Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Emin Yıldırım, meme
kanserinin kadınlarda en sık gözlenen kanser
tipi olduğunu, kansere bağlı
ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını belirtti.
4
Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Prof. Dr. Emin Yıldırım, "
Sağlık Bakanlığı istatistikleri ülkemizde meme kanseri görülme sıklığını 100 bin kişide yüzde 35.5 olarak vermektedir. Yapılan hesaplamalara göre, ömür boyu meme kanseri olma riski yüzde 12.7 olup bu da her 8 kadından birinde bu hastalığın ortaya çıkma olasılığı olduğunu ifade etmektedir." dedi.
Meme kanseri için iki temel risk faktörü olduğuna dikkat çeken Yıldırım, bunları şöyle dile getirdi: "Meme kanserinde iki temel risk faktörü kadın
cinsiyet ve yaştır. Elbette erkeklerde de meme kanseri görülmekle birlikte, meme dokusunun daha büyük olması ve meme kanserinin kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesteron ile ilişkisi nedeniyle bu hastalık temelde bir kadın sağlığı sorunu olup kadınlarda erkeklere göre 100 kat fazla görülmektedir. Diğer yandan genel anlamı ile kanser bir yaşlanma hastalığıdır. Bazı ailesel ve genetik geçiş durumları nedeni ile, gençlerde meme kanseri görülme sıklığı az olmamakla birlikte, vücutta kanser oluşumuna neden olan ve bunu önlemeye çalışan mekanizmalar arasındaki denge olarak ifade edebileceğimiz, meme kanseri oluşum dinamikleri göz önüne alındığında, meme kanseri bir ileri yaş hastalığıdır. Meme kanserinin yaşa göre görülme sıklığı ile ilgili, gerek
batı kaynakları gerekse
Sağlık Bakanlığı istatistikleri bunun doğruluğunu göstermektedir."
Hiçbir yakınması olmayan kadınların bile rutin mamografi çektirmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, açıklamasına şöyle devam etti: "
Kadınlar yakınması olsun olmasın mutlaka momografi çektirmesi gerekir. Sağlık Bakanlığı'na bağlı
KETEM uygulamasında 50 yaşından sonra 2 yılda bir rutin mamografi önerilirken, biz meme cerrahları daha çok 40-50 yaş arasında iki yılda bir, 50 yaşından sonra ise yılda bir rutin mamografi çekilmesini
tercih ediyoruz. Her iki yaklaşım da bilimsel olarak geçerlidir. Kanser riskini azaltmak için düzenli fizik aktivite, aşırı kilolardan kurtulmak, alkolden ve aktif veya pasif sigara içiciliğinden uzak durmak, akdeniz tarzı beslenmeye geçiş,
beyaz et özellikle de içerdiği özel yağ tipi açısından
balık tercih edilmesi ve nihayet
yaşam sevinci duymak meme kanserinden korunmak için gerekli önerilerdir. Çok önemli bir kadın sağlığı sorunu olan meme kanserinde, yegane
kontrol edebileceğimiz faktör yaşam tarzı olup, bunun anlatılan ilkeler doğrultusunda düzene sokulması, ve
erken tanıya yönelik tarama programlarına uyulması, hem bireysel hem de toplumsal olarak, bu hastalıkla baş edebilmenin tek yoludur."