- 25.05.2011 -
Hollanda Polis Akademisi ve Türk Polis Akademisi uzmanları,
kayıp çocuk vakalarını ''
Türkiye'de
Çocuk Polisliğine İlişkin
Araştırma Temelli Bir Politika Geliştirme Çalışma Toplantısı''nda değerlendirdi.
Polis Akademisi Suç Önleme Araştırma Merkezinin,
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı Çocuk Şube Müdürlüğü için hazırladığı ''Türkiye'de Çocuk Polisliğine İlişkin Araştırma Temelli Bir Politika Geliştirme Çalışma Toplantısı'' Polis Akademisinde yapıldı.
''
Kayıp Çocuklar Vakaları'' temalı toplantıya, proje ortağı olan Hollanda Polis Akademisinden yetkililer de katıldı.
Toplantıda konuşan Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Hüseyin
Çevik, kayıp çocuklar konusunda devlet ve ilgili kurumların değişen dünyaya ayak uydurma konusunda ''biraz geri kaldığını'' belirterek, Türkiye nüfusunun yüzde 40'ını oluşturan çocuklarla ilgili çalışmaların azlığından şikayet etti.
Çocukları suçtan korumanın sadece polisin görevi olmadığını anlatan Çevik, ''Kayıp çocuklar meselesi sadece polisin görevi değil. Bütün kurumlara çağrıda bulunuyorum sosyal
hizmet birimleri
Milli Eğitim Bakanlığı ve polisin
işbirliği içinde çalışması gerekiyor'' dedi.
Ulaştırma Bakanlığında araştırmacı olarak görev yapan
İhsan Cihan ise kayıp çocukların bulunmasında
nano teknolojinin de kullanılması gerektiğini vurgulayarak, ''Ülkemizin çocuk kayıplarında başarılı olabilmesi için bir grup kurması gerekiyor.
Kamu kurumlarının, özel
toplum kuruluşlarının ve teknoloji şirketlerinin de içinde olacağı bir grup kurulmalı'' diye konuştu.
Ülke genelinde ortak bir veri tabanı kurulması gerektiğini anlatan Cihan, ''Toplu
iğne ucu kadar bir çip
deri altına yerleştiriliyor. O kişinin tansiyonu,
şeker durumu, nabzı bile bu çip sayesinde uzaktan
kontrol edilebiliyor. Aynı çiplerle kaybolan çocuklar da takip edilebilir.
Uydu sistemleri kullanılmalı takip için'' diye konuştu.
-''KAYIP ÇOCUK SORUŞTURMALARINDA BİR USÜL YOK''-
Polis Akademisi Kriminoloji Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Osman Dolu, iki
öğretim üyesi arkadaşıyla birlikte yaptığı alan çalışmasının sonuçlarını anlattı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl 800 bin, İngiltere'de 140 bin çocuk için kayıp ihbarı yapıldığını hatırlatan Dolu, Türkiye'de bu rakamın sürekli değişmesine rağmen söz konusu
ülkelerden çok geri olduğunu söyledi.
Türkiye'de 1997 yılından bu yana kayıp ihbarı yapılan çocukların sadece yüzde 5'inin uzun süreli kayıplar sınıfında bulunduğunu dile getiren Dolu, ''Kayıpların araştırılmasında hukuki anlamda ciddi boşluklar var'' dedi.
Dolu şunları kaydetti:
''Kayıp çocuk olayı kesinlikle adli bir olay olarak görülmüyor.
Savcılığa yapılan 30 başvurudan ancak bir tanesinde
soruşturma başlayabiliyor. Kayıp çocuk soruşturmalarında bir usül yok. Her kayıp için özel bir
ekip kurmamız zor ama sistemi değiştirmemiz lazım. Hukuk sisteminde ciddi revizyonlara gitmemiz gerekiyor. Kayıp çocuk vakaları adli olay olarak tanımlandığı zaman soruşturmada savcı yok, idari olarak tanımlandığı zaman yük polise yükleniyor.''
-HOLLANDA'DA KAYIP VAKALAR İÇİN YAPILANLAR-
Hollanda Polis Akademisinden Jan de Vis de kayıp çocuklarla ilgili projeye
destek vermelerinin nedenini, proje sonucunun kendi ülkesi için de önemli olarak görmeleri şeklinde açıkladı.
Hollanda'da kayıp çocukların bulunması konusunda yapılanları anlatan Hollanda Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bob Hoogenboom, konuyla ilgili her türlü sorumluluğun birinci ve orta kademedeki yöneticilere verilmesi gerektiğini belirterek, ''İstanbul'da tekel var. Türkiye'de uzmanlaşmış birimler diğer sektörlerin işin içine dahil etmek istemiyor. Çok sektörlülük olmadan kayıp çocukların bulunmasında başarı sağlanamaz. Standart şekilde bilgi paylaşılmasını sağlamanız gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Çocuk Soruşturma Uzmanı Els van Erven, Hollanda'da kayıp çocukların bulunması amacıyla 1952 yılından beri özel ekiplerin bulunduğuna dikkat çekerek, ''Kendi bilgisayar ağımız var. Kayıp çocuklarla veya suç işleme potansiyeli bulunan çocuklarla ilgili bilgileri günlük değerlendiriyoruz. 'Güvenli Ev' yapısı içerisinde birçok kurumla birlikte çalışıyoruz'' dedi.
Hollanda Polis Akademisi MATRA
Proje Koordinatörü Rodney Bos da, kayıp çocuk olayında önemli olanın her vakayı ayrı görmek olduğunu ifade etti. Bos, ''Kayıp olayında ilk 24 saat hayati öneme sahip. Kişinin son görüldüğü yerden soruşturma başlatılmalı. Kayıp kişiyi bulmak için teknolojiden de yararlanıyoruz. Bulmamak ölümden daha kötüdür'' diye konuştu.
Konuşmalardan sonra, ''Türkiye'de Çocuk Polisliğine İlişkin Araştırma Temelli Bir Politika Geliştirme Çalışma Toplantısı''nın düzenlenmesine katkı sağlayanlara plaket verildi.
(TOL-İU)25.05.2011 15:30:41