Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Turhan, yeni anayasanın insan haklarını esas alan ve ideolojik bir tercihin olmadığı bir metin olması gerektiğini belirterek, ''Devletin bütün inançlara eşit mesafede durması gerektiği anayasada belirtilmelidir'' dedi. Boğaziçi Avukatlar Derneğince, 7-8 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen ''Katılımcı Anayasa'' konulu Uluslararası Hukuk Kongresinin sonuç bildirisi kamuoyu ile paylaşıldı. Derneğin Çağlayan'daki merkezinde sonuç bildirisini okuyan Turhan, yeni anayasanın, katılımcı bir metotla hazırlanması ve anayasa yapımında oy birliğinin değil nitelikli çoğunluğun kabul edilmesi gerektiğini belirterek, aksi takdirde anayasa yapmanın mümkün olamayacağını anlattı. Turhan, anayasa yapım sürecine mümkün olduğunca toplumun bütün kesimlerinin dahil edilmesi gerektiğinin altını çizerek, modern demokrasilerde anayasaların insan haklarını garanti altına alan ve devletin gücünü sınırlayan toplumsal sözleşmeler olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Turhan, ''Yeni anayasanın insan haklarını esas alan ve ideolojik bir tercihin olmadığı bir metin olması gerekir. Devletin bütün inançlara eşit mesafede durması gerektiği anayasada belirtilmelidir. Bu anlayıştan hareketle cemevilerine ibadethane statüsü kazandırılması ve Alevilere temsil imkanı sağlanması gerekir'' dedi. Yargıda birliğin sağlanması için Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Turhan, askeri idare ile ilgili davaların Danıştayda oluşturulacak bir dairede ele alınması gerektiğini kaydetti. Turhan, Genelkurmay Başkanlığının özerk yapıdan çıkartılarak Milli Savunma Bakanlığına bağlı bir kurum haline getirilmesi ve Milli Güvenlik Kuruluna anayasada yer verilmemesi gerektiğini söyledi. Yapılacak anayasanın, çerçeve bir anayasa olması gerektiğine dikkati çeken Turhan, yeni anayasanın düzenleyici olmaması ve ayrıntıların düzenlenmesinin kanunlara bırakılması gerektiğini bildirdi. Turhan, ''Yeni anayasada vatandaşlık esası Türklük kavramına değil, Türkiyelilik anlayışına bağlanmalıdır. 1982 Anayasasında yer alan devletin dili ifadesi resmi dil olarak değiştirilmelidir'' diye konuştu. Anayasa Mahkemesinin hukuk devletindeki gerçek işlevine uygun bir konum kazanabilmesi açısından oluşunun yeniden kurgulanması ve belli sayıdaki üyenin mutlaka TBMM tarafından seçimine imkan sağlanması gerektiğini söyleyen Turhan, ''Laikliğin din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olduğu anayasada vurgulanmalıdır'' dedi. (İKZ-NER-JM)09.10.2011 15:37:57