Halil
Şahin -
Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, ''Bir dönem turizme yeni başlamış bir
ülke olmanın heyecanıyla sahilleri konutlarla işgal ettik. Dağa, taşa
otel yapmaya çalıştık. Koyun,
mavilerin, yeşilin kıymetini çok fazla önemsemedik ama böyle devam etmenin imkanı yok'' dedi.
Bakan Günay, Aydın'ın
Kuşadası ilçesinde, Davutlar Yolu'ndaki Oleatrium
Zeytinyağı İşlikleri
Sergi Alanı'nın açılışına katıldı.
Açılışta yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin turizm muhasebesi yapmanın eşiğine geldiğini belirten Günay, 1980'li yıllardan bu yana turizmin önemli bir
politika olarak sürdürüldüğünü ve dünyada önemli bir yere gelindiğini söyledi.
Türkiye'ye gelen turist sayısının 30 milyonu geride bırakacağını kaydeden Günay, ''Ama turizmin doğaya, insanımıza sosyal yaşamımıza ne getirdiğini ve sürdürülebilir olma konusunu bunda sonra çok daha fazla önemle tartışmamız gerekiyor. Madem ki dünyanın önemli turizm ülkelerinden biri haline geldik, o zaman bir kalite daha yukarıda yeni girişimler sergilemeliyiz. Bir dönem turizme yeni başlamış bir ülke olmanın heyecanıyla sahilleri konutlarla işgal ettik. Dağa taşa otel yapmaya çalıştık. Koyun, mavilerin, yeşilin kıymetini çok fazla önemsemedik ama böyle devam etmenin imkanı yok'' dedi.
Bakan Günay, Türkiye'nin
deniz kıyıları dışında da başka güzelliklere sahip olduğuna dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Tarih,
sivil mimarlık örnekleri, bitki örtümüz var. Bütün bunları turizm sunumunun içine katmalıyız. Turizm yatırımları yaparken doğayı, yeşili sürdürülebilir biçimde daha fazla korumanın önlemlerini almamız gerek. Dünyada 7. sıraya gelmiş, 5. sıraya çıkmayı hedefleyen bir ülkenin turizm konseptini, bakış açısını yenilemesi gerekiyor. Başka bir şey daha yapmamız gerekiyor. Kültür yaşamımızı, kalitesini yukarı çekmemiz ve bu yaşamımızı da turizmin içine katmamız gerekiyor.''
-''İNANMAYI İNANDIRAMAZSINIZ''-
Gezilecek müze, ören yeri olmadan, daha fazla ören yeri düzenlemesi ve bakımı olmadan turizm yapmanın mümkün olmadığını dile getiren Günay, şunları kaydetti:
''Biz sadece mavi deniz kıyıları olan bir ülke değiliz. Çok daha fazlası olan bir ülkeyiz. Daha fazla sahip olduğumuzu önce biz bilmeliyiz. İçselleştirerek, dünyaya aktarmalıyız. Sevdiğim bir söz var 'inanmayanı inandıramazsınız'. Kendi yemeğini beğenmeyen
aşçı, yemeğini başkasına yediremez. Bunu bilmenin önemli eğitim merkezlerinden biri bu müzelerdir.
Müze bir anlamda tarih okuludur. Türkiye'de son yıllarda müze kavramı önemsenmeye başlandı. Bir yandan yeni müzeler yapıyoruz, bir yandan da elimizdeki müzeleri yenilemeye çalışıyoruz.''
Açılışını yaptığı sergi alanının konseptine dikkat çeken Bakan Günay, dünyanın en eski
zeytinyağı işliklerinin birinin Urla'daki Klazomenai antik şehrinde olduğunu ifade ederek, bu bölgeyi de gezilebilir bir ören yeri haline getireceklerini söyledi.
Günay, müzelerin ve ören yerlerinin Türkiye turizmini, dünyada sıradan deniz turizmi ötesinde bir yere taşıyacağına inandığını ifade etti.
Kuşadası'nda, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin en büyük kongre merkezlerinden birinin yapıldığını belirten Günay, açılış öncesinde uğradığı yapının sanat merkezi olarak da kullanılacağını söyledi.
Sergi alanını oluşturan turizmci Hasan Tonbul da Türkiye'de ve özellikle de Kuşadası'nda turizm konusunda yanlış uygulamalara gidildiğini, son 20 yılda bölgedeki zeytin ağaçlarının turizm adına yapılan yanlışlara
kurban edildiğini kaydederek, ''Ben ve ailem doğaya ve toprağa olan tutkumuzu yeni
zeytinlik alanlara dönüştürdük. Zeytin ve zeytinyağının değerini bizden sonrakilere aktaracak bir müze kurmayı 25 yıl önce hayal etmiştik. Müzenin Kuşadası'na değer katacağına inanıyorum'' dedi.
Törene
Danıştay Başkanı
Hüseyin Karakullukçu, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran
Ulusoy,
Aydın Valisi Kerem Al,
AK Parti Aydın milletvekilleri Mehmet
Erdem, Semiha Öyüş, Gültekin Kılınç ve
İzmir Milletvekili Ali Aşlık katıldı.
(HLL-BAH-SA)08.09.2011 15:10:21