Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, ''Gayretimiz, hedefimiz, tasamız, sevincimiz ortak.Bu
bayrak, bu vatan ve 74 milyon insanın kardeşliği için yaşıyoruz. Bunlar bizim vazgeçilmezimizdir'' dedi.
Hizmet Gönüllüleri Konfederasyonu (HİZKONFED) ile Tüm Bürokratlar ve İşadamları Sosyal Dayanışma Derneği (TÜMBİAD) tarafından düzenlenen ''
İzmir'in Geleceği'' konulu toplantı yapıldı.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, toplantının İzmir'in geleceği için atılacak adımlarda ortak aklın oluşması açısından önem taşıdığını söyledi.
İzmir'in içinde bulunduğu mevcut durum ile ''olması gereken durumun'' aynı olmadığını, İzmir'in
marka şehir yapılması gerektiğini, bunda da itilaf bulunmadığını ifade eden Yıldırım, ''Nasihatlerde bulunarak, tenkit etmek bizim konumumuza uygun olmaz. İzmir'in marka şehir yapmanın gayreti içerisindeyiz. Hizmette
siyaset olmaz. Siyaset, seçimde, meydanlarda olur. Siyaset,
hizmette yok olur'' dedi.
İzmir'deki İZBAN raylı
sistem projesinde hükümet ve yerel
yönetimin bir araya geldiğini, önemli bir kazanım sağlandığını ve takviye araçlarla raylı sistemin geliştirildiğini ifade eden Yıldırım, İZBAN'ın, güney ve kuzey yöndeki ilçelere uzatılmasıyla günlük 500 bin yolcu kapasitesine ulaşılabileceğini belirtti.
Kendisinden önce konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu'nun
kentsel dönüşüm için hükümetin katkısına işaret ettiğini dile getiren Yıldırım, sosyal boyutuyla zor olan projenin gönüllülük esasına göre, hükümet, yerel yönetim ve
sivil toplum kuruluşlarının ortak çabasıyla hayata geçirilmesinin önem taşıdığını bildirdi.
Yıldırım, ''Kentsel dönüşüm zorunluluk değil, gönüllük esasına göre yapılması gereken bir projedir.
Konut vererek 'daha ne istiyorsunuz' deme şansımız yok. Bırakın insanları, hayvanın, canlının, her türlü mahlukatın alışkanlıklarını değiştirecek bir proje uygulasanız bile bu bir çevre katliamı oluyor. Burada sivil toplum örgütlerine de önemli görevler düşüyor'' diye konuştu.
İzmir'deki sivil toplum kuruluşlarına, hizmetlere olumsuz yaklaşımları nedeniyle sitem eden ve kent için yapılan hizmetlere ve hedeflere katkı koymaları çağrısında bulunan Yıldırım, şunları söyledi:
''İzmir sivil toplum örgütlerinin müspet düşünce geliştirmek yerine, olumsuzundan başlamaları İzmir'in gelişmesi için ciddi bir engel olmaktadır.
Sivil toplum kuruluşları daha aklı selim bir değerlendirme yaparak, nedenine niçinine olumlu pencereden bakarsa, İzmir projeleri daha hızlı gider. Sivil toplum örgütlerinin ideolojik davranmaması gerekir. Gerçeklere uygun olarak şehre katkı için ortak hareket etmeliyiz. Böyle olduğu zaman başımızın üzerinde yeri var. Böyle olmazsa da kaybedilen zaman İzmir'in zamanıdır.''
-DÖRT BÜYÜK ŞEHRİN MARKALAŞMASI-
Bakan Yıldırım, üzerinde çok çalışarak yaşanabilir şehirler konseptini hayata geçirmek için
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulduğunu, hükümet programında da
İstanbul,
Ankara, İzmir ve Diyarbakır'a yönelik marka planlaması bulunduğunu dile getirdi.
Yıldırım, bu kentlerdeki marka şehir hedefinde
kentsel dönüşümün gönüllülükle, hükümet ve
yerel yönetimlerin işbirliğiyle yapılmasının önemini vurguladı.
Marka hedefi kapsamında kentsel dönüşümün İzmir'de gecikmesinin artık mümkün olmadığını ve cazibe merkezi, konaklama, yol gibi pek çok yeni hizmetin İzmir'de yapılması yapılması gerektiğini ifade eden Yıldırım, ''Altyapı olmadan zenginleşme olmaz. Mutlaka cazibe, zenginlik merkezi yapmak istiyorsak, doğrudan para kazandıran, şehrin zenginleşmesine katkı sağlayacak hizmetleri yapmamız lazım. Bunlar mutlaka bir plan içerisinde gerçekleştirilecektir. İzmir'in geleceğini çok iyi okuyorum. Bu toplantı da çok anlamlı. İzmir bundan sonra çok hızlı yol alacak çünkü İzmir'de ortak
akıl oluştu. Bütün işler daha
seri şekilde gidecektir'' dedi.
-74 MİLYON İÇİN-
Toplantının katılımcılarından TÜMBİAD'ın çatısı altında devlette çalışanlarla, kendi başına iş yapanlar ve devletle de iş yapanların
dayanışmasının sağlandığına, bunun da yeni, başarılı bir olgu olduğuna işaret eden Yıldırım, Türkiye'nin geleceği için birlikte hareket edilmesinin önemini vurguladı.
Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
''Ülkemizin
2023 hedefi, 10 büyük ekonomi içinde yer almasıdır. Gayretimiz, hedefimiz, tasamız, sevincimiz ortak. Bu bayrak, bu vatan ve 74 milyon insanın kardeşliği için yaşıyoruz. Bunlar bizim vazgeçilmezimizdir. Bu birliktelikle, kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum ve serbest iş erbabıyla bir araya gelerek ortak aklı oluşturacağız. Ülkemizin, bulunduğumuz şehrin sorunlarını aşacağız. İzmir'in gelişmesi, Türkiye'nin gelişmesi demektir.''
-İZMİR İÇİN BİRLİKTELİK-
Tüm Hizmet Gönüllüleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Nezaket Emine Atasoy da düzenledikleri toplantıyla İzmir'in geleceğine katkı koymayı, kentin ticaret, sanat ve kültür geçmişini geleceğe taşımayı istediklerini söyledi. Atasoy, ''İzmir ve ülkemizi ilgilendiren konularda bizler de varız, üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız'' dedi.
TÜMBİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Cevdet Akay, ülkenin
kalkınma ve
tanıtımı için projelere
imza atmayı planladıklarını dile getirerek, ''İzmir'in Geleceği'' toplantısının, İzmir yerel yönetimi ve merkezi yönetiminin uyumlu çalışmasına vesile olmasını istedi.
İzmir
Vali Yardımcısı
Haluk Tunçsu ise konuşmasında, İzmir'in geleceği için altyapı, sosyal ve tanıtım sorunuyla ilgili ortak akılla çalışma yapılması gerektiğini dile getirdi. Valiliğin, toplantıdan çıkacak sonuçları değerlendireceğini dile getiren Tunçsu, ''Doğru projeleri, doğru zamanlamayla İzmir'de uygularsak İzmir'in yeniden tarihi ve ihtişamına uygun hale gelmesi mümkündür. Valilik olarak bu yöndeki çalışmaların içinde olacağız'' dedi.
-AZİZ KOCAOĞLU-
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu da İzmir'de hükümet ve belediye arasında çok iyi uyum olduğunu, ortak çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.
Kent dönüşümünü konusunda da İzmir Büyükşehir Belediyesince yapılan önemli çalışmalar bulunduğunu, Kemeraltı ve Kadifekale'de
heyelan sıkıntısı çeken vatandaşların sosyal projeyle taşındığını kaydeden Kocaoğlu, kent dönüşümünde hükümet desteğinin de önem taşıdığını söyledi.
Kentin kalkındırılması olmadan,
ekonomik cazibe yaratılmasının sınırlı kalacağını vurgulayan Kocaoğlu, ''Hizmet ağı ve ekonomik kalkınma at başı gitmek zorundadır. Hem yerel yönetimler hem hükümet ayağıyla kentin kalkınması stratejik planlanmalıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesinin kaynaklarıyla bu kentin kalkınması için çalışıyoruz'' dedi.
Tarım, sanayi ve ekonomik kalkınmanın yanında geleceğe
temiz ve sürdürülebilir bir çevre bırakılması gerektiğini dile getiren Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesinin temiz ve sürdürülebilir çevre için projeler uyguladığını söyledi.
Açılış konuşmalarının ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve diğer yetkililer, akademisyenlerin ve iş hayatı temsilcilerinin görüşlerini dinledi.
Sunum yapan panelistlerden
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, yükseköğretimde önemli noktada bulunan İzmir'in dünyaya açılabilmesi için katkıya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
İşadamı Uğur Yüce de İzmir'in serbest şehir statüsüyle ve ekonomik ve kültürel özelliklerini tanıtarak, fuarcılığın geliştirilerek geleceğe taşınabileceğini söyledi. Emekli turizm müsteşarı Güman Kızıltan da antik bölgelerin tanıtımı ile kentin
liman ve ekonomik potansiyelinin iyi kullanılmasını önerdi.
(SEY-BAH-DEL)25.09.2011 09:33:04