Libya'daki çatışmalarda yaralanarak
tedavi için İstanbul'a getirilenlerden Veysem Abdülcelil, ülkesinde
özgürlüklerin hiçbir zaman yaşanamadığını belirterek, ''Libya hapishaneydi,
Kaddafi de gardiyan'' dedi.
Başbakanlık Afet ve
Acil Durum Yönetimi Başkanlığının koordinasyonunda,
Genelkurmay Başkanlığı,
Dışişleri Bakanlığı ve
Sağlık Bakanlığı ile yürütülen ortak çalışmalar sonucunda, Libya'da yaşanan çatışmalarda yaralanan ve ülkelerinde tedavi imkanı bulunmadığı için İstanbul'a getirilen 48 yaralıdan 18'i,
Bağcılar Eğitim ve
Araştırma Hastanesine yerleştirildi.
Hastane kapısında
sağlık ekipleri tarafından karşılanan yaralılar,
hastanenin ortopedi, plastik cerrahi,
beyin cerrahi, genel cerrahi, göz, göğüs ve üroloji servislerinde tedavi altına alındı.
İl
Sağlık Müdürlüğü tarafından görevlendirilen tercümanlar aracılığıyla
iletişim kurulan yaralılara ilk müdahaleleri yapıldı.
Libya'daki çatışmalarda yaralanan 26 yaşındaki Veysem Abdülcelil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesindeki direnişe, Kaddafi rejiminden memnun olmadığı ve özgürlük elde etmek için katıldığını dile getirerek, ''Libya hapishaneydi, Kaddafi de gardiyan'' dedi.
Çatışmalar sırasında yanına düşen
füze dolayısıyla kolundan yaralandığını anlatan Abdülcelil, ''Yaralandığım anda bile hiçbir pişmanlık duymadım. Ölsem bile sonsuz hayata kavuşacaktım. Allah'a vicdanı rahat olarak kavuşacaktım'' şeklinde konuştu.
Abdülcelil,
Türkiye'de çok hoş karşılandıklarını ifade ederek, ''Türkiye ile devrimden önce de iyi ilişkilerimiz vardı. Burada olduğum için herkese çok teşekkür ediyorum. Buradan gidince ilk işim okulumu tamamlamak olacak. Rejim yüzünden bir türlü okuluma konsantre olamadım. Umarım her şey çok güzel olacak'' dedi.
-''ÖLECEKSEM ŞEREFİMLE ÖLEYİM''-
Yaralılardan Ahmet Davut Senursi de (18), koluna kurşun, ayağına ise füze parçası isabet ettiğini belirterek, ''
Vatan sevgisi için bu direnişe katıldım. Çatışmalar sırasında direniş için birlikte eğitim aldığım
yaşlı bir arkadaşım öldü. Ancak hiç korkmadım, aksine kendimi daha cesur hissettim'' şeklinde konuştu.
Devrim sonrasında ülkesinde durumun iyi olacağına inandığını vurgulayan Senursi, direnişe çok sayıda gencin katıldığını ve hepsinin ne için mücadele ettiklerinin bilincinde olduğunu söyledi.
Senursi, süreç içerisinde çok sıkıntılı anlar yaşadıklarını ifade ederek, ''O ortamda tam olarak duygularımıza isim veremiyoruz. Ancak yaşadıklarımızı bildiğimiz için çok fazla da düşünmek gerekmiyordu. 'Öleceksem şerefimle öleyim' dedim ve yaralandığım için de üzülmüyorum'' dedi.
Çatışmalarda kalçasından yaralanan Vesim Abdülbasit
Muhammed (25) ise Libya'da şu anda sadece
Sirte şehrinin ele geçirilemediğini söyleyerek, ''Orayı da kuşattık.
Bayram sonrasına kadar devredilmesi için süre verdik. Şu anda bile çok mutluyuz, ancak Kaddafi'yi elimize geçirince daha da mutlu olacağız'' diye konuştu.
Muhammed, mücadele sırasında sevinçli olduklarını kaydederek, şunları söyledi:
''Hiç umutsuzluğa kapılmadık. Çünkü haklı olduğumuzu biliyorduk. Tamamen özgürlüğümüz için savaştık. Artık
demokrasi, kanunların uygulanması ve yargı bağımsızlığı istiyoruz. Bu savaşı ailelerimiz için verdik ve umarım onlara güzel bir şey yaptık. Burada tedavimizi üstlenen Türkiye'ye çok teşekkür ederiz. Kardeş ülkeden de ancak bu beklenirdi.''
(BD-TUR-SA)01.09.2011 09:41:12