Kıbrıslı Genç Yetenek ''Ülkesinin Sesi'' Olmak İstiyor

Kıbrıslı Genç Yetenek ''Ülkesinin Sesi'' Olmak İstiyor

Veli Gürgah - Eğitimini Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nde sürdüren Kıbrısgenç piyanist Eser Öktem, ''ülkesinin sesi'' olmayı hedefliyor. Mersinli baba ile Kıbrıslı annenin çocuğu olarak 1990'da KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da dünyaya gelen ve müzikteki yeteneği ile ''dahi çocuk'' olarak müzik dünyasının dikkatini çekmeyi başaran 21 yaşındaki Öktem, başarı basamaklarını hızla tırmanıyor. Dünyanın en saygın klasik müzik okulları arasında kabul edilen ''The Royal College Of Music''te bir süre eğitim alan ve KKTC'nin Fazıl Say'ı olarak nitelendirilen Öktem, tatil için ailesinin yaşadığı Girne kentinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan itibaren müziğe ilgi duymaya başladığını, ilk piyano eğitimini 10 yaşında anne ve babasının arkadaşı Nur Tilki'den aldığını söyledi. Yaklaşık 2 yıllık bir sürenin ardından girdiği sınavda Ankara Devlet Konservatuvarı müzik bölümünü birincilikle kazandığını belirten Öktem, ''Annem ve babam beni piyano çalmam konusunda çok desteklediler. Çok istdiğim için piyano alarak, özel derslere katılmamı sağladılar. Ancak mesleki anlamda piyona çalmama sıcak bakmadılar. Özelikle konservatuvara giriş hakkı kazandığımda 11-12 yaşında olduğum için Ankara'ya yatılı göndermek istemediler. Dönemin hocası Ali Doğan ile buraya gelen heyetin ısrarıyla kendimi konservatuvarda buldum'' dedi. Kısa sürede başarı gösterince ''dahi çocuk'' statüsüne alınarak devlet desteğiyle Türkiye'de birçok sanatçı yetiştiren Prof. Kamuran Gündemir'in sınıfına girdiğini ve vefat edene kadar onunla çalıştığını anlatan Öktem, şöyle devam etti: ''Bir süre İngiltere'deki The Royal College Of Music'te eğitime katıldım. Şu anda Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nde eğitimimi sürdürüyorum. İki yıl önce burada hayatımın hocası Prof. Ersin Onay ile tanıştım. Benim piyanistliğime çok şey kattı. Onunla ufkum açılıyor ve sınıfında olmaktan mutluyum. İlerleyen süreçte çok daha iyi yerlere geleceğime inanıyorum. Bugüne kadar uluslararası yarışmalara hiç girmedim. Bunun için akademik anlamda eğitimimi tamamlamayı bekliyorum. Hazır olduğumu hissettiğimde uluslararası bir yarışmaya girerek başarılara imza atmayı arzuluyorum.'' Bir yandan eğitimini sürdürürken, diğer yandan da Türkiye ve Kıbrıs'ın yanı sıra Avrupa'nın çeşitli kentlerinde Kıbrıslı piyanist olarak konser verdiğini ifade eden Öktem, ''KKTC uluslararası arenada tanınmayan bir devlet. Dolayısıyla beni tanınmayan devletin yetenekli sanatçısı olarak tanıdılar. Her zaman tanınmayan bu devleti sanat alanında tanıtmakla gurur duydum. Kendime böyle bir görev de biçtim. Çünkü yeteri kadar sanatçının bulunmadığı KKTC'yi sanatsal alanda tanıtmayı boynumun borcu olarak görüyorum'' diye konuştu. -''AMACIM KKTC'DE MÜZİK ÜZERİNE OKUL AÇMAK''- Eğitim sürecinde Fazıl Say'ın da kendisine destek verdiğini belirten Öktem, ayrıca Say'a benzetildiğini söyledi. Bu benzetmenin ''Fazıl Say gibi kendine özgü bir şeyler yaptığı, piyanodan çıkardığı renkli sesler, düşünme yöntemi, alışılmışın dışında bir piyanist olması'' gibi nedenlerden kaynaklanabileceğini ifade eden Öktem, amacının ise yeteri kadar tanınmış sanatçısı bulunmayan KKTC'de müzik üzerine bir okul açmak ve yeni yetenekler keşfetmek olduğunu kaydetti. Pek tanınmasa da Kıbrıs'ta yetenekli sanatçılar bulunduğuna işaret eden Öktem, bunun yetersiz olduğunu dile getirerek, ''Kıbrıs'ta çok şey yapmak istiyorum. Gençler yetiştirmek ve okul kurmak istiyorum. Klasik batı müziği adına opera, bale ve senfoni orkestrası konserlerinin sayısını ve kalitesini artırmak istiyorum. Kıbrıs'ta şu anda gerçek anlamda iyi müzisyen yetiştirmeye için ciddi bir eğitim yok. Bu yüzden çocuklar yetersiz eğitim alıyorlar ve olayın bilincinde değiller. Yapmayı planladığım çalışmalarla Kıbrıs Türk halkına ve çocuklarına müziği aşılamak istiyorum'' dedi. Eğitim sürecinde gerek Türkiye gerekse KKTC'den destek gördüğünü de anımsatan Öktem, geleceğe dair planlarıyla ilgili şöyle konuştu: ''Kompozisyon dersleri aldım. Fakat bestecilik yapmayı düşünmüyorum. Yeni şeyler üretmeyi seviyorum ama icracı olmayı daha çok seviyorum. Ağırlıklı olarak piyano çalacağım. Ayrıca şu anda özel olarak Ankara Devlet Opera ve Balesinde şan dersleri de alıyorum. Belki şancı kimliği de kazanabilirim. Bu konuda başarılı olduğum söyleniyor. Bunu da yapmak isterim. İyi bir piyanist ve çok fazla sahnelere çıkmayan tenor. Ama esas hedefim orkestra şefliği.'' (VEG-ST-ERS-OSM)07.07.2011 14:14:05
<< Önceki Haber Kıbrıslı Genç Yetenek ''Ülkesinin Sesi'' Olmak İstiyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER