Terör
örgütü
PKK'yı da bünyesinde barındıran
Kürdistan Topluluklar Birliği
Türkiye Meclisi'nin (KCK/TM)
Hakkari yapılanmasıyla ilgili
iddianame Van 3. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Van Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafından hazırlanan 840 sayfalık iddianamede, KCK'nın kurduğu sözde
mahkemelerinde
savunmaları
Türkçe aldığı ve Türkçe olarak kayda geçirdiği belirtiliyor.
Alınan bilgilere göre, Hakkari il merkezi ve
Yüksekova ilçesinde 2010 yılı Haziran ayında Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla KCK/TM'ye yönelik operasyonlar düzenlendi ve bir çok kişi gözaltına alındı. Dönemin BDP İl Başkanı Mehmet Sıddık Akış ile birlikte 12 kişi tutuklanırken, firari 3 kişi hakıında yakalama emri çıkarıldı. İddianamede, çok sayıda
belge bulunurken, özellikle KCK Sözleşmesi kapsamında
kentte sözde
halk mahkemeleri görevi yapan Hakkari İli Kent Meclisi Disiplin Kurulu'nun mahkeme tutanakları ile bu mahkemelere verilen dilekçeler dikkat çekiyor. Diyarbakır'da görülen KCK davasında sanıklar
Kürtçe savunma yapmakta ısrar ederken, KCK'nın Hakkari'de kurduğu sözde mahkemelerinde Türkçe savunma yapıldığı ve tutanakların da Türkçe yazıldığı belirtiliyor. BDP'de görevli iki kişinin KCK'ya verdiği savunmaların da Türkçe olduğu kaydedildi. İddianamede konuyla ilgili şu değerlendirme yapılıyor: "Ele geçirilen mahkeme tutanakları gibi pek çok sözde yargılamada, şüphelilerin hiçbir zaman Kürtçeyi kullanmadıkları, tamamında Türkçeyi kullandıkları, hatta Mikail A. ile ilgili yapılan sözde yargılamadaki kararlardan ve Mikail A. 'nın ifadelerinden anlaşılacağına göre savunma, Türkçe yapıldıktan sonra savunmayı yazan sözde mahkeme katibi de tutanakları Türkçe olarak yazmaktadır. Türkçe olarak nihai karar verdikleri anlaşılmaktadır."
GİZLİ TANIKLAR MAHKEMEYİ ANLATTI
İddianamede ayrıca gizli
tanıkların ifadelerine de yer verildi. Hakkari'nin
Şemdinli ilçesinde gözaltına alınan KCK'nın
gençlik yapılanması üyesi bir kişi, KCK'nın
adalet komisyonuyla ilgili şu bilgiyi verdi: "Adalet
Komisyonunun görevinin anlaşmazlık tarafı olan şahısları dinleyerek, anlaşmalarını sağlamak, eğer anlaşmaları mümkün görülmüyorsa anlaşmazlıkla ilgili bir
rapor hazırlayıp, Irak'ın kuzeyine, PKK mensuplarının bulunduğu Kanireşh Bölgesi'nde bulunan halk mahkemesine göndermek olduğunu biliyorum."
'
Anne Ben Geldim' kod adlı
gizli tanık da, "Adalet Komisyonu, 3 savcı, 2 hakim ile 5'i üye olmak üzere toplam 10 kişiden oluşmaktadır." dedi. '
Oyun Bozan' kod adlı bir başka gizli tanık ise, "Bu mahkemeler,
Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine alternatif olarak, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin tanınmadığı gerekçesi ile kurulmuştur. Örgüte müzahir kitle arasındaki herhangi bir uyuşmazlık ve aleyhte örgütün çıkarlarına ters doğrultuda çalışan, faaliyet gösteren şahıslar
disipline sevk edilerek burada yargılanması sağlanır. Çok gizli tutulur. Sadece üyelerin kim olduğunu mahkemeye gidenler bilir. Buradan çıkan kararlar doğrultusunda cezası bizzat kırsalda faaliyet yürüten örgüt mensupları tarafından verilir. Cezası kesindir. İtiraz halinde öz savunmalarını KCK yönetimine Kandil'e bizzat kendileri götürürler." ifadelerini kullandı.
İddianamede, "Silahlı
terör örgütünü yönetmek ve silahlı
terör örgütü üyesi olmak" suçundan sanıklar hakkında 5 ila 10 yıl arasında hapsi cezası isteniyor.