Zehra Aydın -
Tokat Müftü Yardımcısı Dr. Mustafa
Önder, yaptıkları araştırmalar sonucunda, Kur'an
öğretimi için
sınıf ortamının,
dini bilgiler öğretimi için ise cami ortamının daha verimli olduğunun belirlendiklerini bildirdi.
Önder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz Kur'an kurslarının öğrenci sayısı dikkate alındığında, Türkiye'de en geniş katılımlı yaygın eğitim faaliyetlerinin başında geldiğini ifade etti.
Tokat'tan önce görev yaptığı Sivas'ta örnek olarak seçilen 25 yaz Kur'an kursunda 566 öğrenci üzerine yapılmış bir alan araştırmasında, öğrencilere testler uyguladıklarını belirten Önder, Kur'an-ı Kerim ve dini bilgilerin öğretimi ile ilgili Sivas'ta 2007 yılında yaptıkları bu araştırmanın sonuçlarını paylaştı.
Araştırmanın sonuçlarının 2009 yılında kitap halinde yayınlandığını ifade eden Önder, ''
Öğrencilere kurs başlangıcında ve kurs bitiminde yaşını, cinsiyetini, gittiği okulu, sınıfını ve
ailesinin
ekonomik durumunu içeren kapsamlı bir anket ve başarı testi uyguladık.
Anket çalışmasını kursun başlangıcında ve bitiminde yapmamızın sebebi, arada ne gibi değişiklikler olduğunu gözlemlemekti. Bu topladığımız verilerin, Sosyal Bilimler İçin
İstatistik Paketi Programı'nda analizini yapınca, Kur'an öğretimi için sınıf ortamının, dini bilgiler öğretimi için ise cami ortamının daha verimli olduğu belirlendi'' diye konuştu.
Normal Kur'an kurslarında ve Yaz Kur'an kurslarında ağırlıklı olarak Kur'an-ı Kerim dersi verildiğini belirten Önder, şunları kaydetti:
''Kur'an-ı Kerim dersinde başarı tamamen çok duymaya ve çok okumaya bağlıdır. Diğer derslerde olduğu gibi herhangi bir bilgi yüklemesi söz konusu değildir. Kur'an kursu binalarında sınıf ortamında kursun hocasının konuşmasının ardından öğrencilerin de sırayla Kur'an-ı Kerimi okuması ve herkesin birbirini dinlemesinden dolayı Kur'an-ı Kerim öğreniminde sınıf ortamının, daha disiplinli ve daha sistemli bir ortam olduğu bilgisi ortaya çıktı. Dini bilgiler öğretiminde ise cami ortamı daha etkili oluyor. Bizim örgün öğretim programlarımızda birçok dini bilgi, teorik olarak öğretiliyor. Mesela çocuk ilkokul dördüncü sınıftan itibaren namazı öğreniyor ama sadece kitaptan okuyor.
Camide ise bu öğrendiği bilgiyi cemaatle birlikte, hocasıyla birlikte
uygulama imkanı da buluyor. Camide uygulama alanı olduğu için, itikat, siyer ve
ibadet derslerinde cami ortamı daha faydalı gözüküyor. Bu sonuçların hepsini bize, yaptığımız anket çalışmaları başarı testleri sonucunda kullandığımız Sosyal Bilimler İçin İstatistik Paketi Programı verdi.''
-''YAZ KURSLARI İÇİN YAŞ SINIRI İLKÖĞRETİM 4. SINIFA İNDİRİLMELİDİR''-
Yapılan çalışmanın Türkiye'de Yaz Kur'an kursları ile ilgili yapılan deneysel desenli tek çalışma olduğunu kaydeden Önder, çalışma sonucunda ortaya çıkan verileri de şöyle sıraladı:
''Hedefler gerçekleşmektedir, ancak bazı soyut konularda sıkıntı vardır. Kur'an öğretimi için sınıf ortamı, dini bilgiler öğretimi için cami ortamı daha verimli görülmektedir. Yaz Kur'an kursundaki öğrenci başarısı ile okuldaki din kültürü dersi başarısı arasında doğru orantılı bir ilişki vardır ve her iki öğretim birbirini tamamlar niteliktedir. Yaz kursları için yaş sınırı
ilköğretim 4. sınıfa indirilmelidir, çünkü örgün eğitimde din dersi 4. sınıfta başlamaktadır.
Lise öğrencileri ve özürlüler için ayrı yaz kursları açılmalıdır. Yaz kurslarının aile-okul-çevre etkileşiminde ve yanlış dini bilgilerin telafi edilmesinde önemli katkısı vardır'' dedi.
(ZHR-AHM-İSA-OSM)10.09.2011 11:43:20