Malatya'da, evliliklerinin yedinci yılında tüp bebek yöntemiyle üçüz çocuk sahibi olan asgari ücretli aile, onları sağlıklı bir şekilde büyütememenin sıkıntısını yaşıyor. Anemi hastası da olan baba Hasan Dalkılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllar sonra çocuk sahibi oldukları için mutlu olduklarını, ancak imkansızlıklar nedeniyle bu sevinci yaşayamadıklarını söyledi. Muhammed Mustafa, Yunus Efe ve Mustafa adını verdikleri 2,5 yaşlarındaki üçüzlerine bakamadıklarını ifade eden Dalkılıç, çocuklarının masrafları sebebiyle kendi hastalığı ile de ilgilenemediğini anlattı. 10 yıllık evli olduklarını ve 7 yıl sonra tüp bebek tedavisiyle dünyaya gelen üçüzlerini sağlıklı bir şekilde besleyemediklerini dile getiren Dalkılıç, şöyle dedi: ''Bir tekstil fabrikasında 650 lira maaşla işçi olarak çalışıyorum. Oturduğum eve de 250 lira kira veriyorum. Bu çocukların bez, mama ve süt parasını karşılamakta zorluk çekiyorum. Çok zor bir durumdayım. Birikmiş elektrik ve su faturalarım var. Yeri geldiğinde 5 lirayı bile arar haldeyim. Aynı zamanda anemi hastasıyım. Vücudumda kan sızıntısı var. Doktorlar kanamanın nereden olduğunu bulamadılar. Tedavi olmam gerekiyor. Ancak hastane ve yol masrafları bana günlük en az 25 liraya mal oluyor. Çocuklarımın boğazından kesmemek için tedavi olamıyorum. İnsanlar 650 liraya bir çocuğa bakmakta zorlanırken, ben üç çocuğa bakmaya çalışıyorum.'' Dalkılıç, sigortası olduğu için hiç bir yerden yardım da alamadığına işaret ederek, ''Sigorta karın doyurmuyor. Daha önce valilikten 100 lira kadar bir yardım alıyorduk. Ancak sigortam olunca onu da kestiler. Akşam eve geldiğimde çocuklar 'Ne aldın' diye elime bakıyor. Baba olarak bu durum beni çok üzüyor. Çocuklarımı iyi şartlar altında yetiştirmek istiyorum'' diye konuştu. Anne Gülseren Dalkılıç ise, çocuklarını tüp bebek tedavisiyle dünyaya getirdikleri için aile içerisinde dışlandıklarını belirterek, içinde bulundukları durum karşısında kimsenin kendilerine yardım etmediğini belirtti. Çocuklarının vitaminsizlik nedeniyle yaşıtlarına göre gelişmediğini ifade eden anne Gülseren Dalkılıç, şunları anlattı: ''Çocuklarımız 7 yıl aradan sonra tüp bebek yöntemiyle oldu. Önce 'tek' dediler. Sonra üçüz olduğu anlaşıldı. Birikimimizin hepsini tedaviye vermek zorunda kaldık. Risk olmasına rağmen her şeyi kabullendik ve onları dünyaya getirdik. Ancak şimdi eşim aldığı asgari ücretle, geçimimizi sağlayamıyor. Hayırseverlerden çocuklarımızın geleceğini kurtarmalarını istiyoruz. Anne olmak inanılmaz zor. Onların her zaman zaman sütünü alamamak ölümden daha kötü.'' (YSM-AY-MHD)11.07.2011 11:48:55