MHP Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, hükümetin akaryakıt kaçakçılığından haberdar olduğunu iddia etti. Tankut, "Bir gecede generalleri bile içeri alan, tutuklayan, yargılayan, TSK'nın en mahrem odasına uyduruk bir ihbarı bahane ederek dalabilen irade, söz konusu kaçakçılık olunca acaba tatile mi çıktı?." dedi. Tankut, Akaryakıt kaçakçılığının önlenmesi için MHP Grubunun verdiği önergenin lehine söz aldığı Meclis'te yaptığı konuşmada, ATO Başkanı Sinan Aygün'ün henüz 'sesinin kesilmediği' 2005 yılında "8 milyar dolar büyüklüğe sahip akaryakıt kaçakçılığının üzerine gidilmediği" yönündeki sözlerini gündeme getirdi. Tankut, Başbakan Erdoğan'ın ise ancak 2007 yılında MGK'nın 'kaçaktan gelen paranın terör örgütlerine gittiği' tespitinden sonra yakınmaya başlamasının manidar olduğunu söyledi. Başbakan'ın 2007'deki konuşmasında akaryakıt kaçakçılığının mali boyutunun 38 milyar dolara ulaştığını itiraf ettiğini, "Bu fark kaçakçıların cebine giriyor" dediğini hatırlatan Tankut "Sayın Başbakan petroldeki dev yolsuzluğun belinin büküleceğini de eklemişti. Güya damardan girip yolsuzluklar bitirilecek ve halkın parası baronlara değil halkın kendisine dağıtılacaktı. Ama 9 yıl sonra bakıyoruz ki, işsizlik, açlık, yokluk, yoksulluk artmış, paket kuyruğu, harçlık kuyruğu fazlalaşmıştır. Peki, bütün bunlara paralel olarak baron sayısının da artmış olması acaba ne anlama geliyor?" diye konuştu. Tankut şöyle devam etti: "Peki, şimdi buradan soruyorum, siz Hükümetsiniz, gümrükler size bağlı, Maliye size bağlı, Emniyet, jandarma hepsi size bağlı. Elinizde devletin bütün imkânları var. Yani bizatihi devletin ta kendisi konumundasınız. Ama tıpkı İmralı canisi ile pazarlıkları inkâr edip sonra kabul ederek 'Hükümet değil devlet görüşür' mantığını burada da kullanmak mı istiyorsunuz? Yani 'Hükümet başka devlet başka' mı diyeceksiniz? Bu babalar, bu baronlar nerede? Devletin polisi, gümrükçüsü, maliyesi uyudu mu, yoksa uyutuldu mu? Teftiş Kurulu nerede ne yapar?" MHP Milletvekili Yılmaz Tankut "Devletin hemen bütün kurumlarının bağlı olduğu hükümetin, akaryakıt kaçakçılığından haberdar olmaması mümkün değildir. Şimdi gerçekten bu noktada insan ister istemez düşünüyor. Bir gecede generalleri bile içeri alan, tutuklayan, yargılayan, TSK'nın en mahrem odasına uyduruk bir ihbarı bahane ederek dalabilen bir irade, söz konusu kaçakçılık olunca acaba tatile mi çıkmıştır?. Terörle mücadeleyi müzakereye çeviren aynı irade acaba baronlarla, babalarla da kaçakçılığı bitirmek için masaya mı oturmaktadır?" diye sordu.