Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP) Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu,
Türkiye'de
Kürt nüfusun en yoğun bulunduğu şehrin
İstanbul olduğunu söyledi.
Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun İstanbul'dan
aday gösterilmesinin "CHP Doğu ve Güney
doğu'yu gözden çıkardı" şeklinde yorumlandığını hatırlatan gazeteciye Kılıçdaroğlu, "Siz sanırım İstanbul'u bilmiyorsunuz? İstanbul en büyük Kürt kentidir" şeklinde
cevap verdi. Gazetecinin, "Böyle söyleyerek ötekileştirmiyor musunuz? Sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, kimseyi ötekileştirmediklerini aksine herkesi kucaklayan bir tavır içinde olduklarını aktardı.
CHP İstanbul 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışını genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, Beşiktaş'taki
seçim koordinasyon merkezine genel başkan yardımcısı
Gürsel Tekin ve
Umut Oran'la birlikte seçim otobüsü üzerinde geldi. Kılıçdaroğlu seçim koordinasyon merkezine kendilerini bekleyen çok sayıda partilinin oluşturduğu koridorun içinden geçerek girdi. Kılıçdaroğlu'nun seçim merkezine girmesinin ardından basın mensupları ile parti görevlileri arasında
arbede yaşandı. İçeri girmek isteyen basın mensupları parti görevlileriyle tartıştı.
Önlerinde
genel seçimler olduğunu ve sürenin gittikçe azaldığını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere en hazır partinin kendileri olduğunu savundu. Projesi ve hedefi olan tek parti olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, aşağı yukarı bütün illerde hazırlıklarını sonlandıran tek parti olduklarını söyledi.
İstanbul'a özel bir önem ve ağırlık verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, yaklaşık 120 bin kişiyle İstanbul seçimlerine hazırlandıklarını ve bunun da verdikleri önemi ifade ettiğini dile getirdi. İstanbul'u
sokak sokak taradıklarını ve sorumlular atadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şimdi
sandık sorumlularını da belirlediklerini aktardı.
İstanbul'un Türkiye demek olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi kazanmak isteyenin önce İstanbul'u kazanması gerektiğini belirtti. Kılaçdaroğlu, "Türkiye'deki 80 liden yurttaşlarımız İstanbul'dalar onlar
Anadolu ile her gün yazışıyorlar,
telefon ediyorlar, konuşuyorlar. Dolayısıyla, İstanbul çok çok önemli. Bu açıdan İstanbul'a çok büyük önem veriyoruz. Umuyoruz ve diliyoruz. İstanbul'u alacağız, sonra Türkiye'de
iktidar olacağız. Tek başına iktidar olmak bizim için önemli." diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa'da
Avrupa Konseyi Parlamenteler Meclisi toplantısında "Türkiye'de
demokrasi yok, özgürlükler yok. İnsanlar gereksiz yere tutuklanıyor. Yazılmamış kitaplar dolayısıyla insanlar hapse giriyor." diye sorgulandığını ve Erdoğan'ın buna sağlıklı
yanıt veremediğini savunan Kılıçdaroğlu, bu ortamda Türkiye'de demokrasinin kalitesinin her zaman tartışılacağını belitti. Kılıçdaroğlu, "Hiçkimse, hele hele bir ülkenin başbakanı çıkıp, 'Türkiye'de yarı bağımsız onun için hapisteler' diyemez.
Yargının bağımsız olması yasaları göz ardı eden bir yargı anlamına gelmez. İnsanlar hapisteyse yürürlükteki yasalardan ötürü hapiste. Bu yasaları değiştirecek olan, yürütme ve yasama organıdır. " şeklinde konuştu.
"YGS TEPKİSİNİ SİYASALLAŞTIRMAK İSTEMEDİK"
CHP'nin Türkiye'nin sorunlarına kilitlendiğini ve çözümler ürettiğini belirten Kılıçdaroğlu, iktidarın önce kaynak tartışması çıkardığını ardından da "Biz daha fazlasını veriyoruz" diyerek konuyu kapatmaya çalıştıklarını öne sürdü.
Kılıçdaroğlu açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin Yüksek Öğrenime Giriş
Sınavı ile ilgili CHP'nin yeterince tepki göstermediği yönündeki
eleştirileri hatırlatması üzerine, 1 milyon 700 bin kişinin tepkisinin siyasallaştırmak istemediklerini söyledi. Bu kadar kişinin sınava girdiği bir durumda haksızlığa uğrayanların sadece CHP'ye oy vermediğini dile getiren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Her siyasal partiden insanlarımız var. Dolayısıyla tepkinin blok olması lazım. Bakın daha önce
sınav soruları çalındı diye, bir kişi
istifa etti. Hiçbir sorumluluğu olmadığı halde. Etik kurallara uyduğu için. Şimdi düşünün sınav yapıyorsunuz. Önce 'bir şey yok' diyorsunuz. Arkasından bunun 'Meteksan'a yüklüyorsunuz. Arkasından çıkıyorsunuz. 'Evet şifre vardı ama kusura bakmayın' diyorsunuz. Sonra özrünüz kabahatinizden büyük, "Bu yürüyüşü yapanlar hakkında
soruşturma açacağız" diyorsunuz." Diye konuştu. Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Bu kişilerin toplu
iğne kadar ahlak kavramından nasipleri varsa o görevlerini süratle bırakmaları gerekir. Ne işleri var onların orda. Sınav sorularını bile hazırlayamayan, Cumhurbaşaknını, Başbakanı, kamuoyunu yanıtlayan, çıkıp bir de
itiraf eden kişilerin aynı görevde bulunmaları ahlaki değil."
"İSTANBUL EN BÜYÜK KÜRT KENTİDİR"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,
Mersin Milletvekili Adayı Ali Rıza Öztürk'ün parti meclisinde ikinci sırada listede 4. Sırada çıktığını söyleyerek suç duyurusunda bulunduğunun hatırlatılması üzerine, bu konunun parti içi bir mesele olduğunu söyleyerek cevap vermedi.
Basın mensuplarının CHP'nin doğu ve güneydoğu politikalarının eleştiri aldığını belirterek, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun İstanbul'a çekilmesinin "CHP
Güneydoğuyu gözden çıkardı" şeklinde yorumlandığını ifade etmesi üzerine Kılıçdaroğlu, "O zaman İstanbul'u iyi tanımıyorsunuz. İstanbul Türkiye'nin en büyük Kürt kentidir." şeklinde konuştu.
Basın mensubunun "Kürt kenti diyerek ötekileştirmiyor musunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "
Hayır biz ötekileştirmiyoruz. Kürtlerin yoğunluklu olarak yaşadığı kentlerden birisi İstanbul ve birinci nüfus olarak. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Herkesi kucaklayacağız. Herkesle beraber olacağız. Herkesi kucaklayacağız ki, iktidar olalım." ifadelerini kullandı.
Basın mensuplarının seçim anketlerini hatırlatarak "CHP olarak hedefiniz nedir?" şeklindeki soru üzerine, hedeflerinin daha önce de belirttikleri gibi yüzde 40 olduğunu ve tek parti iktidarı yakalamak istediklerini dile getirdi.