- 28.12.2010 - Kıyı Kanunu'nda yapılacak değişikliğin, kıyılarda ve kıyılarda bulunan kültürel ve
doğal değerlerin bozulmasına ve yok olmasına neden olacağı bildirildi.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Osman Aydın yaptığı yazılı açıklamada, ''Kıyı Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Yönelik Kanun Tasarısı Taslağı'' hazırlandığını belirterek, bu değişiklikle kıyıların
ranta
kurban edileceğini, kıyılardaki kültürel ve doğal değerlerin yok olacağını öne sürdü.
Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili, ayrıca, birçok doğal veya suni göl ve akarsuya sahip olduğunu, yalnız denizlerdeki kıyıların uzunluğunun da yaklaşık 8 bin 333 kilometre olduğunu belirten Aydın, şunları kaydetti:
''Birbirinden çok farklı özellikler gösteren kıyılarımıza, bütün kıyılar aynı özelliğe sahipmiş gibi kısıtlı
kanun maddeleri ve yönetmeliklerle getirilen tekdüze
düzenleme, kullanım ve yapılaşma kararları ile kıyı alanlarının dengeli kullanımının ve kaynak değerlerinin devamlılığının sağlanması, doğal ve kültürel kaynak değerlerin korunması olanaklı değildir. Ana
yasanın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu'nun 5. maddesinde, 'Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.' düzenlemesi getirilmiştir. Burada, herkes olarak geçen
toplum yararı ile kamu yararı arasındaki anlam farkına da, açıklık getirilmesi gerekmektedir.''
''Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı''nın, yasalarda yer alan bu hükümlere aykırı olarak, Kıyı Kanunu'nda suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan Kıyı Çizgisi ile su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık,
bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı olan kıyı kenar çizgisi arasında kalan 'Kıyı' alanları ile 'Doldurma Ve Kurutma Suretiyle Elde Edilebilen Araziler' üzerinde yapılabilecek yapılar için mevcut yasada getirilmiş sınırlamaların değişik zamanlarda çıkan
torba yasalarla kaldırmak istendiğini öne süren Aydın, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Ülkemizde gerek sosyal, gerekse
ekonomik şartların gelişmesi ile oluşan yeni yatırımların hızla gerçekleşmesine yönelik olarak, bazı düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz olmuştur. Ancak, bu düzenlemelerin ülkemizin kültürel ve doğal değerlerini yok etmemesi, aksine korumasına yönelik düzenlemeler olması gerekir. Günü kurtarmak uğruna gelir beklentisi ile devletin ve sermayenin rant beklentilerine yönelik bu düzenlemeler, kıyılarımızı ve kıyılarımızda bulunan kültürel ve doğal değerlerimizin bozulmasına ve yok olmasına neden olacaktır. Bu yasa bu haliyle yasalaştığı takdirde kıyılarımızı ve kıyılarımızda bulunan kültürel ve doğal değerlerimizin bozulmasına, yok olmasına neden olacak bir yasadır.''
Aydın, Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağıyla kentte oturanların seçimi ile işbaşına gelen 'Yerel Yönetimlerin' kentlerindeki kıyılarda planlama yetkisi, hatta söz hakları bile ellerinden alınarak ve 'Merkezi İdareye' verilmiş olacağını ve toplum yararı bulunmayacağını iddia etti. Aydın, ''Kısacası, kıyı dokusunun ayrılmaz bir parçasını oluşturan ve orada yaşayan insanlar veya temsilcileri, kendi kıyıları için alınan kararlarda söz sahibi olmayacak, ne denizden, ne de denizlerinin nimetlerinden bile yararlanmayacaklardır'' görüşünü savundu.
(FC-BNY-KUM)28.12.2010 11:04:28