CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede halkın iktidarını mutlaka kuracağız" dedi.
Kılıçdaroğlu
İzmir Konak Meydanı'nda toplanan yaklaşık 4 bin kişiye yanına CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin
Yüksel ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu'nu alarak seslendi. İzmir'e Aziz başkanı ziyaret etmek ve bilgi almak için geldiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Büyükşehir belediyesine yapılan operasyona atıfta bulunarak; "Efendim neymiş, bakınız İzmir'i süsleyen çiçekleri alıyorum, nereden, köyden, üreticiden Bayındır'dan. Kadınların el emeği ürünleri, el emeği alıyorum. Kadınlar alınteri ile kazandıkları ekmeği evine götürsün diye. Bunun için suçlanıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar. Sözümüz var, ne baskıyı kurarlarsa kursunlar, sözümüz var, ahdimiz var. Bu ülkede halkın iktidarını mutlaka kuracağız." dedi.
CHP'li belediyelerin her ay denetlendiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Hepsinde her ay denetim elemanı var. İtirazımız yok. Denetlemezlerse namertler. Denetlesinler. Hiç korkumuz yok. Ama istediğimiz şu. Niye ayrıcalık yapıyorsun? CHP'li belediyeleri denetliyorsan öbürünü de denetle. Öbürünün yolsuzluk yapma özgürlüğü mü var? Hiç meraklanmayın o hesabı soracağım. Hiç endişeniz olmasın." şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, "Size güzel bir örnek vereyim.
Rüşvet toplayan kişinin el
defterini gönderdim. Dedim ki,
şu defteri al bak rüşvet toplanıyor, dedik. Bana dediği
cevap, 'Rüşvet defteri var ama rüşveti toplayan adamın altında
imzası yok' diyor. Ben eminim altında imzası olsa 'Araştırdık
parmak izi yok' diyecekler.
Parmak izi olsa 'Bu imza
ıslak imza değil' diyecekler. Yolsuzluğa bu kadar koruma getiren bir başbakan başka ülkede var mı? Olamaz zaten. Onun için söylüyorum, biz İzmir'e güveniyoruz. İzmir'e sonuna kadar güveniyoruz" diyerek hükümeti eleştirdi.
Yolsuzlukla suçlanan iddiaları sosyal belediyecilik olarak değerlendiren Kılıçdoroğlu, "Efendim neymiş, yazlık sinemalarda gösteri yapılmış, film izletilmiş.
Allah aşkına bir belediyenin görevi, sosyal belediyecilik diye bir şey yok mu?" dedi. "Halkın ayağına sinemayı, tiyatroyu, sanatı götürmek ne zamandan beri suç oldu?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Halkın alınterini değerlendirmek ne zamandan beri suç oldu? Çocuklara okulda süt içirmek ne zamandan beri suç oldu? Kooperatiflerle
sözleşme yapmak ne zamandan beri suç oldu? Bakın size örnek vereyim. Eğer
Aziz Kocaoğlu, Hollanda'dan tanesine 1 milyon 200 bin
avro ödeyerek ihalesiz
otobüs alsaydı, ihalesiz ve otobüslerde yokuş çıkmasaydı, sahip çıkmazdım. Ama öyle olmadı. Onu yapan adam koltuğunda oturuyor. Tıpkı YGS sınavını yapan
Ali Demir gibi." diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen ve "Benimle ilgili de bazı şeyler söylüyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Kendisine söyledim, yüreğin varsa, cesaretin varsa, bilgin varsa, devletin arşivleri elinde çık karşıma, adam ol, adam. Hatta kendisine dedim ki, olur ya bilgisi yetersizdir olabilir. Bakanları al gel. Onlar da yetersiz dersen istediğin hocaları al gel. Tek başıma çıkacağım karşına. İstediğini al gel. Ama ne oldu, gelmiyor. Korkuyor. Korkunun ecele faydası yok. Kendini silkeliyorum dallarını da bütün
Türkiye silkeleyecek. Bugün Burdur'daydık, Uşak'taydık. Şimdi de İzmir'de, cumhuriyetin, aydınların kentindeyiz. İlk kurşunun atıldığı yerdeyiz. Kuva-i Milliye ruhunun şahlandığı yerdeyiz. Size en içten saygılarımı sunuyorum. İzmir'e güveniyorum." diyerek konuşmasını bitirdi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra otobüs üstünde Başkan Aziz Kocaoğlu'nun elini tutarak kalabalığı selamladı. Kemal Kılıçdaroğlu, halka hitabının ardından, özel uçakla İzmir'den ayrıldı.
BELEDİYEYE GİRİŞTE İZDİHAM
Kemal Kılıçdaroğlu'nun belediyeye girişi ve belediyeden ayrılışı sırasında izdiham yaşandı. Kılıçdaroğlu'nu görmek isteyen partililerin birbirini itmesi nedeniyle kısa süreli
arbede yaşandı. Partiler Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını bekleyen basın mensuplarına yönelik de sataşmada bulundu. "Yandaş medya dışarı", "TRT dışarı şeklinde sloganlar attı.