'
Maden alanına Kazdağı'nı vermeyeceğiz', 'Anadolu'yu vermeyeceğiz' sloganı ile Kazdağları'nın eteklerinde yürüyen yaklaşık 500 çevreci, maden ruhsatlarının iptal edilmesini istedi. 83 yaşındaki
Bahar Şimşek, madene karşı durmak için
eyleme geldiğini söyledi.
Maden karşıtı eylem, GÜMÇED Edremit
Körfez Şubesi ve Güzel Edremit Körfezi Bekçileri tarafından organize edildi.
Yürüyüş havanın da güzel olmasıyla tam bir mitinge dönüştü. Kazdağları, Madra Dağı ve Eybek Dağı'nın kesişme noktasında çıkartılmak istenen molibden ve bakır madenine karşı yürüyüşe geçen çevreciler, bölgede asıl çıkartılmak istenenin
altın madeni olduğunu öne sürdü.
Yanlarında getirdikleri darbukaları çalarak yaklaşık 1 kilometre yürüyen çevreciler, madene hakim bir noktada ellerinde dövizlerle toplanarak hükümetin madencilere tanıdığı toleransı
protesto etti. Burada bir konuşma yapan
Güney Marmara Doğal ve Kültürel
Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal, Kazdağları'nın da, Madra Dağı'nın da, güzel Edremit Körfezi'nin de çevrecilerin güvencesi altında olduğunu söyledi. Öznal, "Şu anda Kazdağları'nın kuzeyinde ve güneyinde ve Madra Dağı'nda yüzlerce maden ruhsatı var. Kazdağı, Madra Dağı ve tüm
yaşam alanlarımız için yıllardır sürdürdüğümüz çevre mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Dağlarımızdaki yüze yakın maden ruhsatı en büyük çevresel
yıkım dayatmasıdır. Dünyada var olan üç Thebe şehrinden biri Havran Tepeoba köyü civarındadır. Şimdi bu antik
kent ve Kumluca'nın güzelim çam ormanları molibden ve bakır madeni ve aynı zamanda gizli altın madeni olan Tepeoba madeni ile yok ediliyor.
Bu vahşeti durdurmak için açtığımız iki
dava var." dedi.
Kalabalık, maden alanındaki basın açıklamasının ardından Çamcı köyüne geçti. Burada toplanan kalabalığa
bulgur pilavı ve
üzüm suyu ikram edildi. Oluşturulan serbest kürsüden isteyenler düşüncelerini özgürce söyledi. Madene karşı yürütülen protesto eyleminde köy gençleri bir de
halk oyunu gösterisi sergiledi, semah dönüldü.