Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP) Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, kimseye kılık kıyafetinden dolayı ayrımcılık yapmayacaklarını söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, partisince
Adıyaman'da Mustafa
Yücel Özbilgin Parkı önünde düzenlenen mitingde partililere seslendi.
Hükümete ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a sert eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, Adıyaman'a övgüler yağdırdı.
Adıyaman'ın Türkiye'nin en gözde illerinden biri olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Adıyaman'da tarım var, güneş var. Adıyaman'da su var, tarih var, Adıyaman'da her şey var ama suyu, güneşi, toprağı buluşturup, alın terini değiştiren siyasi irade yok. Adıyaman'ın sorunu bu." dedi.
Adıyaman'ın kan kaybettiğini ve yarısının yeşil kartlı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Adıyaman'da işsizler derneği kurulmuş. Derneği faaliyete açan da belediye başkanı olmuş. Eğer bir
kent bereketli iken nasıl oluyor da bu kadar bereketin içinde işsizlik derneği kuruyorsunuz? 9 yıldır ülkeyi yönetiyorlar.
Recep Tayyip Erdoğan Adıyaman'a geldiğinde rica ediyoruz kendisinden bu derneği ziyaret etsin. Hükümet sizde, niye bitirmedin işsizliği? 'İşsizliği yok edeceğim' dedi ama yok edemedi."ifadelerini kullandı.
Çiftçilere mazotu 1,5 liradan verecekleri vaadinde bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Çiftçi halinden memnun mu? Çiftçiye en pahalı mazot,
gübre ve elektriği satarsın. Çiftçinin alın terini hortumlama politikasıdır bu. Benim
çiftçiye sözüm var. Çiftçilere
halkın iktidarında mazotu 1,5 lira yapacağım. Çiftçi mazotu 1.5 liradan kullanacak. Ben 'çiftçiye mazotu 1,5 lira yapacağım' diyorum bana kaynağı soruyorlar. Türkiye'nin yeri geldiğinde dünya ekonomisi içerisinde olduğunu söylersin, 7 sülaleni zengin edersin. Çiftçiye gelince kaynak sorarsınız. Çiftçi üretiyor. Tütünü Adıyamanlı ekecek karşılığını alacak. Onlar
yasak getirecek, biz
özgürlük getireceğiz. Bizim özgürlük anlayışımız, düşünce özgürlüğü değil sadece, çiftçiye, herkese özgürlük getireceğiz. Çiftçi çalışacak ve emeğinin karşılığını alacak. Özgürlük ise bu bizim özgürlüğümüzdür. Pırlantada
vergi yok, mazotta vergi var. Dünyanın en pahalı vergisi var. Bizim amacımız bu ülkede herkesin zenginlikten payını almasıdır. Türkiye'de yoksulluğun en yoğun yaşandığı kentlerden birisi Adıyaman. Hiç kimsenin yoksulluğu örtmesi, görmemezlikten gelmesi, bu insanlık suçuyla eşdeğerdir. Bu ülkede hiç kimsenin çocuğu yatağa aç girmemelidir. Biz yoksulluğu bitireceğiz,
aile sigortası getireceğiz dedik. Önce nereden bulacaksınız dediler. Baktılar ki bu işin parası var, biz
yiyecek olarak 'sizin verdiğinizden daha fazla veriyoruz' dediler."
YGS'deki
kopya iddialarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Bir anne yemez, çocuğuna yedirir, giymez, çocuğuna giydirir. Başarılı olsun, üniversite girsin diye çocuğunu okutur. Ama 1 milyon 700 bin çocuğun umudunu söndürdüler.
Sınavda Adıyaman sondan 3. olmuş. Adıyaman bu kadar güzel insanların olduğu bir il, sondan 3. ise bu sistemde sorun var demektir. Demiş ki şifre var ama kopya yok. Kopya yoksa niye şifre var bunu anlatın bakalım. Eğer bir adamın ar damarı çatlamadıysa 1 milyon 700 bin çocuğun günahını taşıyamaz. Bu çocukların umudunu söndürmek, onlara şifreli sınav yaptırmak kimsenin hakkı değil, yetkisi de değil. Onlardan bununu hesabını soracağız." şeklinde konuştu.
Temiz siyaseti getirerek siyasette yalanı sona erdireceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bana oy versin vermesin bütün yurttaşlarıma eşit davranacağım. Hiç kimseyi türbanlı, çarşaflı, pantolonlu olarak ayırmayacağım. 'Herkesin başımın üstünde yeri var' diyeceğim. Herkesin inancına, etkin kimliğine saygı duyacağım. Demokrasiyi getireceğim, özgürlüğü getireceğim. Herkes özgürce bizi eleştirebilecek. Her yurttaşın derdini dinleyeceğim. Özgürlük iki türlü olur. Bir siyasal özgürlük, bir
ekonomik özgürlüktür. Önce siyasal özgürlüğü elde ettik. Şimdi ekonomik politikada özgürlük getireceğiz. Bizim politikamızda yabancılar değil bizim insanımız kazanacak." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'a televizyonda
tartışma teklifinde bulunan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Başbakan değişik illerde konuşuyor. Benimle ilgili de konuşuyor. Ama benim başbakandan bir farkım var. Ben diyorum ki eğer sen mitinglerde konuşacağına senin istediğin televizyon kanalında, senin istediğin gazetecilerle gel, beraber tartışalım. Karşıma çıkmaları için
mangal gibi yürek lazım. Söz veriyorum tartışacağımız konuyu da ben tespit etmeyeceğim. Ne istiyorsa onu konuşalım. İstiyor ise tüm bakanlar kurulunu da getirsin. Ben senin karşına yalnız Kemal Kılıçdaroğlu olarak çıkacağım. Çünkü benim verilmeyecek hesabım yok. Ben halkım için çalışıyorum. Halk için mücadele ediyorum. Bizim bütün projelerimizin odağında insan vardır. İnsan çalışacak, alın teri dökecek ve o zaman rahata ereceğiz. 12 Haziran'da güneş açacak."