Boğazlardan yoğun
tanker geçişi konusunda Türkiye'nin hassasiyetlerinin son noktaya geldiği uyarısını yapan
Enerji ve Tabii Bakanı
Taner Yıldız'ın işaret ettiği probleme,
Çanakkale'den bir çözüm önerisi geldi. Türkiye'nin en büyük, dünyanın sayılı katı atık alım tesisine sahip olan Kepez Limanı yöneticileri, yükünü boşaltmış gemilerin temizliğinin,
boğazdan geçişten önce yapılmasının
teşvik edilmesini istedi.
Bir
basın toplantısı düzenleyerek 2010'da yapılan ve bu yıl planlanan yatırımları değerlendiren Kepez Limanı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özgen, Bakan Yıldız'ın geçen günlerde sarfettiği, "Boğazlar, artan tanker geçişini kaldırmaz." sözünü çok önemsediklerini ve bu doğrultuda çalışma yaptıklarını söyledi. Önümüzdeki hafta
bakanlık yetkililerine projelerini sunacaklarını dile getiren Özgen, daha önce kamuoyuyla paylaşmak istediklerini belirtti. Boğazlardan yılda 50-55 bin civarında gemi geçtiğini kaydeden Ali Özgen, "Bunlardan 10-15 bini, 200 metre ve daha büyük gemiler. Bilinenin aksine, dolu tanker
kaza yaptığında
patlama olmaz, sadece çevreyi kirletir. Asıl
tehlike ise yükünü boşaltmış gemiler için söz konusu. Gaz patlaması olursa Çanakkale'de binlerce, İstanbul'da milyonlarca insan yaşamını yitirebilir. Toplam miktarı 150 milyon ton olan tehlikeli yük taşımacılığının, 35 milyon ton ilaveyle önümüzdeki yıl 180 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bunun önüne geçmek için Bakanlık, 'Altın Frang' uygulaması başlatabileceğini açıkladı ama bizce bu da çözüm değil. Yani 7 lira ödeyen bir tanker, 10 liraya boğazdan geçecek. Artan gemi trafiğinden dolayı yaklaşan tehlikenin şu an için yeni yeni farkına varıyoruz. Bu sebeple
Samsun-
Ceyhan boru hattının bir an evvel yapılması söyleniyor ancak en az 5 sene sürer. Bu sürede bir kaza olmaması için dua mı edeceğiz, yoksa önlem mi alacağız?" dedi. Mevcut durumda diğer gemilere nazaran tehlikeli yük taşıyanların yüzde 30 fazla para ödeyerek geçtiğini vurgulayan Özgen, "Bizim önerdiğimiz çalışma şekli uygulanırsa, aradaki fark ortadan kalkacaktır. Bu kısaca, yükünü boşaltan geminin gazdan arındırılması işlemidir.
Gemiler kendi çapında bu gazı
kontrol altına almaya çalışıyor ama yetersiz kalıyorlar. Boğaz geçişinde yaşanabilecek bir kazada çok şiddetli patlamayı engelleyemiyorlar. Geçen yıl 278 gemi arızası yaşandı. Kaza haricinde de boğazdan geçen gemiler,
terör amacıyla sabote edilmeye de müsait. Böyle bir olayın bugüne kadar olmaması, bundan sonra da olmayacağı anlamına gelmiyor. Tabiri caizse Çanakkale ve İstanbul'u, tehlikeli yük taşıyan bir geminin kaptanının eline terk edemeyiz. Temizleme işlemini yaptırdıkları takdirde, kuru yük gemisinden hiçbir farkları kalmayacaktır. Öncelikle gemilerin teşvik edilmesi gerekir. Montrö Antlaşması'na göre bu işlem zorla yapılamıyor." şeklinde konuştu.