İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği(
MAZLUMDER) tarafından hazırlanan
raporda,
Suriye'den
Türkiye'ye gelenlerin yeme, içme, barınma,
temizlik,
haberleşme gibi ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda gerekenlerin yapıldığı kanaatine ulaşıldığı belirtildi.
Dernekten konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, MAZLUMDER
İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Mehmet
Yaşar Soyalan,
Antakya Şube Başkanı Ahmet Ayan ve Antakya Şube Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Salmanoğlu'nun 10 Haziran'dan itibaren çadır kentlerle giriş yapılan Karbeyaz ve Güveççi köylerindeki geçiş noktalarını yerinde gözlemledikleri belirtilerek, buna göre hazırlanan gözlem raporundan değerlendirmeler aktarıldı.
Ölüm korkusuyla Suriye'den Türkiye'ye gelen 4 bini aşkın kişiden 3 bine yakınının
Yayladağı ilçesinde kurulan çadır kente, diğerlerinin ise
Altınözü ilçesindeki eski
tütün depolarının yanındaki yerleşim alanlarına ve çadırlara yerleştirildiği hatırlatılan raporda, herhangi bir harekat olduğunda Türkiye'ye geçmek için hazır olarak 5 binden fazla kişinin sınıra yakın köylerde beklediği ifade edildi.
Gelenlerin kimlik tespitinden sonra sığınma merkezlerine, yaralıların ise
hastanelere sevk edildiği vurgulanan raporda şöyle devam edildi:
''Hem Güveççi Köyü'nde hem de Karbeyaz köyünde çok sayıda
ambulans bekletiliyor. İyi bir organizasyon yapılmış. Sığınmacıların yeme, içme, barınma, temizlik, haberleşme gibi ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda gerekli olan imkanların temin edildiği kanaatine ulaştık. Özellikle buradaki personelin büyük bir özveri ile çalıştıklarına şahit olduk. Sığınmacılar da memnuniyetlerini her fırsatta ifade ediyorlar. Sığınmacılar cep telefonlarının yanı sıra ankesörlü telefonlarla da görüşebiliyorlar. Bu anlamda Türkiye tarafı ile ilgili bir sorun yok.
Ancak Suriye tarafıyla ilgili ciddi haberleşme problemi olduğu ifade ediliyor. 100 civarındaki sığınmacının ülkelerine geri dönmek istemeleri üzerine, geldikleri yoldan ülkelerine geri gönderilmeleri temin edilmiş. Aynı şekilde geri dönmek isteyen yaralılar da tedavileri tamamlandıktan sonra aynı yolla ülkelerine geri dönmüşler. Daha önce gelen ve sayıları 40 civarındaki yaralı ve hastalarla, bugün gerçekleşen gelen 30'un üstünde yaralıyla birlikte toplam yaralı sayısı 70 civarına yaklaştı.''
Yaralanmaların büyük çoğunluğunun kurşun ve şarapnelden olduğu, bu nedenle yaralıların genel cerrahi ve ortopedi servislerinde yattığı vurgulanan raporda, yoğun bakımda 5 hasta bulunduğu belirtildi.
Suriye'den kaçışla ilgili çok farklı gerekçeler dile getirildiği vurgulanan raporda şu görüşlere yer verildi:
''Çoğu kişi, ülkelerindeki
baskı ve şiddetten söz ediyor. 'Ancak size herhangi bir baskı ve
darp olayı oldu mu veya siz böyle bir olaya şahit oldunuz mu?' diye sorduğumuzda çok farklı cevaplar alıyoruz. Yaralılar dışındakiler genellikle 'duyduk' ifadelerini kullanıyorlar. Bazı yetkililerden aldığımız bilgi de bu yönde. Ancak insanların üzerinde çok büyük bir korku
egemen. '
Ordu şehri kuşatmak üzere, gelip bizi öldürecek' diyorlar. Suriye İçişleri Bakanı'nın 'öldürülen askerlerin,polislerin intikamını alacağız' açıklaması da sığınmacıları çok korkutmuş.
Fotoğraf çektirmek ve isim vermek istemiyorlar. Sınırın Altınözü ile Yayladağı arasındaki bölgede Suriyeli asker yok. Suriye'nin köylerinden ve Cisir kasabasından
otobüs, otomobil,
traktör, hatta motosikletle sınıra sürekli kadınlar ve çocuklar taşınıyor. Kamplardaki nüfusun da çok büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Göçmenlerin bütün temel ihtiyaçları
Kızılay tarafından karşılanıyor.''
(SMR-SOY-NUR)13.06.2011 20:24:32