Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar, ''Ülkemiz hukuk yaşamı içinde en
genç disiplinlerden birisi olmasına rağmen iş hukuku, avukatlarımızın, akademisyenlerimizin, yerel
mahkeme yargıçlarımızın,
Yargıtay'ın çabaları ve katkıları ile son derece gelişmiş dinamik bir hukuk haline gelmiştir'' dedi.
İnönü Üniversitesi
Hukuk Fakültesi'nce düzenlenen Türk-
Alman Uluslararası İş Hukuku
Sempozyumu'nun ikincisi başladı.
Türkiye
Barolar Birliği Başkanı Coşar, Turgut
Özal Kongre ve
Kültür Merkezi'nde iki gün sürecek sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, sanayi devrimi ile başlayan toplumun değişmesindeki eşi görülmemiş hızın,
işçi sınıfını doğurduğunu belirtti.
Buna bağlı olarak ideolojik anlamda marksizm,
sistem olarak da komünizmin dünyada ağırlığını hissettirdiğini ifade eden Coşar, ''Yeni oluşan
ekonomik ve toplumsal düzenle, iş ve çalışma hayatında işçiler ve işverenler arasında hak ve menfaat ekseninde çatışmalar ve kavgalar başlamıştır'' dedi.
Bu nedenle hukukun bu alana el atmak zorunda kaldığını belirten Coşar, şunları anlattı:
''İş hukuku dediğimiz, hem özel, hem de kamusal alanda bir disiplin ortaya çıkmıştır. Bu yeni disiplinle birlikte iş yaşamının kendisi, işçinin ve işverenin hakları, görev ve yetkileri hukukun
düzenlemesine tabidir. Daha da ötesi 'ikinci kuşak hakları' adı ile
insan hakları kategorisine dahil olan sosyal ve ekonomik haklar ana
yasal haklar arasına girdi. Ülkemiz hukuk yaşamı içinde en genç disiplinlerden birisi olmasına rağmen iş hukuku, avukatlarımızın, akademisyenlerimizin, yerel mahkeme yargıçlarımızın, Yargıtay'ın çabaları ve katkıları ile son derece gelişmiş dinamik bir hukuk haline gelmiştir.''
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Şenocak da 9.
Hukuk Dairesi Başkanı Dr. Mustafa Kılıçoğlu ile uzun yıllar önce planladıkları Türk-Alman Uluslararası İş Hukuku Sempozyumu'nun ikincisini
Malatya'da gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
Şenocak, sempozyumun hem Türk, hem de Alman hukukçularına faydalı olmasını diledi.
Sempozyuma katılan Alman akademisyenler adına konuşan Prof. Dr. Wolfgang Hromadka da sempozyum için toplu
sözleşme ve ''Compliance yasası'' olmak üzere iki konu seçildiğini belirterek, bu iki konun Almanya'da ilk bakışta ortak yönleri yok gibi göründüğünü söyledi.
Hromadka, şunları aktardı:
''Aksine toplu sözleşme 1949 yılında o zaman daha genç olan Federal Almanya'da yasal olarak düzenlenen iş hukukuna dair ilk alandı. Bununla birlikte sayılabilecek olan arabuluculuk, bundan daha öncesine 1946 yılına dayanmaktadır. Oysa, compliance yasası bağımsız bir yasa alanı olarak hukukçuların ilgi alanına daha yeni girmiş sayılabilir. Bu konuda ayrı bir
kanuni düzenleme yok. Bu konudaki düzenlemeler çeşitli kanundaki kısmi bölümler olarak yer almaktadır. Buna rağmen bu iki başlık arasında da ortak payda vardır. İkisinin de çok büyük önemi vardır. Çünkü 1949 yılından 2009 yılına kadar geçen 60 yıl içerisinde Federal Almanya'da toplu iş sözleşmesi imzalandı. İki Almanya'nın birleşmesi ardından yılda altı bin civarında toplu sözleşme yapılıyor.''
Sempozyumun açılış törenine İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Malatya
Cumhuriyet Başsavcısı
Muzaffer Sayın, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanı Dr. Mustafa Kılıçoğlu, Malatya
Baro Başkanı Av.
Eyüp Kutlubay ve birçok davetli katıldı.
(YSM-AY-ZBD)23.06.2011 16:53:54