Güneydoğu'da 1993-95 yıllara arasında işlenen faali meçhul
cinayet ve kayıp olayları ile ilgili davanın bugün yapılman 27'inci duruşmasında dönemin
Şırnak Valisi Cahit
Kıraç ile dönemin
İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı şuan
Siirt Emniyet Müdürü olan Recep
Güven tanık olarak dinlendi. Vali Kıraç, o dönemde hukuk dışına çıkılmışsa gereğinin yapılacağını söylerken, Güven, 1991 yılında
Diyarbakır'da çalıştığını ve
faili meçhul olayları duyduğunu kaydetti.
Güneydoğu'da karanlık dönem olarak adlandırılan 1993-1995 yılları arasında işlenen 23 faili meçhul cinayetten sorumlu oldukları iddiasıyla
Kayseri İl Jandarma eski Komutanı
emekli Albay Cemal Temizöz'ün de aralarında bulunduğu 7 sanığın duruşmasına Diyarbakır 6'ncı Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada
tutuklu sanıklar Temizöz,
Kamil Atak, Tamer Atak, Adem Yakın,
Fırat Altun (Abdulhakim Güven) ve Hıdır Altuğ hazır bulundu.
Duruşmada tanıkların dinlenmesine devam edildi. 1993 yılında
Şırnak Valiliği yapan şuan
İzmir Valisi olan
Cahit Kıraç 15 ay Şırnak'ta görev yaptığı aradan 18 yıl geçtiğini belirterek olaylı detaylı bir şekilde hatırlamadığını kaydetti. Vali olarak o dönemde
Cizre'ye gidip geldiğini belediye başkanı Kamil Atağ ile Temizöz'ün de kendisini karşıladığını anlatan Kıraç, o dönemde
toros araç,
sivil ekipler ve kayıp iddialarıyla ilgili kendisine bir duyum gelmediğini hatırladığını söyledi. O dönemde Şırnak'ın mahrumiyet bölgesi olduğunu anlatan Kıraç, orada sanayi sitesi,
YİBO,
stat ve
TOKİ gibi yatırımlar yaptıklarını kaydetti. Temizöz ile ilgi suç dosyalarının Şırnak İl İdare Kurulu tarafından
mahkemeye yansıtılıp yansıtılmadığını sorusuna üzerine Kıraç, kurula yardımcılarına gönderdiğini kendisine de böyle bir bilgi gelmediğini dile getirdi.
TÜRKİYE GENELİNDE OLDUĞU GİBİ ŞIRNAK'TA DA SIKINTI VARDI
Temizöz ya da o dönemki kolluk görevlileri hakkında kovuşturma izni verip vermediğini hatırlamadığını belirten Kıraç, bir soru üzerine
JİTEM ismini gazetelerden duyduğunu belirtti. Temizöz'ün 'Şırnak ve Cizre
terör bölgesiydi,
PKK ele geçirmişti' diyerek Kıraç'tan o dönemin
asayiş durumunu sorması üzerine Kıraç, "
Türkiye geneli olduğu gibi Şırnak'ta da sıkıntılar vardı,
Güvenlik güçleri her yerde görevini yapıyordu.
Kamu kurumlarına saldırılar zaman zaman oluyordu. Şırnak merkezde de kamu kurumlarına saldırılar olmuştu." diye konuştu.
Temizöz'ün avukatı Ünsal Aktaş'ın davanın sistemli olarak açıldığını düşünüp düşünmediğini sorması üzerine
İzmir Valisi Kıraç, "Ortada tespitler yapılmış ve yargı müdahale etmiş. Bu konuda bir şey söyleyemem. Hukuk devletinde hukuk kuralları vardır. Her kurumun, herkesi yapacağı görevler bellidir. O günkü şartlar içinde hukuk kuralları içinde yapılmışsa sorun yoktur. Ama hukuk kuralları dışına çıkılmışsa gereği de yapılacaktır diye düşünüyorum." dedi. Şırnak'ta sıkıntılı anların olduğunu hatırlatan Kıraç, devlet olarak orada olduklarını, geceleri çıkıp halkın içine indiklerini ve onlarla sohbet ettiklerini kaydetti.
Temizöz'ün 'beni nasıl biliyordunuz' sorusuna
mağdur avukatlardan
Selçuk Kozağaçlı tepki göstererek, "Temizöz kendisine 'iyi çocuktu' dedirtmek istiyor." dedi. Bunun üzerine salonda gülüşmeler yaşandı. Kıraç ise bu soruya şöyle
cevap verdi: "O'nun gibi Şırnak'ta ilçe komutanı çoktu. Öyle çok detaylı bilgim yok."
SİİRT EMNİYET MÜDÜRÜ GÜVEN: OLAYLARI DUYUYORDUK
Diyarbakır'da 1991-96 yıllara arasında Diyarbakır
Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalışan, daha sonra İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı yapan şuan ise Siirt Emniyet Müdürü olan
Recep Güven de tanık olarak dinlendi. Sanıklardan itirafçı Hıdır Altuğ'un gizli tanıklıktan çekilerek mahkemeye verdiği dilekçede Güven'in kendisine telkinde bulunduğunu iddia etmesi üzerine Güven'in dinlenmesine karar verilmişti. Güven, Diyarbakır'da işi gereği itirafçı Hıdır Altuğ ve Abdülhakim Güven tanıdığını belirterek Ankara'ya atandıktan sonra bir daha görüşmediğini dile getirdi.
Altuğ'un iddia ettiği gibi 2009 yılında kendisiyle görüşmediğini anlatan Güven, Diyarbakırlı bir arkadaşının firmasında çalışan Altuğ'u orada gördüğünü dile getirdi. Güven,"
İtirafçılıkla ilgili kendisiyle hiçbir görüşmemiz olmadı. Hıdır Altuğ bir arkadaşımın yanında çalışıyordu. Arkadaşıma faili meçhul olayları anlatmıştı. Ben de arkadaşıma bu tür olayların savcılığa intikal edilmesi gerektiği telkinin de bulundum. Ama Hıdır Altuğ'la bir görüşmem olmadı. Ayrıca Hıdır Altuğ'un 'Biz askerleri, komutanları kulağından tutup içeri alıyoruz' şeklinde bir şey söylemedik, bunu nezaketten de söylemem." şeklinde konuştu. Avukatların sorusu üzerine Güven, avukatların sorusu üzerine, " JİTEM, Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadeledir zannediyorum. Belgeleri yayınladı bir yerlerde." dedi.
HANEFİ AVCI İLE 5 YILDIR GÖRÜŞMÜYORUM
Mahkeme Başkanı
Menderes Yılmaz'ın sanıklardan Hıdır Altuğ'un Recep Güven ile Hanefi
Avcı'nın bu davada ifade vermesi için telkinde bulunduğunu hatırlatması üzerine Güven, "Bahsedilen görüşme 2009 yılında olduğu söyleniyor.
Hanefi Avcı,
Edirne Emniyet Müdürlüğü'ne atandıktan beri bir araya gelmedim ve telefonla görüşmedik. Böyle bir görüşme gerçek dışıdır. Altuğ'un firmasında çalıştığı
işadamı Diyarbakırlı bir terör mağduru olduğu için görüşmelerimiz oldu ve samimi olduk. Ankara'da arkadaşımla görüştüm, daha da görüşüyoruz. Ama sanığın iddia ettiği gibi sık sık değil, 15 günde bir ancak görüşebiliyorduk." ifadelerini kullandı.