Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (
KESK)
Giresun Şubeler Platformu'na bağlı
sendikaların üyeleri, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nu
protesto etmek amacıyla
meşaleli yürüyüş gerçekleştirerek Atapark'ta
basın açıklaması yaptı.
Sendika üyeleri, ellerindeki meşale ve pankartlarla Debboy mevkisinde toplanarak
Gazi Caddesi yönünden trafiği aksatmadan sloganlar atarak Atapark'a yürüdü.
KESK Dönem Sözcüsü ve Tüm-Bel-Sen Giresun Şube Başkanı Hakkı Yanbuloğlu, sendikalar adına yaptığı açıklamada,
AK Parti Hükümeti politikalarının her geçen gün
yoksulluğu ve işsizliği artırırken tüm toplumu gelecek endişesi sardığını iddia etti.
Yanbuloğlu, ekonominin
sermaye için büyürken emekçiler için küçüldüğünü, zenginlerin sayısı artarken, gerçek işsizlerin sayısının 6 milyona ulaştığını savundu.
Türkiye'de en zengin yüzde 10'luk kesiminin toplam gelirdeki payının yüzde 30,4 iken en yoksul kesimin yüzde 2,3 olduğunu, en zengin ile en yoksul kesim arasında 13 kat fark bulunduğunu anlatan Yanbuloğlu, ''Türkiye gelir dağılımındaki bu adaletsizliğiyle, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (
OECD) ülkeleri arasında Meksika'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Açlık sınırının bin lira,
yoksulluk sınırının 3 bin liraya dayandığı koşullarda net 658 lira asgari
ücretle milyonlarca insan çalıştırılıyor. Kamu emekçileri ise ortalama bin 500 lira
maaş alarak açlığa yakın yoksulluğa uzak bir
yaşam sürdürüyor'' dedi.
AK Parti'nin kıdem tazminatının kaldırılarak fona devredilmek istenmesi, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılması, düşük ücret dayatması, sağlık ve eğitim başta olmak üzere kamu hizmetlerinde ticarileştirmenin hızlandırılması, örgütsüzleştirmenin yaygınlaştırılması düzenlemelerine yer verdiğini ileri süren Yanbuloğlu, şöyle konuştu:
''Türkiye,
ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda yaşanan gelişmelerin tamamında büyük bir çözümsüzlük içinde ilerlemektedir. Bir taraftan güvencesizlik, geleceksizlik, işsizlik ve yoksulluk politikaları alabildiğine yaygınlaşırken, diğer taraftan insanca yaşam, eşit, özgür ve demokratik Türkiye talep eden toplumun örgütlü kesimleri gerek yasal, gerekse fiili uygulamalarla kuşatılarak sindirilmek, yok edilmek istenmektedir. Grevli toplu
sözleşme ve örgütlenme hakkını savunan kamu emekçilerinden kıdem tazminatlarının
gasp edilmesine direnen işçilere, sağlık emekçilerinden örgütüne ve mesleğine yapılan saldırılara karşı mücadele eden mühendis, mimar ve şehir plancılarına, toprağını, suyunu, havasını ve yaşama haklarını savunanlardan, evde,
sokakta ve iş yerinde var olma mücadelesi veren kadınlara, öğrenci gençlikten, 'artık kimse ölmesin' diye haykıran barış yanlılarına kadar herkesi, ortak talepler etrafında birleşmeye, eşit, özgür, demokratik Türkiye'yi yaratmak için 8 Ekim'de Ankara'da kurulacak emekçilerin, ezilenlerin 'Sokak Meclisi'ne katılmaya çağırıyoruz.''
(GL-ME-RŞ)27.09.2011 20:43:07