Balyoz davasının 29. oturumunda toplam 7
tutuklu sanık daha
savunma yaptı. Böylece
Balyoz davası kapsamında toplam 34 tutuklu sanığın savunması tamamlanmış oldu.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasının öğleden sonra görülen bölümünde eski
Hava Kuvvetleri Komutanı
emekli Orgeneral Halil
İbrahim Fırtına, yapacağı bir açıklama için söz istedi. Sanık Fırtına, "Dünkü duruşmada emekli
Yüzbaşı Mehmet Ulutaş'ın "Gözümüzün içine baka baka bizim burada olduğumuzu bilen
komutanlar bunu devam ettiriyor, çıksınlar açıklama yapsınlar." söyleminde bulunduğunu kaydetti.
Bu hususu kabul etmediğini belirten Fırtına, "Bunu savunmamda da söyledim. Eğer kastettiği kişi bensem bunun gereğini yapalım. Değilsem ifadesini değiştirsin bu kayıtlara geçsin." diye konuştu.
Fırtına'nın bu
itirazı üzerine Ulutaş,
Çetin Doğan,
Cengiz Köylü ve diğer sanıkların CD ve belgelerin sahte olduğuna dair açıklamalarda bulunduğunu belirterek, "Basından öğrendiğimiz kadarıyla bir polis müdürü askeri savcılığa gidip 3-4 saat ifade veriyor. Beyanında bunlardan bahsediyor. Genel
kurmay niye bu duruma açıklama yapmıyor. Dün söylediklerime bunun dışında bir kanaat yüklenmesin." şeklinde konuştu.
Tümgeneral Ahmet
Yavuz savunmasında Balyoz iddiasının bir
komplo olduğunu öne sürerek "Bu
toplum mühendisliği davasıdır. Eğer Balyoz
darbe planı gerçekse kendimi bir balyoza bağlayıp boğazın serin sularına atacağım." dedi.
Tutuklu sanıklardan emekli Kurmay
Albay Erdal Akyazan, 12
Eylül'de sürüldüğünü belirterek "Gözlerim bağlı ellerim sandalyeye kelepçeli,
sopa yiye yiye sorgulandım. Bana 12 Eylül'ü
taklit edip o tarbeden
kopya çekip 'sen de darbe yapacakmışsın. 11 Eylülde neredeydin' dediler. Ben bu nasıl olabilir diye size bakıyorum. Siz de bana bakıyor susuyorsunuz.
Savcı 13 Eylül'de neredeydiniz diye soruyor. 13 Eylül'de darbeye karşı çıktığım için sorguda dayak yiyiyordum. Kenan
Evren 13 Eylül günü Çankaya'da Atatürk'ün koltuğuna otururken siz neredeydiniz olması gerekenin tersine ben masumiyetimi ispatlıyorum. Sizden tek talebim hukuku
egemen kılmanız. Eğer bunu başaramazsak bu cumhuriyet çöker. Çöker de ne olur? Hiçbir şey olmaz. Dün çökmüş bir imparatorluğun yıkıntıları üzerinde yepyeni pırıl pırıl bir
Cumhuriyet kurduk. Bir kere yaptık gene yaparız." dedi.
Saat 16:35'te savunmaların alınmasına ara verildi. Mahkeme tüm sanıkların ve avukatların verdiği dilekçelerle ilgili savcının görüşünü sordu. Savcı
Savaş Kırbaş, duruşmanın sesli ve görüntülü kaydının verilmesi ve
tanık dinletme talebinin bu aşamada savunmaların da alınmamış olduğu gerekçesiyle reddi yönünde görüş bildirdi. Kırbaş, "Kuvvetli suç şüphesinin devam ettiği" gerekçesiyle de
tahliye taleplerinin de reddine karar verilmesini istedi.