Medat Şenay -
İzmir denildiğinde akla gelen ilk
mimari yapı olan kentin simgesi Saat Kulesi, 110 yıldır İzmirlilere zamanı hatırlatıyor.
Konak Meydanı'nda bulunan, önünde güvercinlerin hiç eksik olmadığı Saat Kulesi, 1901 yılında II. Abdülhamit'in
tahta çıkışının 25. yılı dolayısıyla,
İzmir Valisi Kıbrıslı Kamil Paşa tarafından inşa ettirilen bir yapı.
Kamil Paşa'nın oğlu Sadrazam Mehmet Said Paşa ile İzmir Belediye Reisi Eşref Paşa tarafından oluşturulan
komisyon kulenin yapımını üstlenirken, masraflarının bir kısmı İzmir halkının bağışlarıyla karşılanmış.
25 metre boyundaki kulenin tasarımı
Fransız asıllı Levanten Raymond Charles Pere tarafından yapılırken, saati
Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından
hediye edilmiş.
Tabanı 81 metrekare olan Saat Kulesi, 25 metre yüksekliğinde ve dört katlı. Sekizgen platformun dar kenarlarında, dörder
küçük sütun üzerine oturan sebiller yer alıyor. Kulenin platformu beyaz mermerden, diğer bölümleri ise kesme taştan oluşuyor. Kulenin inşaatında kullanılan yeşil ve kırmızı mozaikler Efes'ten, esas bünyeyi oluşturan taşlar ise Sarayköy'den getirilmiş.
Gövdenin dört yanında, orta yerinde açılmış at nalı kemerli küçük nişli
balkon görüntüsü veren unsurlar yer alıyor. Bunun üzerinde
doğu ve
batı yönlerinde birer
Osmanlı arması, kuzey ve güney yönlerinde ise Sultan II. Abdülhamit'in tuğraları kabartma olarak bulunuyor.
Üst bölümü üç sıra mukarnas (geometrik bir bezeme) ile genişletilmiş olan gövdenin dış yüzünde dört adet 75 santimetre çapında saat yer alıyor. II. Meşrutiyet'in ilanı sonrasındaki
özgürlük kutlamalarına,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna, idamlarla, İzmir'in adeta tarihine
tanık olan kule, 1928 ve 1
Şubat 1974'de meydana gelen şiddetli depremlerde
hasar görse de kısa sürede
tamir edildi.
-17 yıldır saati kuruyor-
İzmir'in simgesi kuledeki saati 17 yıldır kuran,
bakımını yapan Fethi Pamukoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 110 yıldır İzmirlilere zamanı hatırlatan Saat Kulesi'nin kendisi için ayrı bir önemi olduğunu söyledi.
1860'lı yıllarda imal edilen saatin bakımı işinin dedesinden babasına, ondan da kendisine geçtiğini anlatan Pamukoğlu, 3 ayda bir saate periyodik bakım yaptığını belirtti. Saat Kulesi'nin 66 basamağını her çıkışta ayrı bir huzur bulduğunu dile getiren Pamukoğlu, şöyle devam etti:
''İzmir'in simge saatini kurarken, bakımını yaparken kendimi dünyanın en mutlu kişisi hissediyorum. 6 günde bir 66 basamağı çıkarak saati kuruyorum. Saatle uğraşırken sanki çocuğumla uğraşıyormuş gibi bir duygu kaplıyor içimi. Dedem de babam da bu saatin bakımını yapmış, ben devam ettiriyorum. Bu benim için büyük mutluluk. Ben
sözleşmeli olarak bu işi yapıyorum, onlar saatte bir
arıza olduğu zaman çağrılmışlar.
Üç ayda bir periyodik bakımını yapıyorum, saati tamamen söküp temizliyorum, yatakları burçları
kontrol ediyorum, ağırlıkları saatin çalışması için gerekli enerjiyi veriyor, Konak Saat Kulesi'ndeki saatin ağırlığı 70 kilo. Zaman içinde çelik halatlar zarar görebiliyor, bakımda bunlara da dikkat ediyorum. İzmirlilere zamanı tam olarak göstermek için çaba gösteriyoruz.''
(MED-BAH-HMD)10.10.2011 12:03:41