MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, ''
Türkiye'nin manzarası şu; biraz
terör yeni bir taviz, biraz terör yeni bir taviz... Tavizle yol alan
PKK denen
ihanet kuyusu, ama tavizi veren de Adalet ve Kalkınma Partisi'' dedi.
Bahçeli, partisince Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, bugün milli devlet, üniter yapı,
toprak bütünlüğü ve bin yıllık kardeşliğin büyük
tehlike altında olduğunu söyledi.
Türkiye üzerinde çeşitli senaryolarla oyunlar oynandığını dile getiren Bahçeli, ''PKK'nın siyasallaşma sürecinde ortaya çıkan gelişmeler, özellikle 1
Ağustos 2009 tarihinde 'demokratik
açılım' denen
yıkım projesiyle daha da alevlenmiş ve bugün kontrolden çıkmıştır. Türkiye'nin manzarası şu; biraz terör yeni bir taviz, biraz terör yeni bir taviz... Tavizle yol alan PKK denen ihanet kuyusu, ama tavizi veren de Adalet ve Kalkınma Partisi. Dolayısıyla PKK ile AKP'nin terör ve taviz ikilemi içinde bir gizli anlaşması olduğu anlaşılıyor'' diye konuştu.
Bahçeli, vatandaşın oylarıyla
iktidara gelen bugünkü Adalet ve Kalkınma Partisi
yönetim kadrosunun, bakanlarının, milletvekilerinin 'bir elinin yağda bir elinin balda' olduğunu, vatandaşın ise sefalet içinde bulunduğunu ileri sürerek, şöyle konuştu:
''Onlara her taraf güllük gülistanlık.
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş yıllarının işaretlerinin görüldüğü ilk dönemlerde '
Lale Devri' yaşanmış. Şimdi 'Cumhuriyet'in lale devri ve sülale devri' Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde yaşanıyor. İşte bu
rant ekonomisinin özünde 'lale ve sülale devri' var. Öbür tarafta ise
yoksulluğa terk edilmiş garibanların bir Türkiye'si var.''
-''DEŞİFRE OLUYORSAN ONU DA YIKACAKSIN''-
Eski
TOKİ Başkanı,
AK Parti Trabzon milletvekili adayı Erdoğan Bayraktar'ın dağıttığı yardımların bir
gazete tarafından ifşa edildiğini öne süren Bahçeli, ''Aklınca kendisini TBMM'ye getirmeye,
dokunulmazlık zırhına bürünmeye çalışıyor. Seçimlere rüşvet ve iltimas kazandırmak için dağıtılmış olanlar, bir değerli gazete tarafından ifşa edilince, bugünkü talimat; Trabzon'da o gazetenin toplatılması olmuştur. Böyle bir Türkiye olabilir mi? Yapacaksın, eğer deşifre oluyorsan onu da yıkacaksın'' dedi.
Bahçeli, rant ekonomisiyle beslenenlerle Allah'ın izniyle bir gün hesaplaşacaklarını, bir kısmının yargıya bir kısmının da Yüce Divan'a gideceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Ama esas üzerinde durulması gereken önemli konu, 9 yıl içinde sadaka ekonomisine muhtaç ve mahkum kalmış aziz vatandaşlarımdır. Bu iktidar döneminde Türkiye'nin en önemli sorunları işsizlik,
yoksulluk, yolsuzluk, asayişsizlik, etnik temelde bölücü terör faaliyetlerindeki artışlardır. Bugün 6 milyona yaklaşan işsizimiz var. Bu işsizlerin içinde yüzde 21 oranında da
genç işsiz oluyor.
Milliyetçi Hareket Partisi, işsizlikle mücadeleyi esas alıyor. İnsan odaklı
ekonomik uygulamasıyla yüzde 7
büyüme ve 700 bin genç kardeşime işsizlikle mücadelede yardımcı olma sözü veriyorum. Özellikle yoksul, kimsesiz, yetim, öksüz veya
özürlü kardeşlerimize öncelik verilecek.''
-İŞSİZLİK VE YOKSULLUK-
Asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını, bugünkü şartlarda Türk ekonomisinin imkanları doğrultusunda, bu ücreti 825 liraya çıkarmayı düşündüklerini bildiren Bahçeli, emeklilerin durumunun da ne olduğunun farkında olduklarını, intibak kurallarını yerine getireceklerini ve kış öncesi muhtemelen eylül-ekim ayı içinde 13. maaşı vererek emeklileri de rahatlatmayı düşündüklerini söyledi.
Bahçeli, ev hanımlarından tarım, esnaf ve hayvancılıkla geçinenlere kadar komplike bir programla milletin huzuruna çıktıklarını ifade ederek, 9 yıllık dönem içinde 100 tane sorun tespit edildiğini, bu 100 soruna 100 çözümle toparlanma ve onarım hükümetine talip olduklarını ifade etti.
İktidara kim talip oluyorsa birinci görevinin, işsizlik ve yoksulluk mücadele etmek olması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
''Bu ülkenin nüfusunun yüzde 18,08'i, yani 13 milyon insan yoksuldur. Bunların içinde büyük bir sayı da
açlık sınırının altında olan vardır. Ne demektir açlık sınırı? Dört kişilik bir aileyi farz edelim.
Sağlıklı beslenme için gerekli olan mutfak masraflarını karşılamaya müsait bir geliri yoksa, bu insan açlık sınırının altındadır. Anadolu'da çok kişi açlık sınırında tek bir öğünle karnını doyurmaya, çocuklarını oyalamaya çalışıyor. Çünkü ikinci öğünü
yiyecek hali yok. Ama öbür tarafta, gelir dağılımındaki
adaletsizlik de gittikçe yaygınlaşıyor. Gelir dağılımında yüzde 20'lik bir kesim milli gelirden yüzde 6 pay alıyor. Diğer yüzde 20'lik bir kesim, milli gelirden yüzde 54,6 pay alıyor. Yani arada 8 veya 8,5 kat fark var. Bir ülkede gelir dağılımındaki adaletsizlik, en dip ile en yüksek arasında, 8 veya 8,5 kat olduysa o ülkede mutlaka sosyal
patlama olur.''
-''ÇILDIRMIŞ, ÇILGIN PROJELER PEŞİNDE''
Bahçeli,
Arjantin,
Brezilya ve Fransa'da, zaman zaman ABD'nin bazı eyaletlerinde mağazaların yağmalandığını, her tarafa saldırıldığını hatırlatarak, bunun gelir dağılımındaki adaletsizlikten meydana geldiğini, bir tarafta yiyenlerin, bir tarafta yiyemeyenlerin örtülü savaşı olduğunu anlattı.
Bahçeli şöyle devam etti:
''Bugün ülkemizde bu olmuyorsa bunun sebebini Recep
Tayyip Erdoğan, kendi politikaları üzerine yükleyerek kendine pay çıkartma. Elhamdülillah
Müslüman bir
toplum olduğumuz için yoksul olan vatandaşımız,
şükür ve kanaat sahibi. Haline bakıyor, 'Allah'ın verdiği bu' diyor. 'İnşallah bunda da bir hayır vardır' diye içine kapanıyor, sesini çıkarmıyor. Ama milli ve manevi kıymet hükümleri tahrip olduğu taktirde, bir gün isyana muhtaç kalırsa, sen o zaman Türkiye'nin ne hale geleceğini gör. Bu sebepten dolayı, bugünden gerekli tedbirleri almak ve Türkiye'yi rahatlatmak, huzuruna, istikrarına kavuşturmak lazım.''
Başbakan'ın propagandasını yapanların her yere ''istikrar sürsün'' diye yazdıklarını, arkasından da her ili saydıklarını belirten Bahçeli, Türkiye'de işsizlik ve yoksulluğun olduğunu, bu nedenle ''istikrar sürsün'' demenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Bahçeli, şunları kaydetti:
''Televizyonlara çıkıyor,
sözleşmeli ve besleme gazetecilerle oturuyor, milletin gözüne baka baka yalan dünyasını anlatıyor sayın Başbakan. Zaten son günlerde ruhi dengesi bozulmuş, kimyası dağılmış, çıldırmış, çılgın projeler peşinde. Sayın başbakan durup dururken, 9 yılda yapamadıklarını 4 yılda çılgın projeler olarak sunuyor. Çılgın projeler altında gözü doymamışlık var. 'İstanbul'un bu cenahında, hazine arazisine şehir kuracağım' diye önce yandaşlarına palazlattırıyor, pazarlattırıyor, ondan sonra oraya yandaşlarla apartmanlar dikip güya şehir kurmuş oluyor. Haddizatında her apartmanda bir AKP'linin hissesi olduğunu bu millet biliyor. Artık millet Adalet ve Kalkınma Partisi'ne güzel bir isim takmış. Bu partinin adı bundan böyle, (aldatma ve kandırma partisidir).''
Ülkenin böyle yönetilemeyeceğini, yoluna devam edemeyeceğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
''Ayaklanmaların,
terörist faaliyetlerin tırmandığı ve birçok adaletsizliğin soygunun rüşvetin, hırsızlığın olduğu bir Türkiye'de artık bu iktidarla devam edilemez. Bir iktidar değişikliği zaruret haline gelmiştir. Peki kim olacaktır? dediğinizde '
Milliyetçi Hareket Partisi'dir' diyoruz. MHP'yi geçmiş dönemlerde, milletvekillikleriyle, belediye başkanlıklarıyla şereflendirdiniz. Şimdi ise iktidara doğru koşan bir MHP'ye buranın yetiştirdiği evlatlarıyla daha güçlü bir şekilde Ankara'ya gelmelerine katkı sağlayın. Bu kardeşlerimi Ankara'da bekliyorum ve MHP'nin iktidarının dönüm noktası olarak 12 Haziran'da
Bursa'da birinci parti olmayı istiyorum.''
Bahçeli, konuşmasının son bölümünde, vatandaşlara
seçim vaadi olan ''Hilal Kart''ı tanıttı.
(HÜY-DAT-HLK-MVA)31.05.2011 09:17:57