Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek,
Merkez Bankası'nın hakkının verilmesi gerektiğini belirtirken, ''Çok tartışılıyor, herkes birşeyler söylüyor, ama proaktif bir yaklaşım içerisindeler, bu son dönemde yapılan çalışmaları takdir ediyoruz'' dedi.
CNBC-e kanalında katıldığı programda
Türkiye ve dünyadaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Şimşek, TEPAV'ın araştırmasında
faiz dışı
bütçe giderleri incelendiğinde küresel
kriz sonrası artan harcamaların henüz kriz öncesine dönmediğine dikkat çekildiğinin hatırlatılması üzerine, alt yapıya yatırımlarını arttırdıklarını, özürlülere ilişkin programları genişlettiklerini, eğitime daha fazla
destek verdiklerini vurguladı.
Harcamalarda bir miktar yükselişe dikkat çeken Şimşek, ''ama Türkiye başka
ülkelerin yaşadığı deneyimi yaşamadı. Doktorumuzu, öğretmenimizi, polisimizi almaya devam ediyoruz. TEPAV'ın gözden kaçırdığı bir husus var. Eleştirileri kabul ediyoruz; yalnız dünyaya baksınlar, bardağın dolu tarafını da
Allah için ortaya koysunlar. Türkiye bu kadar sıkıntılı bir coğrafyada, bu kadar büyük şokların yaşandığı bir süreçte, Türkiye kamu borç stokunu,
milli gelir oranına düşürmüş mü düşürmemiş mi? Türkiye bütçe açığının milli gelire oranını düşürmüş mü düşürmemişi mi? Türkiye ortaya çıkan ekstra gelirlerin birçoğunu tasarruf etmiş mi etmemiş mi?'' diye konuştu.
Eleştirel bakış açıları olabileceğini, ancak büyük resme de bakmak gerektiğini anlatan Şimşek, ''Türkiye hangi perspektife bakarsanız bakın başarı hikayesidir, örneğidir... Ama tabi ki mükemmel midir? Değildir, bunu kabul etmek lazım'' ifadelerini kullandı.
Bütçe harcamalarına yönelik tedbirler konusunda her zaman ihtiyatlı bulunulması gerektiğine işaret eden Şimşek, Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olduğunu, harcamaların nereye yapıldığının önemli olduğunu,
Maliye Bakanlığı olarak da bu konuda üzerlerine düşeni yaptıklarını söyledi. Bakan Şimşek, ''Dolayısıyla iyi bir noktadayız. Ama yine de harcamaların rasyonelleştirilmesi, gözden geçirilmesi ve etken kapasiteyi arttıracak ekonominin bünyesinin sağlamlaştıracak alanlara kaydırılması anlamında yapılacak çok şey var'' dedi.
-ÖZELLEŞTİRMELER-
Özelleştirme
uygulamaları açısından geçen sene başarılı bir yıl geçirildiğini, fakat iş uygulamalarının sonuçlandırılmasına geldiği zaman ÖİB'den kaynaklanmayan, gerek küresel
ekonomik gelişmeler gerekse de firmaların hesaplarını iyi yapamamalarından kaynaklanan bazı sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Mehmet Şimşek,
özelleştirme konusundaki kararlılığın devam ettiğini bildirdi.
Şimşek, ''Biz gelir ihtiyacına binayen bu özelleştirmeleri yapıyor olsaydık, elimizde hemen halka arz edilecek hisselerimiz var şirketlerde, bunlar işin kolayıydı... Ama biz işin zoru ile yapısal reform ayağı ile uğraşıyoruz. Yani kayıp kaçakların çok yüksek olduğu, TEDAŞ'ın alacaklarını tahsil edemediği bir dağıtım yapısı ile karşı karşıyayız. Bu dağıtım yapısının daha da güçlendirilmesi, özel
sektör eliyle kayıp kaçakların azaltılması ve alacakların tahsil edilmesi ve dolayısıyla bu enerji sektöründeki sıkıntıların kısmen giderilmesine yönelik önemli bir yapısal reformdur'' dedi.
Yeniden
yapılandırmadaki
son durum konusunda da açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, çok başarılı bir yapılandırma olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Arkadaşlara 1923 sonrası bütün yapılandırmaları incelettim. İlk 2 ayda geçmiş dönem başarı ortalamasını yakaladık. Temmuz sonu itibarı ile yapılandırılan alacağın yüzde 24'ü ödenmişti. Bu önemli bir başarı, 9,7 milyar lira idi yanlış hatırlamıyorsam.
Ağustos rakamları şu anda elimde yok. Ama ben inanıyorum ki gerek Türkiye ekonomisi nispeten güçlü seyrediyor olması, gerekse biz bir
felsefe ortaya koyduk. İlk defa dedik ki; alacağımızdan vazgeçmiyoruz, alacağımızın reel değerinin erimesine izin vermiyoruz. Taksitlendirilecekse onun da üzerine faiz istiyoruz. Mükellefimize şu mesajı gönderdik: 'Siz ne ödemeniz gerekiyorsa en az o kadarını ödemek zorundasınız. Onun altında hiçbir yapılandırma olmayacak.' Bu önemli bir mesajdı. Bir diğer önemli bir boyutu var; çok proaktif davrandık. Özel sektör gibi mükellefimizin ayağına gittik.
Parayı da önemli ölçüde tasarruf ettik bugüne kadar... Bundan sonra imkanlar çerçevesinde bütçe açığını hedeflerin altında tutacağız, borcun milli gelire oranını azaltacağız, bir yandan da bu ülkenin ihtiyaç duyduğu bazı alt yapı yatırımlarına destek vermeye de devam edeceğiz. Ama önemli bir kısımını tasarruf etme çabası içerisindeyiz.''
-2B ARAZİLERİNİN SATIŞI-
2B arazileriyle ilgili geçen
Mart,
Nisan aylarında bir çalışma yaptıklarını hatırlatan Şimşek, konuyla ilgili
yasa tasarısının bazı parametreleri ile ilgili nihai karar henüz verilmediğini, dolayısıyla bunu sayısallaştırmanın doğru olmayacağını kaydetti.
Şimşek, ''Henüz Meclisimiz tarafından onaylanmış bir tasarı yok. O tasarıda bazı parametreler var. Bundan birkaç yıl önce zikredilen rakamlar çok afaki, gerçekçi olmayan rakamlar... Dolayısıyla kabul edilecek
modele göre çünkü; rayiç bedel üzerinden mi, emlak
vergi değeri üzerinden mi, ikisinin ortalaması üzerinden mi? Bu konularda henüz bir karar verilmiş değil. Daha çalışmalar devam ediyor. Hakikaten bir rakam zikretmek afaki olur'' diye konuştu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın ''Maliyecilerle az görüşmeye çalışıyorum, çünkü anlattıkça yeni vergiler çıkarıyorlar'' açıklamasının hatırlatılması üzerine
Maliye Bakanı Şimşek, şunları söyledi:
''Şaşırdım doğrusu çok güzel bir diyaloğumuz var...Biraz haksızlık yapılıyor galiba... Türkiye'de vergilerin yüksek olduğu algısı da bu tür değerlendirmelerden kaynaklanıyor. Bu ülkede 30 saniye içerisinde kurumlar vergisini yüzde 30'lardan yüzde 20'lere biz indirdik, gelir vergisini yüzde 20-45 arasından yüzde 15-35'e biz indirdik. Hatta
iletişim vergilerinde vergiyi yüzde 5'e indirdik. Yani hemen hemen her alanda istihdam üzerinde vergileri indirdik, asgari
ücret üzerindeki vergileri indirdik, hatta bazı asgari ücretliler için sıfırladık.
Akaryakıtta dahi vergi yükü çok ciddi bir biçimde indi. Tabi maliyenin hani bazen söyleniyor ya 'Adınız çıkacağınıza...' Ama tabi ki iletişim sektöründe hakikaten vergiler yüksek. Buna ilişkin oturup mali imkan oluşturup bir değerlendirme yapmak gerekiyor. Ama tabi ki biz her zaman için gerek sektörle gerek ilgili diğer arkadaşlarımızla bu diyalogları yapıcı bir şekilde yapıyoruz.''
-ÜST KURULLARIN ÖZERKLİĞİ-
Bakan Şimşek, üst kurulların özerkliğinin sınırlandığı şeklinde eleştirilerin hatırlatılması üzerine, siyasetçiye duyulan güven azlığının, 1980 darbesi sonrasında ve 90'lı yılların deneyimi sonrası yapılan reformlarda, 2000'li yılların başında bütün mevzuata yansıdığını belirtti.
Şimşek, ''Siyasetçiye o dönemlerde güven azdı. Siyasetçinin itibarı, doğru politikalar üretip uygulama kapasitesine ilişkin
inanç, güven zayıftı. AK parti son 9 yılda bunu değiştirdi. Siyasete bir anlamda itibar getirdi. Dolayısıyla, tamamen her konuda, konuyla ilgili karar vermede bağımsız olmak ayrıdır. Ama herşey, siyasi iradenin, milli iradenin sanki dışındaymış gibi görüntü de yanlıştır'' diye konuştu.
Birlikte çok iyi çalışılması gerektiğine dikkati çeken Şimşek, yeni çerçeve konusunda, detaylandırılmadığı için bir şey söyleyemeyeceğini ifade etti.
Şimşek, bir çok sektörde doğru kararların verilmesi, sektörlerin regüle edilmesi, düzenlenmesi, denetlenmesinin önemini vurgulayarak, ''
Merkez Bankası gibi kurumların fonksiyonu çok kritiktir. Ama şu da bir gerçek. Tamamen de siyasi iradenin dışında bir yapılanma da muhtemelen doğru bir yaklaşım değildir. Değişik ülkelerde değişik modeller vardır. Ama üç aşağı beş yukarı bir çok ülkedeki model belki de bizim şu anda yapmaya çalıştığımız modele daha yakındır'' şeklinde konuştu.
-ÖZEL İDARE VE BELEDİYELERDEKİ SÖZLEŞMELİLERİN KADROYA ALINMASI-
Bakan Şimşek, özel idare ve belediye sözleşmelileri için kadro çalışmasının ne zaman tamamlanacağına ilişkin bir soruya da, ''Bu türden özlük haklarına veya statülere ilişkin taleplerin sonu gelmiyor. Seçim arefesinde sözleşmelilerin büyük bir kısmını kadroya aldık. O konuda çok önemli bir adım attık. Benzer, belki kapsam dışında kalan hususlarda da, eminim gerekiyorsa Çalışma Bakanımız bir çalışma yapar. Hepimize sunar. Önemli olan, kamu hizmetinin kaliteli olması ve bu hizmetin hakikaten iyi bir şekilde geniş kitlelere sunulmasıdır. Eğer varsa kapsamda olması gerekip de kapsam dışı bırakılanlar, Çalışma Bakanımız eminim çalışmaları yapar'' yanıtını verdi.
''Bu yıl içinde geliri olan ancak hiç vergi ödememiş 660 bin kişinin kapısının çalınacağını söylemiştiniz. Bu çalışmalar ne zaman başlayacak?'' sorusu üzerine Şimşek, şunları söyledi:
''Çalışmalar süreklilik arz ediyor. Kayıt Dışı
Eylem Planı,
Ekonomi Koordinasyon Kurulunda son bir kez değerlendirildi. Biz Baş
bakanlığa gönderdik. Yakında o
eylem planını kamuoyuyla paylaşacağız. Vergiyi tabana yaydığımız ölçüde Türkiye ekonomisinin önünü açabileceğiz. Bir yandan vergi gelirlerimiz artacak ama; vergi oranları artmayacak, hatta belki bazı alanlarda düşürme imkanımız dahi olabilecek. Fakat, her zaman bir
sıralama söz konusudur. Önce
kayıt dışı ile mücadele imkanlarını arttıralım. Sonra o imkanları, istihdam,
büyüme, ekonominin uzun vadeli geleceği lehine kullanalım. Dolayısıyla bu bahsettiğim şey, bir bütçe toplantısında söylediğim bir konuydu. Spesifik bir çabayı göstermesi açısından söylemiştim. Kapsamlı bir çalışma. Devam eden bir çalışma. Bu dönemde Maliye Bakanlığı olarak, Gelir İdaresi olarak çok proaktif bir şekilde bu işlerin peşini bırakmayacağız. Kayıt dışı ile mücadele edeceğiz.''
-MERKEZ BANKASI'NA ÖVGÜ-
Enflasyon rakamlarını değerlendiren Şimşek, enflasyon çalışmalarında çok önemli bir başarının yakalandığını belirtirken, ''Biz, uzun yıllar çift haneli, zaman zaman üç haneye çıkan enflasyon rakamını tek haneye düşürdük. Bu çok önemli bir başarı. Fakat
fiyat istikrarının gerçek anlamda oturtulması, aslında düşük tek haneye, yani yüzde 5'in altına çekip orada tutmak...'' diye konuştu.
Merkez Bankasına yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine Şimşek, ''Merkez Bankamızın hakkını vermek gerekiyor. Çok tartışılıyor, herkes bir şeyler söylüyor ama proaktif bir yaklaşım içerisindeler. Bu son dönemde yapılan çalışmaları takdir ediyoruz'' dedi.
Aynı şekilde maliye politikası ayağıyla, yapısal reform ayağıyla Merkez Bankasının mutlaka desteklenmesi gerektiğine dikkati çeken Şimşek, kayıt dışılıkla mücadelenin sadece
Maliye Bakanlığının çabasıyla olacak bir husus olmadığı gibi, enflasyonun da sadece Merkez Bankasının bazı enstrümanları kullanmasıyla başarılayacağını vurguladı.
Bakan Şimşek, ''Merkez Bankamızın son dönemde özellikle
finansal istikrarda odaklanmış olması, enflasyon hedefini g
özetirken buna da odaklanması, bu anlamda büyümeyi de tamamen
ihmal etmemiş olması, bence çok önemli bir yaklaşımdır. Doğrusu da budur'' görüşünü dile getirdi.
-CARİ İŞLEMLER AÇIĞI-
Cari açığın bir kırılganlık kaynağı olduğunu ve en çok üzerinde çalışılması gereken konunun da bu olduğunu anlatan Maliye Bakanı,
''Cari açığı makul düzeye, yönetilebilir düzeye çekmek bizim için çok önemli bir hedeftir, önceliktir. Bu çabalar 'konjonktürel olarak büyüme yavaşladı, petrol fiyatları az biraz zayıfladı' diye vazgeçilecek bir alan değildir. Rehavete kapılma diye bir şey söz konusu değil.
Cari açık hakikaten önemli, temel bir sorundur. Cari açık, Türkiye'nin
rekabet gücü eksikliğini özetleyen bir sonuçtur. Makro göstergedir. Eskiden faiz, reel faiz veya nominal faiz özellikle reel faiz seviyesi Türkiye'nin finans sektöründeki ve kamu finansman dengelerindeki stresi özetleyen bir gösterge idi. Biz o yönde büyük bir başarı gösterdik.
Bu, açık ortada. O stresler ortadan kalktı. Reel faizler bugün yüzde 1'ler, 1,5'lar civarında. Cari açık da, rekabet gücü anlamında Türkiye'nin yoğun bir çaba içerisine girmesi gerektiğini gösteren özet bir göstergedir. O nedenle çok önemlidir. O nedenle bu memleketin alt yapısına, eğitimine, Ar-Ge'sine,
teşvik sistemine kadar bir çok konuda attığımız adımlar var.
Enerji konusunda, dışa bağımlılığı azaltma anlamında atılan adımlar var, atılması gereken adımlar var.''
Şimşek, Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı'nın belirlenip belirlenmediği yönündeki bir soruya ise, ''Sayın Başbakanımızın takdirinde olan bir konu tabii ki. İstişare ile belirlenecek bir husus. Henüz atama yapılmadığı için Bakan yardımcımız yok, ama olacak inşallah'' yanıtı verdi.
(Bitti)
(NLG-ZK-ABK)25.08.2011 13:38:58