Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Van Gölü havzası bölge açısından çok özel. Güneyimizdeki, doğumuzdaki ve Kafkasya'daki ülkelerden insanların hafta sonları rahatlıkla kaçıp geleceği bir destinasyon burası'' dedi. Ahlat'taki Tarihi Selçuklu Mezarlığı'nda incelemelerde bulunan Bakan Günay, mezarlıkta devam eden kazı çalışmaları hakkında, Eski Ahlat Şehri Kazısı Başkanı Recai Karahan'dan bilgi aldı. Yapımı devam eden Ahlat Müzesi ve karşılama merkezi inşaatlarını da inceleyen Bakan Günay, daha sonra Eski Ahlat Şehri Kazı Evi'nde gazetecilere açıklamada bulundu. Sonbaharda Ahlat'ta yapımı devam eden karşılama merkezinden artık mezarlıkla ilgili bilgilerin alınabileceğini ve konukların burada ağırlanabileceğini belirten Günay, şöyle devam etti: ''Yıl içinde mezarlıkta, çevre fabrikasyon telle kapanacak, duvarlar iyileştirilecek, güvenlik önlemleri alınacak. Projeleri bir kez daha gözden geçireceğiz. Ahlat'ın şehir dokusunun da ayağa kaldırılması için yardımcı oluyoruz. Geçen yıl geldiğimizde kültür merkezimiz bitmişti. Bir tek şey istiyorum. Gönderdiğimiz her kuruş milletin parasıdır. Hiçbir bakanın, hiçbir valinin cebinden çıkarak gönderdiği bir kuruş yok. Hepsi milletin parası. Her kuruşu iyi değerlendirmeye çalışalım. Zaman zaman Türkiye'nin değişik yerlerinde yüklenici arkadaşlarımızın, özensiz davrandığını gördüm. Bundan sonra bu tür müsamahalarda bulunmayalım. Çok dikkatli bir şekilde, her kuruşu değerlendirmeye çalışalım. Biz Ahlat'ta gereken her tür kaynağı, kamu olarak, devlet olarak ayırmaya çalışacağız.'' -''Van Gölü havzası çok özel'' Ahlat merkezli olmak üzere, Adilcevaz'ı, bütün bölgeyi gelecekte kültür turizminin özel mekanlarından biri yapmaya çalışacaklarını açıklayan Günay, Van Gölü havzasının turizm potansiyeline inandığını söyledi. Günay, şunları söyledi: ''Başbakanlığa da bölgenin kültür turizminin korunup, geliştirilmesi için bir kararname sevk ettik. Bölgeyi turizm ve kültür açısından ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Türkiye dünya turizminin özel ülkelerinden birihaline geldi. Artık 7'nci sıradayız. Turizmin imkanlarını Anadolu'nun içlerine çekmek istiyoruz. Bunun için özel işaretlediğimiz yerlerden biri Van Gölü havzasıdır. Biz iki yıldan bu yana Van'da turizm fuarı düzenlemeye çalışıyoruz. Bugün buradan Doğubayazıt'a gidiyorum. İshak Paşa ve Ahmet Hani türbesindeki restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyeceğim. Yarın Van'a gideceğim. Bu bölgeyi gelecekte Türkiye'nin kültür turizmi açısından özel yerlerden biri haline getirmek istiyorum. Van Gölü havzası bölge açısından çok özel. Güneyimizdeki, doğumuzdaki, Kafkasya'daki ülkelerden insanların hafta sonları rahatlıkla kaçıp geleceği bir destinasyon burası.'' Tarihi ve turistik mekanlar ile konaklama tesislerinin gelişmesi halinde Van Gölü havzasının, dünya ve Ortadoğu çapında çok bilinen bir merkez haline dönüşebileceğini vurgulayan Bakan Günay, bunun için özel idarenin, vilayetin, belediyenin, bütün yerel birimlerin, sivil toplumun, bakanlığın işbirliği yapması gerektiğini bildirdi. Günay, bu işbirliği çerçevesinde güzel sonuçlar alınacağına değinerek, ''Bir de her zaman söylüyorum bütün bölgede, bütün ülkede barış olması gerekiyor. Her şeyin temeli barış. Atatürk'ün dediği gibi, 'Yurtta barış, dünyada barış' olduğu zaman, biz kaynaklarımızı daha iyi kullanırız. İnşallah bu bölgeyi dünyanın bildiği bir merkez haline dönüştürebiliriz'' dedi. Bitlis'e 4 girişimcinin otel yapmak istediğini dile getiren Günay, bu konudaki faaliyetlere Bitlis Eren Üniversitesinin de katkı yaptığını belirtti. Bakan Günay, ''Geçen geldiğimde tanık olmuştum. Üniversitemiz katkı yapıyor. Üniversiteler şehrin sosyal ve kültürel dokusuna katkı yaptığı zaman, şehirden kendisini yalıtmayıp, içinde yer aldığı zaman çok büyük fayda veriyor. Şimdiki üniversitelerimizde bu gayreti görüyorum'' diye konuştu. Ahlat Belediyesi ve Ahlat Kaymakamlığının birlikte yürüttüğü proje çerçevesinde çini atölyesinde üretilen el sanatı ürünlerini ilgiyle inceleyen Bakan Günay, bu ürünlerin bakanlığın satış mağazalarında pazarlanmasını istedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, şunları kaydetti: ''Bu mavi, üzerinde yerel motifler işlenmiş bulunan vazoyu son derece beğendim. Bunların üzerinde biraz uzak doğu çizgileri var. Bu simgeler Konya Beyşehir'deki, Selçuklu'nun, Sultan Alaaddin Keykubat'ın yazlık sarayının bulunduğu Kubadabat Sarayı'nda da var. Aynı renkler, aynı motifler, aynı göz ifadeleri... Yani Selçuklu sarayının henüz Asyalı köklerini koruduğunu gösteriyor. Sonra dünya coğrafyasının her tarafına benzemişiz. Üretim son derece başarılı. Renk seçimi, motifler son derece başarılı. Yerel toprak kullanılmış. Tarih yeniden üretiliyor. Ben bu ürünlerin satış mağazalarımızda değerlendirilmesi için ayrıca arkadaşlarımdan gereken ricada bulunacağım. Böylece sadece Selçuklu mezarlığıyla değil bütün bu bölgedeki üretimle Türkiye turizmine damgamızı vuracağız. Bunlar çok güzel örnekler.'' (BRN-İZ-MUR)04.10.2011 17:39:33