Ergenekon davasının
tutuklu sanığı
emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, tutuklu
sanıklardan emekli
Tuğgeneral Levent Ersöz'ü hiç tanımadığını, ancak eşi
Muzaffer Ersöz'ün, eşinin avukatlığını yapması için kendisine ricada bulunduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
ikinci Ergenekon davasının 106'ncı duruşmasında Mustafa Levent Göktaş, İbrahim
Şahin,
Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Levent Ersöz, Mehmet
Haberal,
Fatih Hilmioğlu, İbrahim Özcan, Ersin Gönenci, Hasan
Atilla Uğur ve
Mustafa Dönmez ise duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Köksal
Şengün, tutuklu sanık emekli Albay Mustafa Levent Göktaş'ı savunmasına devam etmesi için sanık kürsüsüne çağırdı. Aynı zamanda avukatlık da yaptığını belirten sanık Göktaş, polisler tarafından yapılan aramalarda yazıhanesinde 1 adet DVD ile 63 adet CD ele geçirildiğinin iddia edildiğini söyledi.
Ele geçirilen malzemelerin bir
torba içerisinde polisler tarafından kendi yanında, mührü kırılarak açıldığını belirten Göktaş, "Polisler torbanın ağzını açacaklarını söylediler. Ben de açtığınız tarihi ve saati kaydedin dedim. Tutanağa 1
Ağustos 2009 tarihi ile saat 23.55'te açıldığı yazıldı. 51 nolu 1 adet DVD ile 63 adet CD çıkardılar torbadan. Ben 00.45'te oradan ayrıldım. Ben ayrılana kadar DVD dökümünden bahsedilmedi ve tutanağa geçirilmedi. Ben gittikten 5 dakika sonra DVD dökümünü tutanağa geçirilmiş. 5 dakika içerisinde DVD dökümünü nasıl çıkarırlar? Biz, dökümün daha önceden zaten ellerinde hazır olduğunu düşünüyoruz." iddiasında bulundu.
Sanık Göktaş, gazeteci Saygı
Öztürk ile emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında yaptığı
telefon görüşmesini açıkladı. İfadesinde Levent Ersöz Paşayı hayatında hiç görmediğini belirten Göktaş, "Kendisi ile birlikte hiçbir yerde görev yapmadım. Video konferans yöntemiyle savunmasını yaparken burada gördüm. Kendisi de savunmasında beni tanımadığını ve birlikte görev yapmadığımızı belirtmiştir. TİB'den gelen
iletişim kayıtlarına bakıldığında kendisiyle hiçbir telefon görüşmemizin olmadığı görülmektedir." dedi.
Kara
Harp Okulu'ndan bir devre arkadaşı aracılığıyla sanık Levent Ersöz'ün eşi Muzaffer Ersöz'ün kendisinden eşinin avukatlığını yapmasını istediğini ifade eden Göktaş, "Kendilerine eşi bulunamadığı için şu anda yapılacak pek bir şey olmadığını ancak gelmesi halinde davasını takip edeceğimi ve savunmasını yapacağımı söyledim. Böylece, vekaletnamesi kendisi gelince çıkarılmak kaydı ile Ersöz'ün kendisi görmeksizin savunmasını üstlendim.
Saygı Öztürk'le konuşmam da bu çerçevededir." şeklinde konuştu.
Balyoz davası ve Diyarbakır'daki faili meçhullerle ilgili görülen davanın tutuklu sanığı emekli Albay
Cemal Temizöz'le ilgili olarak da Göktaş savunmasında, "Jandarma Albay
Cemal Temizöz davada
şüpheli veya sanık değildir. İddianameye göre kendisiyle 2007 yılında iki ay içinde içeriği dahi olmayan 5
telefon görüşmesi belirtilmiştir. Albay Temizöz bu davada sanık gibi gösterilerek iddianameye '
örgüt irtibatı' şeklinde yazılmıştır. Emekli olduktan sonra bir arkadaşım ile fuarcılık şirketi kurduk. İlk fuarımızı da Denizli'de yapmaya karar verdik. Denizli'deyken ismini öğrendiğim Cemal Temizöz ve diğer bürokratları fuarımıza davet ettim. 13 Ocak 2006'da Temizöz ve eşi fuara geldi tanıştık. Ankara'ya döndükten sonra kendisiyle yaptığım konuşmalar, hal hatır sorma maksatlıdır." dedi.