Isparta'nın Yalvaç ilçesine bağlı Yukarı Kaşıkara beldesinde 24 yıldır işletilen kömür madeninin çevrede
heyelana neden olduğu ve civardaki evlerde
hasar meydana geldiği bildirildi.
Yalvaç'a bağlı Yukarı Kaşıkara beldesi Harmanyeri mevkisindeki maden sahasına yakın bölgede
toprak zeminde ve evlerin duvarlarında çatlaklar oluştu.
Maden ocağını işleten
firma,
tehlike arzeden bazı evlerin mülkiyetini satın alarak, boşaltılmasını sağladı. Ancak
fiyat konusunda
anlaşma sağlanamayan 3 evde, vatandaşların hasarlı binalarda yaşamaya devam ettikleri kaydedildi.
Yukarı Kaşıkara Beldesi Belediye Başkanı Mustafa Bıçaklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maden ruhsatı bulunan şirketle hasarlı evlerde oturmaya devam eden vatandaşları anlaştırmaya gayret ettiklerini, ancak şirket yetkililerinin evlere değerinden aşağı fiyat
teklif etmesi nedeniyle ev sahiplerinin anlaşmaya yanaşmadıklarını söyledi.
Şirket yetkililerinin konuya yeterli duyarlılığı göstermediğini öne süren Bıçaklı, mahkemeye başvurarak evler için hasar tespiti yapılmasını istediklerini, madenin çalışmasını durdurma imkanlarının ise olmadığını kaydetti. Bıçaklı, ''Maden ocağının yukarı bölümünde yer alan ve tehlikeye maruz kalan 2 ev acilen boşaltıldı. Hemen 200 metre ileride köy okulumuz var'' dedi.
Alparslan Caddesi'nde iki katlı evi ve ahırı bulunan Hasan Ali Kara, evinin duvarlarında çatlaklar oluştuğunu, binanın yıkılma tehlikesi olduğunu söyledi. Ekonomik durumunun iyi olmadığını belirten Kara, şöyle konuştu:
''Evim burada oluşan heyelan nedeniyle tehlike altında. Dört çocuğumla beraber bu riskli yerde kalmaktan korkuyoruz. Köyde
kiralık ev aradık, bulamadık. Başvurmadığım yer kalmadı, ama kimse bir çözüm üretemedi. Kızılay'dan çadır talep isteyip, çadırda yaşamaya başlayacağım.
Toprak kayması sonucu elektrik direkleri bile yer değiştirdi. Bu nedenle görevliler gelip yeni bir hat çekmeye başladılar. Yetkililer bizi sahiplenmiyor.''
Evinde çatlaklar oluşan vatandaşlardan Hüseyin Kara da, çadır da dahil, barınacak yer bulması halinde evi boşaltacağını söyledi. ''Açıkçası korkuyoruz'' diyen Kara, konuyla ilgili
savcılık,
jandarma ve Kaymakamlığa dilekçe verdiklerini anlattı.
-''Vatandaş fahiş fiyat istiyor''-
Maden ocağını işleten şirketin Genel Müdürü Kadri Özyeşil de, gazetecilere yaptığı açıklamada, toprak zemin ve evlerde oluşan yarıkların maden ocağında yapılan çalışmadan kaynaklandığını kabul etti. Özyeşil, buradaki mağduriyeti önlemek için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini, ancak köylülerin 35-40 yıllık kerpiç evlere 250 bin lira gibi ''fahiş fiyatlar'' istediklerini iddia etti.
Makul bir fiyatla tüm evleri satın almak istediklerini belirten Özyeşil, şöyle konuştu:
''Biz maden
işletmesi olarak anlaşma yanlısıyız. Ne var ki bugüne kadar attığımız her adımda önümüze yüksek rakamlar çıkarıldı. Bu kadar yüksek fiyata bu evleri satın alamayız. Madeni çalıştırma konusunda yasal bir engelimiz bulunmuyor. Çalışmaya devam edeceğiz.''
İşletme Müdürü Bekir Resuloğlu ise kanunun emrettiği şekilde, maden ocağında yerleşim yerine 60 metre, tarım arazilerine 20 metre mesafe bırakılması gerektiğini, bu mesafelere de uyulduğunu bildirdi.
Konuyla ilgili yarın Sulh Hukuk Mahkemesi'nden bir heyetin zarar gören evlerde hasar tespitinde bulunmak üzere beldeye geleceği öğrenildi.
-Yalvaç Kaymakamı Altıntaş'ın açıklaması-
Yalvaç Kaymakamı Ahmet Altıntaş ise, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yukarı Kaşıkara beldesinde yaşanan sorundan haberdar olduklarını söyledi.
Ağustos ayında beldede yaşayan vatandaşların Kaymakamlığa şikayet dilekçesinde bulunduklarını aktaran Altıntaş, ruhsatı veren kurumun Isparta
İl Özel İdaresi olduğu için şikayet dilekçelerini İl Özel İdaresi'ne yönlendirdiklerini ve oradan gelen ekiplerin bölgede
kontroller yaptıklarını kaydetti.
Yapılan kontrolde bölgede göçüklerin olduğunun tespit edildiğine değinen Altıntaş, Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne yazı yazarak, konuyu bildirdiklerini açıkladı.
Genel müdürlük yetkililerinin de konuya duyarsız kalmadıklarını anlatan Kaymakam Altıntaş, ''Genel Müdürlükten gelen yazıda, işletmenin çalışmaları doğrultusunda vatandaşların zarar gördüğü, can ve mal güvenliğinin tehlikede olduğu, ancak işletme sahibinin de 10 yıllık ruhsat sözleşmesinin bulunduğu belirtildi. Yazının devamında ise,
bakanlık yetkililerinin bölgeye gelip, kontrol yapacakları ve buna göre sonuç bildirecekleri kaydedildi'' dedi.
Şu ana kadar ellerine ulaşan resmi bir belgenin olmadığını ifade eden Altıntaş, konunun takipçisi olduklarını kaydetti. İşletme ile ilgili ruhsatı veren, kontrollerini yapan birimlerin
Kaymakamlık olmadığını, ancak vatandaşların sorunlarının çözümü için gerekli görüşmeleri yaptıklarını ifade eden Altıntaş, hem işletme yetkilisi, hem de belediye başkanı ile yüz yüze görüşerek çözüm arayışı içinde olduklarını anlattı.
Altıntaş, kendilerinin de biran önce bu sorunun çözülmesini istediklerini vurguladı.
(NA-HÖ-GÜÇ-DEL)06.10.2011 12:50:18