Göz hastalıkları uzmanı Opr. Dr. İbrahim Çıplak, kuru havalardaki sıcaklığın, göz kuruluğunu da arttırdığını söyledi. Belirtilerinin bulanık görme, gözlerde ağrı, kaşınma, yanma hissi ve kuruluğun gitmesi için oluşan sulanma olduğunu ifade etti: "Gözyaşı, gözün şeffaf ön yüzeyi olan korneanın sinirlerinin tahriş olmasını engeller. Gözyaşı eksikliği, uzun vadede ciddi problemlere ve hattâ körlüğe yol açabilir. Ciddi olarak değerlendirilmesi,
tedavi gerekir."
Gözyaşı miktarının yaşın ilerlemesiyle azaldığını kaydeden Opr. Dr. Çıplak, hem kadınlar hem de erkekleri her yaşta etkileyebilen bu rahatsızlığın, kadınlarda menepoz döneminden sonra artış gösterdiğini belirtti.
Tedavide temel amacın, göz ıslaklığını sağlamak için
gözyaşını artırmak olduğunu anlatan İbrahim Çıplak, şunları söyledi: "Öncelikle bulunulan odanın nem oranının artırılması ve çok aydınlık ortamlarda
güneş gözlüğü kullanılmasını
tavsiye ediyoruz. Suni gözyaşları da tedavinin ilk basamağını oluşturuyor fakat bu önlemler, ileri derecedeki kuruluklarda yeterli olmayabiliyor. Gözyaşı boşalma kanallarına, kaybı azaltmak adına geçici olarak tıkaç takılması, aynı bölgenin kalıcı olarak lazerle kapatılması ve daha da ileri durumlarda temel olarak
kanser tedavisinde kullanılanların seyreltilmiş hallerinden oluşan ilaçlarla gözyaşı salgılama sisteminin yeniden düzenlenmesi yöntemleri uygulanıyor."