İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Işınsu Kestelli, 61. Hükümetin istihdam ve cari açığa azaltmaya yönelik gayretli çabalarının devam ettiğini belirterek, bu çabaların odak noktasının üretim ve ihracata dönük model olması gerektiğini söyledi. İzmir Ticaret Borsası eylül ayı olağan ve meclis toplantıları yapıldı. Toplantıda konuşan İTB Başkanı Işınsu Kestelli, küresel ekonominin resesyona gireceği endişelerinin bütün dünyada hissedildiğini, IMF tarafından açıklanan Dünya Ekonomi Raporu'nda ABD ile avro bölgesi için sert ve ani düşüş beklentileriyle karamsar bir tablo çizildiğini bildirdi. Kestelli, 2011 yılının ilk yarısında iyi bir ivme yakalayan Türkiye'nin, hükümetin geliştirdiği stratejilerin etkin olması ile üretim ve ihracata dönük stratejilerin geliştirilmesiyle karamsar dünya ekonomisi tablosunun parlayan az sayıdaki yıldızları birisi olmasını dilediklerini söyledi. Yayımlanan uluslararası raporlara göre, Türkiye'nin hızlı büyüme trendi ile Çin'den sonra ikinci hızlı büyüyen ekonomi olduğunu, bankacılık, sanayi, kapasite kullanım oranı, dış ticaret açığındaki olumlu gelişmelere karşın cari açığın gayri safi milli yurtiçi hasılanın yüzde 10'nuna yaklaştığını ifade eden Kestelli, ''Yüzde 9,2'ye inmiş olsa da hala yüksek duran işsizlik ve Avrupa pazarındaki durgunluğun devamı, kara kara düşündüğümüz konular. 61. Hükümetin istihdam yaratmaya ve cari açığı azaltmaya yönelik gayretli ve yoğun çalışmaları devam ediyor. Ancak bu çabaların odak noktası üretim ve ihracata dönük model ve sistem olmalı'' dedi. Tarım sektöründe Girdi Tedarik Stratejisi kapsamında, Türkiye'de üretilmesi mümkün ya da ekonomik olmayan tarım ürünlerinin yurtdışında yine Türk girişimciler tarafından üretilmesini ve sıfır gümrüklü ülkeye girişinin planlandığı yeni bir model ortaya konulduğunu hatırlatan Başkan Kestelli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Böyle bir model uygulanırken temkinli olmak gerekir, Ülkemiz tarım potansiyeli, arazi varlığı ve iklim çeşitliliği açısından şanslı bir ülke. Dünyanın 7'inci büyük tarım üreticisiyiz. Türkiye ihtiyacı olan birçok ürünü üretecek potansiyele sahip. Geçmiş dönem pamuk ekim alanlarını baz alarak bir hesaplama yaptığımızda, en azından 1 milyon 50 bin hektar alanda pamuk üretimi yapılabileceği, bölgeler itibariyle ortalama verim oranı dikkate alınarak Türkiye'nin en azından yaklaşık 1,5 milyon ton pamuğu üretecek potansiyelinin mevcut olduğu ortaya çıkıyor. Emtia piyasasındaki dalgalanmalar da endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Fiyat artışları yatırımcılar için belirsizliği derinleştiriyor.'' Konuşmasında İzmir Ticaret Borsasının yaptığı ve planladığı işlemler ile çalışmalar hakkında bilgiler de veren Kestelli, 18 Kasım'da TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in, İTB'nin 120. yıl söyleşilerinin konuğu olacağını da bildirdi. Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı ve İTB Başkan Yardımcısı Barış Karagöz de meslek komiteleri toplantısında yaptığı konuşmada, pamuk sektöründe zor günler yaşandığını ve 10 güne kadar hasadın başlayacağını belirterek, Türk pamuğunun 2 dolar seviyesine inerek dünyanın en ucuz pamuğu haline geldiğini söyledi. İyi tarım uygulamalarının geliştirilmesi hedefiyle Türkiye'nin, çevre dostu pamuk üretimini öngören uluslararası Better Cotton organizasyonuna dahil olmasını planladıklarını da dile getiren Karagöz, şu bilgileri verdi: ''Doğaya mümkün olduğunca az zarar veren ve sosyal yaşamı iyi etkileyecek şekilde üretim uygulaması olan Better Cotton organizasyonunu, Afrika, Hindistan ve Pakistan'dan sonra Türkiye'de uygulamamız söz konusu. Tekstil sanayinde önemli ülke olduğumuz için ve ciddi miktarda mal sattığımız için dünyadaki alıcılar Better Cotton etiketinin kullanması için Türk tekstilcisini zorlamaya başladı. Türk tekstilcisi zaten kendi kaliteli Türk pamuğunu kullanıyor. Bu amaçla Better Cottonu Türkiye'ye davet ettik. Görüşmelerin ve planlamaların ardından Türkiye'de Better Cotton uygulamasına uygun pamuk üretimine yönelik çalışma yapılacak. Üreticiye kuralları öğretilecek. Better Cotton'un gelmesi kesinleşirse, Türkiye kendi organizasyonunu da kuracaktır.'' Karagöz, GDO'suz Türk pamuğu üretimine yönelik proje kapsamında, GDO'suz pamuğu gömlek ve tişörtün de dahil olduğu kadar tekstil ürünlerinde kullanacaklarını dile getirerek, ''Türk pamuğunun marka değeri artacak. GDO'suz Türk pamuğu gümbür gümbür geliyor'' diye konuştu. Pamuk üretimine yönelik aracılar da meslek komitesi toplantısında, Türkiye'de pamuk üretiminin daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirttiler. (SEY-MED-İU)27.09.2011 21:34:07