacak şekilde, ailesi ve kredi alan için, kendi kendine gelir getirici bir faaliyet yapılmasının,
ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı sağlayacak
sermaye ihtiyacını sağlamak olduğunu anlatan Akgül, 92 milyon liralık kaynağa sahip vakfın, ilk defa kredi alan kişiye 100-700 lira arasında kredi verirken, performansa dayalı olarak 1 yıl sonra bin lira, 2. yıldan itibaren ise alternatif kredilerle isterlerse işlerini büyütebilme imkanı sağladığını kaydetti.
Kredi almak isteyenlerin 5'er kişilik gruplar oluşturması gerektiğini vurgulayan Akgül, ''Yıllık en fazla bin lira sermayeye ihtiyaç duyan ve mikrokredinin temel prensiplerini uygulamaya hazır olan herkes mikrokrediden faydalanabiliyor. Hedef kitle dar gelirli kadınlar olduğu için bir erkeğe ancak annesi, halası, eşi ya da teyzesiyle birlikte kredi başvurusunda bulunması halinde kredi veriliyor. Mikrokredi kullanabilmek için kefil, senet gerekmez ve asla icra takibi yapılmaz'' dedi.
Haftalık toplantılarla alınan kredinin hem kontrolünün hem de tahsilinin yapıldığını ifade eden Akgül, bunun yanı sıra aile çocuk sağlığı, aile planlaması, israfın azaltılması, komşuluk ilişkileri ve çalışma bilinci konularında da eğitim verdiklerini dile getirdi.
Kredilerin ödenmesinde yüzde yüzlük bir
geri dönüşüm olduğuna dikkati çeken Akgül, zor durumda olan kişilere iyi niyetli olmaları halinde ikinci kez kredi vererek destek olmaya çalıştıklarını söyledi.
(ŞNY-OSM)07.06.2011 12:42:05