İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Gürhan Acar, 6111 sayılı
yasa kapsamında İzmir'de 2 milyar 793 milyon liralık
yapılandırma yaptıklarını, defaten ödeme ve ilk
taksitlerle birlikte bunun yüzde 20'sinin tahsil edildiğini belirtti.
İzmir
Ticaret Borsası meclis toplantısına katılan Acar, İzmir'de
vergi tahakkukunda Haziran 2011 dönemi itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 artış yaşandığını, tahsilatta da yüzde 24'lük bir artışın bulunduğunu, bu rakamlarla İzmir'in
Türkiye'de ikinci
kent olduğunu söyledi.
İzmir'in 2011 Haziran'da gelirlerinin giderlerini karşılama oranının arttığını, kurumlar vergisi tahsilatındaki artışın da dikkat
çekici olduğunu ile getiren Acar, özel
tüketim vergisinin toplam içindeki payının gerilediğini ifade etti.
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu kapsamında İzmir'den 426 bin 303 başvuru aldıklarını, 2 milyar 793 milyon 935 bin 400 liralık yapılandırmanın gerçekleştiğini ifade eden Acar, başvuruların yüzde 87'sinin kesinleşmiş alacakları taksitlendirmeyi, yüzde 4,5'inin ise matrah artırımını içerdiğini kaydetti.
Yapılandırmadan yararlanan mükelleflerin yüzde 12'sinin defaten ödemeyi
tercih ettiğini, yüzde 75'inin ise sunulan en uzun vade olan 18 taksiti tercih ettiğini dile getiren Acar, şöyle konuştu:
''Tahsilat rakamlarında şimdiye kadar sonuçlar ne oldu? Şu ana kadar defaten 312 milyon 125 bin lira ödendi. İlk taksit ödemesi ise 203 milyon 76 bin lira oldu. Bunların toplam 515 milyon 292 bin lira olarak gerçekleşti. 2 milyar 793 milyon liralık yapılandırma gerçekleştiği dikkate alınırsa yapılandırmanın yüzde 20'sinin şu an itibarıyla tahsil edilmiş durumda olduğunu söyleyebiliriz.''
Acar, bir meclis üyesinin ithalatın azalmasının vergi gelirlerini etkileyip etkilemeyeceği yönündeki bir sorusu üzerine buna ancak
teknik olarak
yanıt verebileceğini, Türkiye'nin geçmişte sadece kamunun finansmanı konusunda yaşadığı sorunlar sonucu
krize girdiğini, bugün böyle bir durumun görülmemesi nedeniyle kriz beklemediğini belirtti.
Borsa Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise geçen hükümet döneminde açıklanan
Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli'nin kurgusunun tamamlanarak bir an önce
uygulama geçmesi ve destekleme politikalarının da bu modele göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Kestelli,
Almanya,
İspanya ve İsveç'te görülen bakteri salgınının Türkiye için bir ihracat fırsatı olabileceğini, özellikle AB ülkelerinden
sebze ithalatını durduran Rusya'nın potansiyel bir
pazar olduğunu ifade etti.
(TLA-BEL-MVA)26.07.2011 21:00:19